Domatese rengini veren likopen; serbest radikallerin vücuttan atılmasını kolaylaştırarak prostat kanserinden korur. Balıkta bol miktarda bulunan Omega 3 de tümörün büyümesini önler

Prof. Dr. Erkan Topuz

Prostat kanserinin önlenmesinde sağlıklı beslenme büyük önem taşıyor. Hatta Memorial Sloan-Kettering Kanser Merkezi'nden Dr. William Fair ve çalışma arkadaşları, prostat kanserinin bir beslenme hastalığı olabileceğini ileri sürüyor. Selenyum, E vitamini, soya izoflavonoidleri ve Omega-3 yağ asitleri bakımından fakir beslenen erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda meme kanseri riski artıyor. Çünkü bu maddelerin cinsiyet hormonları ve detoksifikasyon sisteminde önemli fonksiyonları bulunuyor.


PİŞİRİLİNCE BOZULMUYOR 

Domatese rengini veren likopen, Amerikalılar'ın ve Avrupalılar'ın diyetlerinden eksik etmediği karotenlerin başında. ABD'de tüketilen likopenin yüzde 80'i; kayısı, pembe greyfurt, guava, karpuz ve domatesten geliyor. Domatesteki likopen miktarı; türüne ve ne kadar olgunlaşmış olduğuna bağlı olarak önemli değişiklikler gösteriyor. En kırmızı olanlarda likopen konsantrasyonu; kilogram başına 50 mg.'a yakın oluyor. Bu arada likopen, pişirme ve gıdaların işlenmesi sırasında bozulmuyor. 

SOYA SÜTÜ İÇEN ERKEKLERDE RİSK YÜZDE 70 AZALIYOR 

Soya izoflavonoidleri prostat kanserinden koruyor, oluşan tümörleri küçültüyor. Japonya'da ve Çin'deki prostat kanserine rastlanma oranının, dünyanın diğer bölgelerine göre düşük olması; soyanın çok fazla tüketilmesinden kaynaklanıyor. Yapılan çalışmalarda soya sütü içenlerde prostat kanseri riski yüzde 70 azalıyor. 

RİSK VARSA EK DESTEK GEREKİR 

Bir diğer araştırma ise, balıkta bol miktarda bulunan Omega-3 yağ asitlerinin prostat kanseri hücrelerinin büyümesini engellediğini gözler önüne seriyor. Haftada en az iki porsiyon soğuk su balığı tüketmek, hastalıktan koruyor. Prostat kanseri riski olanların buna ek olarak günde 120-360 mg EPA ve 80-240 mg. DHA alması gerekiyor. 

ZEYTİNYAĞI LİKOPENİN ETKİSİNİ ARTIRIYOR!
Domatesin püresinden veya suyundan; çiğ domatese göre beş kat daha fazla likopen alınıyor çünkü bu işlemler; bitki hücrelerinden daha fazla likopenin serbest kalmasını sağlıyor. Öte yandan likopeni zeytinyağı ile beraber almak emilimini artırıyor. Bu da Akdeniz mutfağının sağlıklı kabul edilmesinin nedenlerinden 

GÜNDE 30 MG. LİKOPEN TÜMÖRÜ KÜÇÜLTÜR!

Likopen serbest radikallerinin vücuttan temizlenmesine yardımcı olarak kanseri önlüyor. Araştırmaya göre; diyetlerinde her gün 6.5 mg. likopen tüketen erkeklerin, daha az tüketenlere kıyasla, prostat kanserine yakalanma riski yüzde 21 azalıyor. Prostat kanseri olan hastalarla ilgili yapılan bir çalışmada da; günde 30 mg. alınan likopenin; tümörün büyümesini yavaşlattığı, hatta küçülttüğü ve kandaki PSA seviyesini düşürdüğü ortaya konuldu. Likopen; kolon, serviks, akciğer kanserlerinden de koruyor. 

E VİTAMİNİ ÇİNKO İLE BERABER ALINMALIDIR! 

Finlandiyalı bilim adamları yaptıkları yeni bir araştırmada; sigara içen 50 ile 69 yaşları arasındaki 29 bin erkeği gruplara ayrıldı. Bir gruba sekiz yıl boyunca günde 50 mg. E vitamini, diğer gruba ise plasebo hap verildi. Çalışmanın sonunda; E vitamini alanlarda prostat kanserine yakalanma riskinin yüzde 32 azaldığı görüldü. Ancak E vitaminini kanseri önlemek için tek başına almak doğru değildir. Bu vitaminin; C vitamini, selenyum ve çinko gibi diğer önemli antioksidanlarla birlikte alınması gerekiyor.