Tamer Şahin’in (31) sanal alemde giremeyeceği delik yok. Türkiye’de yargılanarak ceza alan ilk hacker sıfatına sahip. Bill Gates’in yazışmalarına ulaştı, anlattığına göre, peşine Rus ajanlar düştü, JİTEM’e bile bulaştı. Bu anılarını ‘Hacker’ın Aklı’ kitabında topladı

 

Çok tehlikeli bir adam mısınız?
- Etik hacker olarak çalışmadan ve egomu terbiye etmeden önce öyleydim. Siyah giyinen, şapka takan; “benim dünyam internet ve orada hükümdarlığım var, kimse bana dokunamaz” diyen biri... Ama kısa süre sonra gerçeklerle yüzleştim.

Nasıl yüzleştiniz?
- 1999’da 18 yaşımdayken bir gün evin kapısı çaldı elinde otomatik silahlı polisler içeri girdi. Bunun sebebi ‘Superonline Olayı’ydı. Yani Türkiye’de işlenmiş ilk bilişim suçu. Bilgisayarım ve odam dışında bir hayat olduğunu o gün karakolda anladım.

Neden bu kadar büyük bir hack olayına girmiştiniz?
- O platformun sistem yöneticileriyle bir tartışma yaşadım. Eğer sistem yöneticisini hack’lersem kimse duymaz ama sistemi hack’lersem herkes haberdar olur deyip hack’ledim. Adımın ve soyadımın baş harfleri ‘T.Ş.’ yi imza olarak bıraktım. Ve bir yıl sekiz ay hapis cezası aldım. Bu şekilde Türkiye’de ceza alan ilk hacker oldum. Beş yıl bilgisayar suçu işlememem şartıyla cezam ertelendi. Sonra Osmanlı Bankası’nın bütün müşterilerinin fotoğrafları internette yayınlandı. Yine benim yaptığım iddia edildi. Ama delil yetersizliğinden beraat ettim.

Ve durulmadınız. İşi Bill Gates’e kadar götürdünüz… Hiç mi korkmadınız?
- Dünyanın en zengin adamı Bill Gates’i merak ettim. Microsoft’un bilgisayar sistemlerine giriş yaptım. 10 ülkede haber oldum. O zamanlar internette bazı proje dosyalarını yayınladım. Sonra bu projeler Microsoft tarafından iptal edildi. Ama kızıyla ilgili konuşmaları ve eşiyle yazışmalarını ortaya çıkarmadım. Özel hayata saygım hep vardı. Bir de dünyanın en zengin adamını çok kızdırmamak lazım.

JİTEM BAZI ZENGİNLERİN BANKA BİLGİLERİNİ İSTEDİ

 Peki JİTEM’e nasıl bulaştınız?
- Jandarma komutanlığına gidiyor ve iyi bir şey yaptığımı sanıyordum. Aslında Ergenekon davasında ismi geçen dijital suç örgütlerinden birini kurmaya çalışıyorlarmış. Önce birkaç masum soru sordular. Sonra onlar için dinlenemez bir telefon yaptım. Ardından “Bazı isimlerin banka hesabındaki paraların miktarını öğrensene” gibi istekler geldi. İstekler uçuklaşınca araya mesafe koydum. 2009’da operasyonlar sıklaşınca bir anda ortadan kayboldular.

Kitapta MİT’ten de bahsediyorsunuz. MİT ile nasıl bağlantı kurdunuz?
- MİT’le bağlantılı bir kadın ajan hayatıma girdi. Benden bilgi almak istiyordu. Durumu anlayınca uzaklaştım. Sonra bir işadamı benimle kontak kurdu. “MİT’in kuracağı bir siber takım var” dedi. “Doçent bir abimize rapor vereceksin” dediler. Ama “Suyun başındaki insana rapor veririm, aracı kabul etmem” diyerek reddettim.

Bir de Rus ajanla yaşadığınız aşk var… 
- Rus ajanı Yulia, Rusya Enerji Bakanı’nın kızıydı. Ailemle tanışacak kadar hayatıma girmişti. Kalaşnikofu birkaç saniyede söküp takabilirdi. Benimle internet üzerinden irtibat kurdu. Türkiye’ye geldi, ilişki yaşamaya başladık.

Ajan olduğunu nasıl anladınız?
- FSB’nin (Rusya Federasyonu Federal Güvenlik Servisi) benden birkaç iyilik isteyeceğini söyleyince durumu anladım ve ilişkimi bitirdim.

