RUM BASINI GÖRÜŞMELERİ “ANGARYA” OLARAK NİTELEDİ

KATSURİDİS: “İSTEMEDİĞİMİZİ (ÇÖZÜMÜ) BİZE DAYATACAK GÜÇ YOKTUR”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas müzakereler kapsamında dün yeniden bir araya geldi. Fileleftheros, mülkiyet gündemiyle gerçekleşen görüşmenin Eroğlu ve Hristofyas için “angarya olduğu” yorumunu yaptı.

Fileleftheros “Eroğlu ve Hristofyas İçin Angarya... Downer ve Buttenheim Olmadan Görüşüp Tezlerini Tekrarladılar” başlıklı haberinde bir saatten biraz fazla süren dünkü görüşmeye; Avustralya’da bulunan ve Ada’ya Cuma günü dönecek olan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer ile babası öldüğü için New York’ta bulunan Özel Temsilci Lisa Buttenheim’ın katılmadığını yazdı.

Habere göre her iki tarafın da bilinen tezlerini tekrarladığı dünkü görüşmede Türk tarafı, Rum mülklerinin iadesinin KKTC’deki sosyal dengeyi etkilememesi gerektiği; Rum tarafı ise mülkler konusunun toplu değil kişisel bir konu olduğu ve yalnız bu açıdan değerlendirilebileceği görüşünü ortaya koydu.

Gazete görüşme sonrasında Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı’na dönüşünde, müzakerelerin 1 Temmuz’dan sonra devamının anlamı olamayacağını söyleyerek takvim konusunu yeniden gündeme getirdiğini ve Rum tarafının sürekli uzlaşmaz olduğunu kaydettiğini aktardı.

Politis “BM Köprüleriyle Mülkiyette Ortak Belge Arıyorlar... Fikirleri Görüştüler” başlıklı haberinde Cumhurbaşkanı Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas’ın BM’nin mülkiyet konusunda sunduğu köprü kurucu önerileri dün ilk kez görüştüğünü ancak önemli meseleleri Aleksander Downer’ın da hazır bulunacağı bir sonraki (gelecek Perşembe) görüşmelerine bıraktıklarını yazdı.

Haberde, Downer’ın Kıbrıs sorununda uluslararası konferans çağrılıp çağrılmamasına ilişkin raporu öncesindeki son iki haftada BM’nin sunduğu köprü kurucu öneriler vasıtasıyla hareket edileceği, iki liderin de dün, bu önerilerle ilgili genel görüş belirttikleri kaydedildi.

Gazete bu girişimin en iyi şekilde hazırlanması görevinin bugün saat 15.00’te görüşecek Cumhurbaşkanı’nın Özel Temsilcisi Kudret Özersay ve Rum Başkanlık Komiseri Yorgos Yakovu tarafından üstlenileceğini, Özersay ve Yakovu’nun önümüzdeki günlerde ilave görüşmeler yapmasının da muhtemel olduğunu yazdı.

Gerek BM’nin gerek Rum tarafının dünkü görüşmenin ardından açıklama yapmaktan kaçındığına işaret eden gazete dün sadece Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun açıklama yaptığını belirterek Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından alıntılara yer verdi.

Gazete “Eroğlu’ndan Müzakere Dersi... Anlaşma Başka, Neredeyse Görüş Birliği Başka” başlıklı haberinde ise Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun dünkü görüşme sırasında çapraz oy konusundaki tezini Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas ve BM temsilcileri huzurunda ortaya koyduğunu yazdı, diplomatik kaynaklara dayanarak şunları ekledi:

“Diplomatik kaynaklara göre Sayın Eroğlu anlaşmanın başka, görüş birliğinin başka, neredeyse görüş birliğinin başka konu olduğunu belirterek Hristofyas ve Talat’ın bu konuda (çapraz oy) neredeyse görüş birlikleri düzeyinde kaldığını söyledi. Dolayısıyla Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs Türk tarafının caymasından ve uzlaşılanlara uymamasından söz edemeyeceğinin altını çizdi.

BM’nin, yönetim başlığında da köprü kurucu öneriler sunduğunu hatırlatalım.”

