Gün içinde değişen hava sıcaklığı, yağmur sonrasında hızla açan güneşve güneşin batmasıyla bir anda başlayan serinlik, sonbahar mevsimini “soğuk algınlığı” mevsimi haline getiriyor.Memorial Antalya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Op. Dr. Hasan Yılmaz,salgından korunma yöntemlerini anlattı.

Soğuk algınlığı 1-2 hafta içinde kendiliğinden düzelebilir

Soğuk algınlığı; burun akıntısı ile başlayan özellikle sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başında salgınlara yol açan yüksek derecede bulaşıcı viral bir enfeksiyondur. Genellikle hafif belirtilerle 1- 2 hafta içinde kendiliğinden düzelmesine rağmen, özellikle çocuklarda okullarından geri kalmaya, erişkinlerde ise iş gücü kaybına sebep olmaktadır. İşgücü kaybı açısından bakıldığında tüm dünyada işe devamsızlığın %10′undan sorumludur.    

Orta kulak iltihabı, sinüzit, bronşit, zatürre gelişebilir

İlk belirti olan burun akıntısının dışında burun tıkanıklığı, hapşırık, boğaz ağrısı, öksürük ve baş ağrısı olabilir. Ateş, hafiftir; 37-38 derece arasında seyreder. Halsizlik, kırgınlık da görülebilir. Eğer bakteriler de olaya eklenirse, orta kulak iltihabı, sinüzit, bronşit veya pnömoni (zatürre) gelişebilir ve buna bağlı olarak da kulak ağrısı, akıntı, balgam çıkarma,  yüksek ateş gibi şikâyetler eklenebilir.

 Tedavide burnun açık tutulması önemli

Soğuk algınlığı tedavisi için mümkünse en azından bir iki gün istirahat edilmelidir. Bol ılık sıvı tüketilmelidir. Ihlamur, adaçayı, nane, limon çayları bunun için idealdir. Mandalina, portakal, havuç, greyfurt gibi meyveler ve her türlü sebze bolca yenmelidir. Oda nemli olmalıdır. Örneğin, kalorifer peteklerinde su kapları bulundurulabilir. Halsizliği ve kırgınlığı alması ve burun tıkanıklığının giderilmesi için antigribal ilaçlar, burun açıcı ilaçlar alınabilir. Soğukalgınlığına bağı komplikasyonların önlenmesinde özellikle burnun açık tutulması önemlidir. Tedavide antibiyotiklerin yeri olmadığı gibi iyileşmeyi de geciktirir.  Antibiyotik ancak üzerine bakteriyel bir başka enfeksiyon eklendiğinde doktorun önerisi ile kullanılabilir. Soğukalgınlığında aspirin de kullanılmamalıdır.

 Soğuk algınlığından korunmak için…

Soğuk algınlığında, tedaviden daha önemlisi hastalanmadan önlem almaktır. Yani hastalığın bulaşmasını engellemektir.

Bunun için;

Sonbaharda grip aşısı yaptırabilirsiniz.

Dışarıdan geldiğinizde ellerinizi sabunla yıkamalı ve bunu çocuklarınızın da alışkanlık haline getirmesini sağlamalısınız.

Soğuk algınlığı olan kişilerle yakın temastan kaçınmalısınız.

Hapşırır veya öksürürken kâğıt mendil ile burnunuzu ve ağzınızı kapatmalısınız.

Kış aylarında bol sıvı almalı ve beslenmenize özen göstermelisiniz.

Sigara içmemelisiniz.

Özellikle kaloriferli evlerde yatak odasındaki nem oranını normal sınırlar içinde tutmalısınız.

Küçük çocuklar, yaşlı hastalar, şeker hastalığı, kanser veya diğer sistemik hastalığı olan kişilerin soğuk algınlığına karşı daha dikkatli olması gerekir. Bu hastalar kendilerinde soğuk algınlığı belirtilerini görmeye başladığından itibaren vakit kaybetmeden doktora başvurmalıdır.