BM Genel Sekreter’in Kıbrıs sorunu Özel Danışmanı Alexander Downer’in, BM Genel Sekreteri Ban’ın; müzakerecilerin önüne koyduğu iki aylık zaman takvimini üretken olarak değerlendirme çabası içerisinde, yeni bir “prosedürel (sürece ilişkin) reçetenin” provasını yaptığı belirtildi.

“LİDERLERİN DAHA AZ GÖRÜŞMESİ- DOLAYLI GÖRÜŞMELER VE UZMANLARIN MÜDAHİL OLMASI” Lefkoşa, 3 Kasım 11 (T.A.K): BM Genel Sekreter’in Kıbrıs sorunu Özel Danışmanı Alexander Downer’in, BM Genel Sekreteri Ban’ın; müzakerecilerin önüne koyduğu iki aylık zaman takvimini üretken olarak değerlendirme çabası içerisinde, yeni bir “prosedürel (sürece ilişkin) reçetenin” provasını yaptığı belirtildi. Fileleftheros gazetesi “Downer’dan Yeni Reçete- Daha Az Doğrudan (Müzakere), Dolaylı Görüşmelere Ağırlık ve Uzmanların Müdahil Olması-Üç Eksenli Formül” başlıklı haberinde, aldığı bilgilere dayanarak, Downer’in bu düşüncelerini, müzakerecilere ilettiğini, Kıbrıs’a döndüğü zaman bu formülün görüşüleceğini yazdı.

BM’nin; Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas arasındaki görüşmelerin daha seyrek olması ve daha çok dolaylı görüşmelerin yapılması gerektiğini düşündüğünü yazan gazete bunun bir diğer deyişle Downer’in, iki müzakereciye gidip gelmesi ve muhtemelen “alıp vermesi” anlamına geldiğini belirtti. Habere göre BM uzmanları, iki müzakerecinin teknokratlarıyla ayrı ayrı görüşmeler yaparak çeşitli düşünceleri de ele alacak.

Gazete, Long Island’daki 30-31 Ekim görüşmesinde uygulanan yöntemin geçmişte de yapıldığını belirtti. Gazete yine aldığı bilgilere dayanarak Long Island’da, “Yönetim” konusunu ilgilendiren esas konular ve bunun en belirgini olan dönüşümlü başkanlık konusunun da görüşüldüğünü, görüşlerin yazılı sunulmadığını ancak sözlü olarak dile getirildiğini belirtti.

Yeni prosedürel formülün, iki günlük Green Tree görüşmesinde de denendiğini yazan gazete BM yetkiliklerinin bunun “meyve verdiğinden” bahsettiklerini de ieri sürdü.

“ÇÖZÜM TEMMUZ’DA....” Simerini gazetesi BM Genel Sekreteri’nin, Kıbrıs sorununun iç boyutlarında anlaşmaya varılması ve Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığının öncesinde Kıbrıs sorununun Temmuz ayına kadar çözümlenmesine ilişkin beklentisini, Türk yetkililerinin de benimsediğini ve bunu uluslararası arenada ortaya koyduklarını ve koyacaklarını yazdı. Habere göre, Türklere göre, “uluslararası konferansta ya iki tarafın geride bıraktığı, askıda olan ve uluslararası konular görüşülecek ya da iç boyutların kapanması durumunda sadece uluslararası boyutlar ele alınacak”. Türk tarafının, “çifte dondurulmaya” ilişkin görüşünü de dile getirdiğini yazan gazete Türk tarafının; Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığını devir alacağı 1 Temmuz’dan itibaren Türkiye’nin, katılım süreçleri çerçevesinde Güney Kıbrıs’la görüşmeyeceği, diğer yandan da özellikle Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın ağır çalışma programı nedeniyle görüşmelerin yoğun hızla sürmesinin mümkün olmayacağı görüşünü dile getirdiğini belirtti.

STEFANU: “HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEDİ” Rum Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu müzakere sürecinin zaman takvimleri (düşünceleriyle) “aşılanmadığını” söyledi Simerini gazetesine göre Stefanu, “SİGMA” TV’ye yaptığı açıklamada uluslararası konferansa ilişkin sürecin yol alabilmesi için Ocak ayına kadar Kıbrıs sorunun iç boyutlarının tamamlanması gerekliliğinden bahsetti. Başrolde Alexander Downer’in bulunduğu, görüşmelerin “dolaylı” görüşmelere çevrilmesine ilişkin bilgilerin sorulması üzerine Stefanu, müzakerenin bir önceki şeklini ve yöntemini muhafaza ettiği konusunda da ısrarlı oldu.

Haravgi gazetesine ise yaptığı özel açıklamada Stefanu, BM Genel Sekreteri Ban’la yapılacak olan her görüşme öncesinde halkın paniğe kapılmasını sağlayan ve felaket telalığı yapan siyasi dinamiklerin güvenilmezliklerini kanıtladığını söyledi. Stefanu, hakemlik ve bunaltıcı zaman takvimlere ilişkin olarak söylenenlerin, BM Genel Sekreteri ile olan önceki görüşmelerden önce de söylendiğine dikkati çekerken bunların pratikte yalanlandığını belirtti.