Alithia “Diyalog Dün De Donuk Kaldı... Masada Mülkiyet. BM Downer’ın Dönüşüne Yatırım Yapıyor” başlıklı haberinde dünkü Eroğlu-Hristofyas görüşmesinin de hiçbir somut sonuç alınamayan görüşmelerden biri olduğunu yazdı.

Gazete müzakerelerde gözlemlenen bu gecikmenin, Mart sonuna kadar iki tarafın tezlerinden oluşacak ortak belge şekillendirilmesi hedefine varılmasını mümkün kılmayacağını, geçen Eylül ayında başlayan ortak belge oluşturma çabasının bugüne kadar tarafların sunduğu ilke tezlerinde saplanıp kaldığını kaydetti.

Devamla Cumhurbaşkanı’nın görüşme sonrasında yaptığı açıklamaya yer veren gazete BM Barış Gücü Sözcüsü Mishel Bonardo’nun açıklamasına da yer verdi. Habere göre Bonardo  liderlerin dün mülkiyet konusunda bir saati aşkın bir görüşme yaptığını ve bir sonraki görüşmeleri 22 Mart Perşembe günü saat 10.00’da olacak liderlerin, mülkiyette ilerleme olması için temsilcileri ve uzmanları düzeyindeki görüşmelerin sürmesine karar verdiklerini açıkladı.

Haravgi “Kıbrıs Türk Tarafı Sert... Mülkiyetteki BM Fikirleri De Toprakla Bağlanmasına Yardımcı Olmadı” başlığıyla manşetten yansıttığı haberinde müzakerelerin “solunum cihazında olduğunun dün yoğun şekilde hissedildiği” yorumunu yaptı.

BM tarafından sunulan fikirlerin de düşünce malzemelerinin de mülkiyetle toprak konularının bağlanmasına katalizör olarak işlemediği görüşünü ortaya koyan gazete Kıbrıs Türk tarafının, BM ve Rum tarafınca istenilen verileri sunmayı redde devam ettiğini savundu.

Kıbrıs Türk tarafını “uzlaşmaz olmakla” suçlayan gazete bunun da “bu şartlar altında BM tarafından uluslararası konferans çağrılmasını haklı gösterecek ilerleme olamayacağının anlaşılmasına yardımcı olduğunu” savundu. Gazete Downer’ın raporuna kadar sadece iki liderler görüşmesi kaldığını hatırlatarak Downer’ın BM Genel Sekreteri’ne raporunda ne yazacağını sordu.

KATSURİDİS “İSTEMEDİĞİMİZİ (ÇÖZÜMÜ) BİZE DAYATACAK GÜÇ YOKTUR”

Aynı gazete “İstemediğimizi Bize Dayatacak Güç Yoktur... Nikos Katsuridis: İşgal Ordusu Çekilmeden Çözüm Olamaz” başlıklı haberinde AKEL Meclis Grup Sözcüsü Nikos Katsuridis’in dün Baf’ta düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada “AKEL ülkeyi işgal varlığından kesin şekilde kurtararak Kıbrıs sorununun çözülmesi ön şartlarında ve bu istikamette ısrar edecek” mesajını verdiğini yazdı.

Gazeteye göre Katsuridis, “Kıbrıs sorununa uygulama sürecinde ortaya çıkacak bütün zorluk ve engellerin aşılması için ilkelere dayanan, işleyebilir olan, Ulusal Konsey’in bugüne kadarki kararlarına ve Kıbrıs Rum tarafının uluslar arası camiaya ve Kıbrıs Türk toplumuna karşı üstlendiği taahhütlere uygun bir çözüm bulunması şarttır” iddiasında bulundu.

“Hem ideal çözümü isteyebileceğimizi ve bunu, dünya çapında şekillenen olgular çerçevesinde başarabileceğimize inanan var mı?” sorusunu da yönelten Katsuridis şunları öne sürdü:

“İşgal ordusu çekilmez, yerleşikler gitmez, insan hakları tesis edilmezse çözüm olamaz. Bize, istemediğimizi dayatacak hiçbir güç yoktur. Bu 2004’te de görülmüştür. Bir çözüm planının, yeni çatışmayı ve taksim olanaklarını dışarıda bırakmalıdır.”

