Lübnan Parlamentosu’nun, Lübnan ve İsrail’i ayıran ve de 850 kilometre karelik bir deniz alanıyla ilgili anlaşmazlığın çözümlenmesi durumunda, Güney Kıbrıs ve Lübnan arasındaki “Münhasır Ekonomik Bölge”nin belirlenmesine ilişkin anlaşmayı iki haftalık sürede onaylayacağı belirtildi.

Politis gazetesi, bu açıklamayı, Güney Kıbrıs’ta resmi temaslarda bulunan “Lübnan Meclis Başkanı” Nabih Berri’nin, Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru ile görüşmesinin ardından yaptığını yazdı.

Habere göre Berri, açıklamasında belirsizliğin, Lübnan ve İsrail arasındaki sorunla ilgili olduğunu yineledi.

Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru ise açıklamasında iki ülkenin, iki halkın ayrıca barış ve işbirliği yararına, denizaltı doğal zenginliklerinden birlikte faydalanmak için yaratıcı bir işbirliği geliştirdiğini söyledi.

Gazete Berri’nin, Omiru ile görüşmesinden önce Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas tarafından da kabul edildiğini belirtti.

Gazete ayrıca Lübnan’daki “Al Akhbar” isimli haber web sayfasında “Berri’nin; (Meclis Başkanı olarak değil Meclis temsilcisi olarak bahsediliyor), Hristofyas’a; Beyrut’un, önce, Lefkoşa’nın,  Tel Aviv’le yeniden müzakere etmemesi durumunda, anlaşmayı onaylamayacağını ifade ettiğine” yer verildiğini yazdı.

Habere göre web sayfası ayrıca Lübnan Meclisi Enerji Komitesi Başkanı Mohammed Qabbani’nin “Berri, haklarımıza ve sınırlarımıza değinecek ve de Kıbrıs ile İsrail tarafından yapılan yanlışın, İsrail ile ilişkiye sahip olmamamıza bağlı olarak  Kıbrıs tarafından düzeltilmesi gerektiğini onlara söyleyecek” şeklindeki açıklamasına da yer verdi.

BERRİ’NİN ZİYARET AMACI

Fileleftheros gazetesi Lübnan Meclis Başkanı Nabih Berri’nin açıklamasına dayanarak, Berri’nin; Güney Kıbrıs’ı ziyaret etmesinin üç hedefi olduğunu yazdı.

Gazete Berri’nin ilk hedef olarak “Avrupai Kıbrıs’”ın, Lübnan aracılığıyla AB’a yönelik Arap dünyasının köprüsü ve kapısı buna karşılık olarak da Lübnan’ın; Arap dünyasına yönelik Avrupa ve Güney Kıbrıs’ın kapısı haline gelmesini gösterdiğini aktardı.

Berri ziyaretinin ikinci nedeninin, su konusu olduğunu zira ülkesinde; Güney Kıbrıs’ın ihtiyacı olan  zengin su yataklarını olduğunu ifade etti ve iki ülke hükümetlerinden bu konuda anlaşma imzalanmasının istenmesi gerektiğini söyledi.

Üçüncü hedef olarak ise doğalgaz ve enerji konusunu gösteren Berri, sorununun, Güney Kıbrıs ve Lübnan arasında değil Lübnan ile İsrail arasında olduğunu, bununla birlikte Tel Aviv’in, 850 kilometre karelik bir alandan yararlanmak için bölgedeki ve Türkiye ile olan ilişkilerinde var olan hassasiyetlerden faydalanmaya çalıştığını belirtti.

Haravgi gazetesine göre, Berri açıklamasında ayrıca iki ülke arasında var olan geleneksel ilişkilere değindi ve ülkesinin “Kıbrıs’”ın birliğine ilişkin istikrarlı desteğinden bahsetti.

Berri ayrıca Kıbrıs Türk tarafı ve Başkan Dimitris Hristofyas arasındaki müzakerelerin devam etmesine yönelik desteğini de dile getirdi.

Lübnanlı bir gazetecinin, Omiru’ya yönelik  “Güney Kıbrıs’ın deniz sınırlarını belirlemeye hazır olup olmadığı” sorusu üzerine Omiru, “iki ülke arasındaki bu anlaşmaya zaten varıldığını, Güney Kıbrıs’ın; anlaşmanın Lübnan Meclisi tarafından onaylandığı zaman, bunun daha da  güçlendirilmesine hazır olacağını” söyledi.