“AB DÖNEM BAŞKANLIĞI SIRASINDA DA DİYALOGA DEVAM ETMEYE HAZIRIZ”

Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, Türkiye ile Kıbrıs Türk tarafının “uzlaşmaz olduğunu ve müzakereleri sona erdirmek istediğini” iddia ederek, BM, AB ve uluslararası toplumdan dikkatlerini bu konuya çevirmesini istedi.

Rum tarafının, “Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun aksine, Kıbrıs sorununun çözümü için acele ettiğini” savunan Hristofyas, AB dönem başkanlığı sırasında da diyaloga devam etmeye tam anlamıyla hazır olduklarını ileri sürdü.

Haravgi’nin haberine göre, Paskalya haftası dolayısıyla dün Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) ve Güney Kıbrıs’taki Yunan Alayı’nın (ELDİK) kışlalarını ziyaret eden Hristofyas, AB dönem başkanlığı sırasında diyaloga devam etmeye hazır olduklarını yineledi ve hiçbir şeyin bunu engelleyemeyeceğini öne sürdü.

“Diyalogu sona erdirmek istediklerini söyleyip, B planları ve başka şeyleri gözden geçirmekte olduğunu” söyleyenin karşı taraf olduğunu ileri süren Hristofyas, BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra genel olarak BM, AB ve uluslararası toplumun buna dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.

Habere göre, Hristofyas, Türk tarafının “anlayış göstermesi” ve “sert ve kışkırtıcı çizgisini” biraz olsun gevşetmesi halinde, diyalogun verimli ve yaratıcı olabileceğini savundu.

Türk liderliğinin “uzlaşmaz” olduğu iddiasını yineleyen Hristofyas, “Tüm Kıbrıslıların insanlık haklarını istisnasız bir şekilde iyileştirecek, tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek uluslararası kimliğe sahip olacak bir devlet var olacağını garantiye alacak, ilkelere dayalı, uzlaşmacı ve onurlu bir çözüme” yönelik “iyi niyetlerinin” yanıtsız kaldığını iddia etti.

Hristofyas, Türk liderliğinin müzakerelerde “iki devlet çözümünde” ısrar ettiğini ileri sürerek, Türkiye’nin “Kıbrıs’ı kontrol etmek ve bundan sonra Kıbrıs sorununun çözümünde ısrar etmekte olduğunu” savundu.

Türk tarafının “iyi niyet göstermek yerine B planı ve başka şeylerin uygulanması için sürekli tehditler savurduğunu” iddia eden Hristofyas, kendilerinin ise, “Kıbrıs sorununun, birleşik ve federal Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve egemenliğini güvence altına alacak onurlu bir çözüme kavuşmasını” istediklerini söyledi.

Habere göre, “bu çözümün kolonizasyon meselesini doğru olarak ele alacak şekilde, tek uluslararası kimliği ve vatandaşlığı garantiye alması gerektiğini” iddia eden Hristofyas, “kolonizasyonun; Kıbrıslı Türklerin, Türkiye kökenliler tarafından asimile edilmesine ve Kıbrıslı Türklerin kimliğinin yok edilmesine yol açtığını” iddia etti.

Hristofyas, Kıbrıslı Türklerin de “Kıbrıslı olduğunu ve kendilerini Kıbrıslı gibi hissettiklerini” söyleyerek “gerçek ve saf Kıbrıslı Türklerin Kıbrıslı Rumlarla ortak yaşamak istediğini, kaderini yönetmeyi istediğini” savundu.

Hristofyas “Kıbrıslı Türk yurttaşları karşısındaki sendromlardan kurtulmaları ve Kıbrıslı Türkleri Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşları olarak tanımaları gerektiğini” ifade etti. Bu mesajın sürekli Kıbrıslı Türk yurttaşlarına gönderilmesi gerektiğini ifade eden Hristofyas, aksi takdirde, Kıbrıslı Türkleri, geçmişte olduğu gibi, “şövenistlerin kucağına atmış olacakları” iddiasında bulundu.

Kıbrıs’ın, “resmi hükümetin politikaları sonucunda Türkleştiği” iddialarının hatalı olduğunu savunan Hristofyas, “Kıbrıs’ın Türkleşmesi, işgalci Türkiye tarafından yeni oldu-bittiler yaratılmasıyla ve Kıbrıs sorununda yaşanan belirsizlik uzantısıyla birlikte, her gün gözümüzün önüne getiriliyor. Biz, Sayın Eroğlu’nun yanlış ve çarpıtıcı açıklamalarının aksine, Kıbrıs sorununda bir çözüme ulaşılması için acele ediyoruz” dedi.

“ASKERSİZLEŞTİRME DE SÜRTÜŞME NOKTASI”

Gazeteye göre, Kıbrıs’ın askersizleştirilmesi konusuna da değinen Hristofyas, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile askersizleştirmenin de çözümün bir parçası olacağı hususunda uzlaştıklarını ancak gerek Kıbrıs Rum, gerek Kıbrıs Türk tarafındaki siyasi dinamiklerin orduya sahip olunmasını istediğini iddia etti.

Hristofyas, “Bu, çözüm çerçevesinde karma bir ordu anlamına gelmektedir. Sadece Kıbrıslı Rumlar değil, aynı zamanda Kıbrıslı Türkler de olacak. Böyle bir durumda da, Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ordusunu nasıl yöneteceğimiz konusunda, Yunanistan’ın bizi rahatsız etmesi, bize iradesini sunması veya dayatması söz konusu değildir. Türkiye’nin ise bu çerçevede, Kıbrıs birliğinde görev yapacak olan subay ve askerlere komut verip vermeyeceğini bilmiyorum. Bunları oldukça ihtiyatlı bir şekilde ele almalıyız” dedi.

AB’nin Kıbrıs’ın askersizleştirmesini tam anlamıyla kabul etmekte olduğunu savunan Hristofyas, orduya sahip olmayacakları gerçeğinin hiçbir zaman eleştirilmeyeceğini söyledi.

“HÜKÜMETİN RMMO’YA DESTEĞİ TAM”

Gazete, başka bir haberinde ise, Hristofyas’ın, Rum hükümetinin Rum Milli Muhafız Ordusu’na desteğinin tam olduğunu söylediğini yazdı.

Hristofyas, RMMO’nun “İlias Papakiriaku” kışlasına gerçekleştirdiği ziyarette subaylara ve erlere hitabında, “Türkiye, aklını başına toplamak yerine, Kıbrıs Cumhuriyeti aleyhinde tehditler savurmaya devam ettiği müddetçe, RMMO’nun ve herkesin rolünün daha önemli ve kritik hale geldiğini” savundu.

RMMO’nun yeni liderliğinin, RMMO’yu modernleştirme çabasını stratejik hedefi haline getirdiğini kaydeden Hristofyas, askerlik süresinin 5-6 ay azaltılması için çalışıldığını ancak ekonomik koşulların buna izin vermediğini söyledi.

Alithia ile Simerini’nin haberinde de Hristofyas’ın “askersizleştirme konusunda ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile uzlaşmaya vardıkları ancak her iki tarafta da bazı çevrelerin bu konuya ilişkin tutumunun olumsuz olduğu” yönündeki sözlerine yer verdi.

Haber, Politis’de “Askersizleştirme AB’yi Rahatsız Etmiyor”, Alithia’da “AB Askersizleştirmeyi Kabul Etmeye Hazır”, Fileleftheros’da “AB Askersizleştirmeyi Kabul Ediyor” ve Simerini’de “AB Askersizleştirmeyi Kabul Etmeye Tam Anlamıyla Hazır... Ordu Olacaksa, Karma Olacak”