Müge Tancer

Yasaklı günlerde sabır...

Kısmi sokağa çıkma yasağı ilan edildikten sonra markete ve eczaneye gitmek için evden çıktım.

Zaten neredeyse 15 gündür sadece market ve eczane için evden idim yasaklı gün ama yoldaki araba yoğunluğunun yine geçtiğimiz 15 gün içerisindeki gibi aynı olduğunu gördüm.

Mutlaka araba ile acil ihtiyaçları için sokakta idiler.

Yolda yürüyen insan sayısı nerdeyse yok gibiydi.

Demek ki yasak işe ne şekilde yaradı, toplu arkadaşlıkların olduğu bir ortamı engelledi.

Market olarak çok kalabalık olmayan bir market tercih ettim.

İnsanlar dikkatli ve sosyal mesafe olan bir mertre uzaklığa dikkat ediyorlardı.

Fotoğraf şu şekilde “Ben eldivenli ve maskeli.

Kimi benle aynı şekilde kimi sadece maskeli kimi sadece eldivenli ve kimi de eldivensiz ve maskesiz.

“ Market alışverişinden sonra eczaneye annemin ilaçlarını almaya gittim.

Orda da yine insanlar bir metre arayla sırasını bekliyordu ve içeriye teker teker girildi.

Gözlemlediğim kadarıyla herkes herkesten virüs varmış gibi uzak duruyor.

Bu aslında güzel birşey herkes gerekli tedbiri almış oluyor.

Sırada çok sevdiğim çok eski ilkokul yıllarından bir arkadaşımı gördüm.

Ve uzaktan birbirimize seslendik.

Oysa eskiden olsa bol bol sohbet ederdik.

O günleri anımsadım. Herkes için sıradan bir olay olan birlikte kahve içme sohbet etme alışkanlıklarımız vardı.

Şimdi sosyal medya üzerinden veya telefonla mesajlaşıp konuşuyoruz.

Bu sekilde iletişimimizi koparmamış oluyoruz.

Birilerini aramak, birileri tarafından aranmak, önemsenmek, merak edilmek güzel.

Ama evde kalmak da güzel aslında.

Bu durumdan en cok mutlu olan çocuklar oldu.

Çünkü anne babalar evde. Hasretlikleri bitmiş, anne babayla olmanın tadını çıkarıyorlar.

Ev ortamında, çocuklar “on-line” eğitime başladı.

Anneler babalar çocukların dersleriyle ilgilenme fırsatı buluyorlar.

Herkes kendinin yeni özelliklerini fark ediyor.

Farkındalık yaratıyor.

Evde yeni yeni yemekler, börekler ,çörekler, vb yapılıyor.

Dolap tertipleri, bahar temizliği yapılıyor.

Bu virüs geçtikten sonra eski yaşantımıza aniden dönemeyeceğiz yeni ve farklı hayatlarımız olacak.

Eski alışkanlıklarımızin yerini yeni alışkanlıklarımız alacak bunu biliyoruz ve ona göre düşünür olduk.

Tüm bu yaşananların içinde de en kötüsü de nedir biliyormusunuz?

Sevdiklerinizden uzak olmak.

Özellikle çocuklarımızdan.

Yanımıza gelemeyen yurt dışında kalan çocuklarımız var.

Şu an tüm yollarımız kapalı.

Birimize birşey olsa gidip gelemeyiz.

Allah çocuklarımıza sağlık, sıhhat versin.

Hep söyleriz ya insan bişeyin değerini kaybettikten sonra anlarmış.

O yüzden kıymet bilelim, şükredelim, ders çıkaralım ve dua edelim.

İnançlı olmak sabırdır.

Sabır ise başarıya gidecek yoldur.

Umudumuz! umudunuz olsun!