Rum tarafına yeni atanan dört büyükelçinin güven mektuplarını kabulünde konuşan Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın, Kıbrıs sorununa atıfta bulunduğu ifade edildi.

Fileleftheros gazetesinin haberine göre, Rum tarafına yeni atanan dört büyükelçinin güven mektuplarını kabulünde düzenlenen törende konuşan Hristofyas, “Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının müzakerelerdeki her ilerlemeye karşı çıkmakta olduğunu”, aynı zamanda “sözde” bir B planının uygulanmasıyla “tehdit etmekte” olduklarını ileri sürdü.

Gazeteye göre Hristofyas, bu planın “Bir Kıbrıs Türk devletinin tanınmasını aynı zamanda Türkiye tarafından işgal edilmiş olan bölgelerdeki mevcut durumun uluslararası örgütlerde yüceltilmesi seferberliğini kapsamakta olduğunu” öne sürdü.

Sözlerinin devamında, bu planın kapalı bölge Maraş’ın Kıbrıs Türk yönetimi altında açılmasını kapsadığını da dile getiren Hristofyas, bunun Türk tarafından bir iyi niyet jesti olarak reklam edileceğini, ancak bunun “gerçek anlamda bir emrivaki meydana getirme” teşebbüsünden başka bir şey olmayacağını öne sürdü.

Gazeteye göre, Türk tarafının bir reklam hilesiyle uluslararası toplumu aldatmaya çabaladığını iddia eden Hristofyas, her iki durumda da, BM Güvenlik Konseyi’nin bağlayıcı kararları bulunduğuna dikkati çekti.

Konuşmasında, Kıbrıs sorununun çözüm anahtarının Türkiye olduğuna dair bilindik söylemini yineleyen Hristofyas, Türkiye’nin sürece yardımcı olmadığı gibi, Kıbrıs sorununda bir çözüme varılmasını baltalamakta olduğunu da iddia etti.

Bazı resmi Türk yetkililerin, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Kıbrıs sorununun çözümüne istekli olduklarına dair “samimi olmayan” açıklamalarının yeterli olmadığını da savunan Hristofyas, “Türkiye ve Kıbrıs Türk liderliğinin, hakikatte Kıbrıs’ta iki devlet çözümünü ileriye götürmekte olduklarını” ileri sürdü.

“Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, BM Genel Sekreteri Ban’ın da huzurunda, Hristofyas ile 2’inci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat arasında varılan görüş birliklerine bağlı kalma ve müzakerelere Hristofyas ile Talat’ın kaldığı yerden devam etme yükümlülüğünü üstlendiğini” savunan Hristofyas, “Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, bu ikisinden hiçbirine itibar etmediğini” iddia etti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun ortaya koyduğu önerilerin, “müzakerelerin üzerinde mutabık kalınan temele aykırı olduğu” eleştirisinde de bulunan Hristofyas, Kıbrıs Türk tarafının, “büyük öneme sahip konuları müzakere etmeyi kabul etmediğini” de ileri sürdü.

Türkiye’nin doğal gaz konusunda Rum tarafı aleyhindeki ileri sürülen tehditlerinin kabul edilemez olduğunu da savunan Hristofyas, devamla Türkiye’nin, “Güney Kıbrıs’ın yaklaşan AB Dönem Başkanlığı ile ilgili olarak, bir AB üyesi devlet açısından verimsiz ve kışkırtıcı tehditleri olduğunu” savundu.

Gazete, Hristofyas’ın dün, Ukrayna, İsviçre, Letonya ve Ekvator’un Rum tarafındaki yeni büyükelçilerinin güven mektuplarını kabul ettiğini ekledi.

Haravgi gazetesi ise, “Türkiye Çözüm Sürecini Baltalıyor” başlıklı haberinde, Hristofyas’ın dünkü açıklamalarına yer verdi.

Gazeteye göre Hristofyas, “Türkiye’nin AB’ye aday ülke olarak, AB Dönem Başkanlığı’nın Güney Kıbrıs tarafından üstlenilmesi konusundaki kışkırtıcı tutumuna son vermesi ve AB’nin işleyiş şekline saygı duyması gerektiğini” söyledi.

Türk liderliğinin, Güney Kıbrıs ve AB karşısındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlü olduğunu anlaması gerektiğini dile getiren Hristofyas, “Türk liderliğinin, Rum tarafının, Türkiye’nin AB’ye katılımıyla ilgili olumlu yaklaşımının koşulsuz olmadığını anlaması gerektiğini” de ifade etti.

Rum tarafının müzakerelerde ilerleme yaşanması için iyi niyetle çalışmaya devam edeceğini söyleyen Hristofyas, aynı iyi niyetin Türkiye ve Kıbrıslı Türkler tarafından gösterilmesini umut ettiğini de söyledi.

Türkiye’nin, Rum tarafının sözde MEB’i içerisinde doğal gaz yatakları bulma ve bunlardan istifade etme konusundaki egemenlik hakkıyla ilgili ileri sürülen tehditlerinin kabul edilemez olduğunu da iddia eden Hristofyas, bunun üzücü olduğunu çünkü sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti” tarafından yeni enerji kaynakları keşfedilmesinin, Kıbrıs’ın bütün halkının ortak yararına olacağını belirtti.

Gazeteye göre törende söz alan Ukrayna’nın Rum tarafındaki yeni büyükelçisi ise, Ukrayna’nın Kıbrıs sorununda ilkeli bir tutuma sahip olduğunu söyledi.

Habere göre, İsviçre’nin Rum tarafındaki yeni büyükelçisi ise konuşmasında, İsviçre’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğüne” destek belirtti.

Gazete, Letonyalı büyükelçinin de “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğüne destek belirttiğini” yazdı.