II. HRİSOSTOMOS “KIBRIS SORUNU İYİ GİTMİYOR”

Simerini “Kıbrıs Sorunu Uğruna Değişiklik... Başpiskopos Artık Federasyon Zemininden Çıktık Diyor” başlıklı haberinde Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos’un Londra’da yayın yapan Rum radyosu “LGR”ye yaptığı açıklamada “Kıbrıs sorunu iyi gitmiyor” dediğini yazdı.

Habere göre II. Hristostomos “müzakerelerin bir bölgesel, iki toplumlu federasyon zemininde yapıldığı” analizinin doğrulandığı görüşünü ortaya koyarak “Artık federasyon müzakere etmiyoruz, federasyon zemininden çıktık ve hem kendimizi, hem AB’yi ve BM’yi, hem de herkesi aldatıyoruz. Türkiye şu anda sadece iki devleti müzakere ediyor, müzakereler o yöndedir” dedi.

OMİRU YAKIN ZAMANDA ÇÖZÜM KONUSUNDA İYİMSER DEĞİL

Aynı gazete “Omiru: Kıbrıs Sorununun Yakın Zamanda Çözümü Konusunda Hiçbir İyimserlik Yok... AB’den Aktif Yardımcı Rolü Talep Etti” başlıklı haberinde EDEK (ve Rum Meclis) Başkanı Yannakis Omiru’nun Kıbrıs sorununun yakın zamanda çözümü yönünde hiçbir iyimserlik olmadığı görüşünü ortaya koyduğunu yazdı.

Omiru’nun buna gerekçe olarak Kıbrıs Türk tarafının masaya koyduğu önerileri ve Türk yetkililerin açıklamalarını gösterdiğine işaret eden gazeteye göre Omiru “Türk kötü niyeti ve uzlaşmazlığına vurgu yapılmalıdır. Türk tarafının, Türkiye’nin gelecekteki Kıbrıs Türk eyaleti üzerindeki tam denetimini ve bugün özgür olan bölgelerdeki gelişmeleri kontrol etme olanağı elde etmesinde ısrar ettiğini değerlendiriyoruz” iddiasında bulundu.

Omiru ziyaret etmekte olduğu Atina’daki “Milli Savunma Okulu”nda (Harp okulu) yaptığı konuşmada “Kıbrıs sorununun uluslar arası bir sorun olduğunu, bir istila ve işgal sorunu olduğunu” iddia etti ve bu nedenle, “çözüm inisiyatifleri geliştirilmesi, çözümün 2004’te yapılan yanlışlar tekrarlanmadan serbest müzakerelerin ürünü olması için BM çerçevesinde kalması gerektiği” görüşünü ortaya koydu.

“Türkiye’nin gambot (savaş gemisi) dönemine dönmek ve çağdaş bir korsanlığı yeniden canlandırmak istediğini” de iddia eden Yannakis Omiru Doğu Akdeniz’de hidrokarbon yatağı bulunmasının ardından Ada’nın konumunun; sadece halkın gelecekteki refahı açısından değil, jeopolitik ve jeostratejik rolünü artırmasından ötürü avantaj olduğunu belirterek; güçler dengesinin etkin şekilde değişmekte olduğunu söyledi “yeter ki meseleyi  akıllıca yönetelim” dedi.

Omiru “Türk tarafının kötü niyetini ve uzlaşmazlığını göstermeleri gerektiğini” savunarak bu AB’nin Kıbrıs sorununun çözüm çabalarına aktif şekilde yardımcı rol oynamasının talep edilmesi gerektiği görüşünü de belirtti.

Öte yandan Politis Güney Kıbrıs’ın BM’deki daimi temsilcisi büyükelçi Mina Hacimihail’in Genel Sekreter Ban Ki Moon’a veda ziyaretinde bulunduğunu yazdı.

Gazete görüşme sırasında Ban’ın, Hacimihail’den; Kıbrıs sorununa çözüm arayışları yönündeki çabalarını sürdürmesini istediğini yazdı.

Gazeteye göre 1 Nisan itibarıyla Güney Kıbrıs’ın Berlin büyükelçiliği görevini devralacak olan Hacimihail New York’tan ayrılıyor. Hacimihail’in yerine Rum Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Nikos Emiliu getirildi.