Stefanu, BM Genel Sekreteri Ban’ın belirlediği yeni görüşmeye ilişkin dönüm noktasının başka, muhalefetin kast ettiği ve Rum Yönetimi eski Başkanı Tasos Papadopulos’un 2004’te kabul ettiği hakemliğin ise başka olduğunu ifade etti. Bazı partilerin dünkü açıklamaları çerçevesinde dile getirdikleri endişelerin sorulması üzerine Stefanu, BM Genel Sekreteri Ban’ın yapmış olduğu açıklamaya atıfta bulundu. Stefanu, Ban’ın kendisinin, esaslı konularda ilerleme olmadığını vurguladığını ve bu nedenden dolayı görüşmelere zaman verdiğini söyledi. Kıbrıs sorununda üretken olmayan yaklaşımlardan vazgeçmeleri ve Hristofays’ın çabalarına destek vermeleri konusunda muhalefete çağrıda bulunan Stefanu, Ulusal Konsey’e ilişkin bir soru üzerine Konsey’in “çok yakında” toplanacağını ifade etti.

PARTİLER AKEL dışında diğer siyasi partilerin, Ulusal Konsey’in New York Zirvesi gündemiyle derhal toplanmasını istedikleri belirtildi. Partiler dün yaptıkları açıklamalarda, müzakere sürecinin sonucuna ilişkin endişelerini de dile getirdiler. Simerini gazetesine göre AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Lukaidis yaptığı açıklamada New York görüşmesinin sonuçlarının çok kısıtlı olduğunu belirtti ve partisinin; Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’tan bilgilendirme beklediğini söyledi.

Kıbrıs Türk basınında yer alan New York’ta “Ekonomi, AB ve İç güvenlik” başlıklarına ilişkin ilerleme sağlandığı yönündeki bilgileri de yorumlayan Lukaidis, “kendilerinin sahip olduğu imajın, bu konuların New York’ta görüşülecek konulara dahil edilmediği yönünde olduğunu” söyledi. Lukaidis, Kıbrıs Türk basının bahsettiği başlıklardaki görüş birliklerinin, iki liderin New York’a gitmesinden önce bulunduğunu ve bunun da bilinmekte olduğunu söyledi. . Lukaidis, sürecin Ocak ayına kadar süreceğini, diğer tarafın gerçek iradesini göstermesi durumunda olumlu sonucun alınabileceğini de dile getirdi. Lukaidis, bunun aksi durumunda ise Kıbrıs sorunun iç boyutları çözümlenmeden Kıbrıs sorunun uluslararası boyutlarını ele alacak olan uluslararası konferansın toplanmasının mümkün olmadığını belirtti.

DİKO Basın Sözcüsü Fotis Fotiu yaptığı açıklamada Hristofyas’ın derhal Ulusal Konsey’i toplanmasında fayda bulunduğunu söyledi. Fotiu, Rum tarafını tehlikeli süreçlere sürükleyen ve sapmaya neden olan uluslararası toplum unsurlarının arzularının ve Ankara’nın yöntemlerini göğüsleyecek strateji ile müzakerlerdeki taktiğini yeniden planlanması için, Ulusal Konsey’in toplanması gerektiğini kaydetti. Fotu açıklamasında ayrıca BM Genel Sekreter’in ağzından, Kıbrıs sorununun adil ve yaşayabilir çözümü için hiç cesaret verici olmayan bir durumun, “güzelleştirildiğini” de söyledi. KS EDEK Başkan Yardımcısı Marinos Sizopulos yaptığı açıklamada “Kıbrıs Cumhuriyeti’”nin devlet varlığının garanti altına alınmasını istedi ve müzakerelerdeki taktiğin yeniden şekillendirilmesi ile Kıbrıs sorununun bütünlüklü şekilde ele alınmasındaki stratejinin değiştirilmesinden bahsetti.

Sizopulos, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın, BM Genel Sekreteri Ban’ın ilerlemeye ilişkin verdiği imajla hemfikir olup olmadığı sorusunu sordu. Sizopulos açıklamasında ayrıca “zaman takvimi kabul etmediklerine ilişkin tezlerine ne olduğu” konusunda da izahat istedi. Rum Çevreciler ve Ekologlar Genel Sekreteri Yoanna Panayotu, Ulusal Konsey’in toplanmasını istedi ve New York’ta olanlara ilişkin olarak basında yer alan haberlerin endişe verici olduğunu söyledi. Politis gazetesine göre EVRO.KO Başkanı Dimitris Şilluris, New York’ta ilerleme sağlanıp sağlanmadığı ve de önlerinde; uluslararası konferansın bulunup bulunmadığı konusunda Ulusal Konsey ve halka açıklamada bulunması için Hristofyas’a çağrıda bulundu.