EN BÜYÜK SANAL AÇIK NEREDE?

En büyük sanal açık devlet sistemlerinde. Orada hepimizin kişisel bilgileri var ve hiç güvende değiliz. Hepimizin bilgilerine ulaşılabilir. Kişiyi ‘öldü’ bile gösterebiliriz.

BEYAZ ŞAPKALIYIM

Üç çeşit hacker var: Beyaz şapkalılar; işi etik anlamda yapıyor. Ben bu gruptayım. Gri şapkalılar; gündüz legal işler yapıp gece sistemlere giriyor ama zarar vermiyorlar. Siyah şapkalılar; en tehlikelileri. Sistemlere girip verileri silip değiştiriyorlar.


TÜRKİYE’NİN EN TANINAN HACKER’IYIM

Şöhret olma arzunuz var mı?
- Hayır sadece yaptığım iş duyulsun istedim ama insanların ilgisini çok çekti.

“İyi hacker’ı herkes tanır ama gerçek hacker’ı kimse tanımaz” diye bir laf var ama siz adınızı açıkça söylüyorsunuz...
- Eğer yeterince iyiyseniz hayatınızın bir döneminde mutlaka risk alırsınız. Ben öyle yaptım.

Bir gazetede sizin için “İmajıyla hacker’dan çok fucker’a benziyor” demişler. Sizde hangisi ağır basıyor?
- Hacker olmayı tercih ettim ama kadınlar ilginç şekilde bu mesleği seksi buluyor. Şimdi bile Twitter’dan biri sürekli “Seni istiyorum” diye mesajlar 

atıyor. Sanırım onların gözünde zeki 
bir duruşum var.

Seks yapmak mı hack’lemek mi daha zevkli?
- Bir yeri hack’leyip oraya imzanızı attığınızda yaşadığınız orgazm, seksle yarışır.

Her an sevgilinizin de bilgilerine ulaşabilirsiniz. Sizinle sevgili olmak rahatsız edici değil mi?
- Zamanında hack’lediklerim oldu ama artık yapmıyorum. Gerçi mesleğim yüzünden bazı kızlar benimle ilişki yaşamak istemedi.

RED HACK SİYASİ OLUŞUMUN SÖZCÜSÜ

Hack’leyerek insanların hayatlarında değişiklik yapılabilir mi?
- Dijital anlamda delil değiştirmek mümkün. İzleri kopyalayıp tahrip edebilirsiniz.

Büyük pişmanlıklarınız var mı?
- İnternette ‘Cryptos’ isminde biriyle tanıştım ve arkadaş olduk. Sorduğu çok basit soruları cevaplandırdım. Ortadan kayboldu ve Türkiye tarihindeki en büyük kredi kartı dolandırıcılıklarından birini yaptı.

‘Red Hack’ gibi oluşumlara nasıl bakıyorsunuz?
- Onlar siyasi oluşumun dijital ortamdaki sözcüsü gibi. Bir devletin sitesine giriyorlar. Amaç, orada açık bulmak. Hack’leyebilseler MİT ve Başbakanlık’ı hack’lerler!

Siz hack’leyebilir misiniz?
- Zaten o insanların sorularını cevaplıyorum. Hayatım boyunca hiçbir devlet kurumunun sistemine girmedim.

Hiç bir ünlüyü hack’lediniz mi?
- Uzun zaman önce ünlü bir Türk yönetmenin senaryolarını okumuştum. Ama adını veremem! Eskiden kadın şarkıcılardan birinin bilgisayarına da girmiştim. Striptiz barda, bir zencinin kucağında çekilmiş fotoğrafları vardı ama bunlar hiç dışarıya sızmadı. Bence insanlar fotoğraflarını ve özel verilerini bilgisayarda değil bir USB’de tutmalı.

DEVLETTEN UYARI ALDI

İzmir doğumluyum. Annem ve babam Siverekli. Üç kardeşiz. Hacker’lık işini kimse öğretmedi, tamamen merakla çözdüm. Zıvanadan çıkmaya başlayacağım sırada devletten bazı kişiler beni babacan şekilde uyardı. Düşündüm ve bir hayatım olmak zorundaydı. Tecrübelerim sayesinde ‘etik hacker’ oldum. Şimdi kendi şirketimde kurumsal ve kişisel düzeyde güvenlik danışmanlığı yapıyorum.

 

KAYNAK: HÜRRİYET