BM Genel Sekreteri Ban’ın, bu haftanın sonuna kadar veya önümüzdeki hafta başında Güvenlik Konseyi’ne sunması beklenen iyi niyet misyonuna ilişkin raporunun, geçtiğimiz ocak ayında ilan ettiği “yol haritası”nı temel alacağı ifade edildi.

Rum gazetelerinden Fileleftheros, “Tüm Olasılıklar Açık... Üç Senaryo”  başlıklı haberinde, müzakere sürecinin önümüzdeki mayıs ayında Kıbrıs sorunuyla ilgili çok taraflı bir konferans toplanmasıyla sona ermesi yaklaşımından vazgeçilmesinin beklenmediğini yazdı.

BM merkezindeki diplomatik kaynaklara dayanarak Ban’ın raporunun, Lefkoşa’da gerçekleştirilen ortak görüşmeler ve müzakerelerde neler yaşandığı konusunda ayrıntılı olacağını kaydeden gazete, raporda görüş birlikleri ve ayrılıklarının kayda geçirileceğini, aynı zamanda tarafların görüşlerinin üzerinde durulacağını belirtti.

Yine aynı kaynaklara dayanarak, Genel Sekreter Ban’ın önümüzdeki haftalarda müzakerelerde ilerleme yaşanmaması durumunda herhangi bir şekilde müzakerelerin çökme olasılığı bulunduğu uyarısı yapacağını ifade eden gazete, diplomatik bir kaynağa dayanarak Ban’ın eşit mesafeler muhafaza edeceğini ve siyasi irade eksikliğiyle ilgili vurgulamalarının dengeli olacağını kaydetti.

Bu arada gazete, BM’nin mart sonuna kadar ortaya koyacağı yakınlaştırıcı fikirlerle yönetim, mülkiyet ve ardından da vatandaşlık konusunda görüş birliğine varılmasına çabalayacağını ekledi.

Bu çabadan herhangi olumlu bir gelişme ortaya çıkmaması durumunda, üç perspektife dayanacak olan çeşitli senaryolar ele alındığını yazan gazete, kısaca şunları yazdı:

“1. Müzakere sürecinin Ban tarafından sona erdirilmesi. Ancak nihai karar Güvenlik Konseyi tarafından alınacak.

2. Müzakere sürecinin, Güney Kıbrıs’ta başkanlık seçimleri yapılana kadar, yani önümüzdeki Şubat ayına kadar askıya alınması.

3. Müzakere sürecinin, Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığı ve Türk tarafının bu hususta göstermesi beklenen tepkiler yüzünden sınırlı çabalarla dahi olsa idame ettirilmesi.”

Son perspektifin, bir diğer ifadeyle müzakere sürecinin idame ettirilmesinin en olası gelişme olarak değerlendirildiğini yazan gazete, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinin çoğunluğunun da bu gidişata doğru yönelmekte olduklarının görüldüğü yorumunda bulundu.

Haberde, ancak tüm olasılıkların hala daha açık olduğunun görüldüğü de belirtildi.

“KEPENKLER İNİYOR...”

Gazete “1 Temmuz’da Kepenkler İniyor... Türkler Sürecin Yarıda Kesilmesini İstiyor, Kıbrıs Rum Kesimi Devamını İstiyor” başlıklı haberinde ise, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun “kepenkleri indirerek  1 Temmuz’dan itibaren müzakerelerin sürdürülemeyeceğini ilan ettiğini” ileri sürdü.

Bu görüşün BM’nin isteğiyle daha uyumlu olduğunu yazan ve BM’nin önümüzdeki mayıs ayını sürecin sona erme zamanı olarak ortaya koyduğunu kaydeden gazete, Rum tarafının isteğinin ise bundan farklı olduğunu yineledi.

Downer’in, Kıbrıs sorunuyla ilgili çok taraflı konferans toplanıp toplanmaması konusundaki raporunu Ban’a sunduğunda, yani Mart ayı sonuna kadar neler olup biteceğinin de ortaya çıkacağını yazan gazete, esas önemli olanın Türk tarafı sürece ara verilmesini, Rum kesimi de sürecin devam etmesini istediğinde BM’nin buna nasıl tepki göstereceği olduğunu ekledi.

ANDROS KİPRİANU DOWNER İLE GÖRÜŞTÜ

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ile BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’in dün bir araya geldikleri de ifade edildi.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun “doğru koşullar olmadan, Kıbrıs sorunuyla ilgili bir uluslararası konferans toplanmasının mümkün olmadığını” söylediğini yazan gazete, Kiprianu’nun “aksi takdirde, konferansın BM Genel Sekreteri Ban için başarısızlığa mahkûm olan bir serüvene dönüşeceğini” savunduğunu ekledi.

Gazeteye göre dün Downer’le yaptıkları görüşmenin ardından basına açıklamada bulunan Kiprianu, Downer’le BM tarafından yakınlaştırıcı öneriler sunulmasına dair meseleleri ele aldıklarını ve bu konuda söylenenlerin gerçeği yansıtmadığını kaydetti.

Downer’le samimi bir görüşme yaptıklarını ve kendisiyle görüş alışverişinde bulunduklarını söyleyen Kiprianu, Downer’e AKEL’in müzakereler ve uluslararası konferans toplanması olasılığıyla ilgili görüşlerini ilettiğini belirtti.

Kıbrıs sorununun iç boyutlarında anlaşmaya varılmasının kendileri için uluslararası konferansın toplanmasının koşulu olduğunu bir kez daha yineleyen Kiprianu, bu koşullar olmadan uluslararası konferans toplanmaması gerektiğini Downer’e ilettiğini yineledi.

Kıbrıs konusundaki çabanın devam edeceğini de ifade eden Kiprianu, Kıbrıs sorununda bir anlaşmaya varılmasına izin verecek koşulların nasıl oluşabileceğine odaklandıklarını ekledi.