Üniversite öğrencilerinin yüz yüze eğitime başlamasına yönelik hazırlıklar sürerken yükseköğretim alanının gözü kulağı Saray’da.

Yılan hikayesine dönmenin arifesinde olan yeni YÖDAK başkanının kim olacağı konusunda üniversiteler, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı vereceği kararı bekliyor.

Covid 19 tedbirlerine yönelik ödenek ayrılması ve şubat ayı yani eğitim/öğretim yılının ikinci dönemi ile birlikte yüz yüze eğitime başlanması ile ilgili hazırlıkların yapıldığının açıklanması Devlet ciddiyetine yakışan ve Hükümet olmanın sorumluluğu ile örtüşen bir karar.

Ve Üniversiteler, Hükümetin ortaya koyduğu duruşun devamı olarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan da bir an önce yeni YÖDAK Başkanını atamasını bekliyor.

Covid-19 salgın dönemi öncesinden başlayarak yükseköğretim alanına hakim olan kaotik ruh hali ile birlikte iddialar ve soru işaretleri ile dolu bir dönemin de yeni YÖDAK başkanı ile birlikte geride kalacak olması, üniversiteler tarafından olumlu karşılanmakta.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bir önceki dönem yapılan yanlışların tekrarlanmaması adına elbette ince eleyip sık dokumakta.

Ancak yeni YÖDAK başkanının da bir türlü neden atanmadığı ise yükseköğretim alanında kaygı ile takip edilmekte.

Covid-19 salgının aşı ile birlikte geride kalacak olması ve yeni eğitim yılının bir öncekinin yaralarını saracağına olan inanç ile bekleyen üniversiteler, yeni YÖDAK Başkanı ile birlikte yeni döneme umut ile bakmakta.

YÖDAK başkanlığına vakit kaybedilmeden atama artık yapılmalı.

Covid-19 sonrasında başlayacak yükseköğretimin ilk yüz yüze eğitim dönemi ile birlikte YÖDAK, aktif ve etkin girişimler ile yükseköğretimin geleceğine yön verecek yeni bir vizyona ve misyona kavuşmalı.

2015-2020 yılları arasında geçen 5 yıllık sürede belki 1 veya 2 üniversite hariç, tüm üniversiteler kendilerini sahipsiz hissettikleri bir dönemin kapanmasından memnun.

Ülke ve Kuzey Kıbrıs üniversiteler kendi toplumuna yabancılaşan yöneticilerin kaotik ve taraflı kararlarından hiç bu kadar mağdur olmadığı bir dönem geride kalırken KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı tehdit unsuru olduğuna dair üzerlerinde ciddi şüpheler olan yapıların üniversite adı altında korunduğu bir beş (5) yıla tanık oldu, ülke üniversiteleri.

Ve geçen beş (5) yıllık dönemde görünmeyen ancak birçoklarınca da bilinen bir “el’in” güdümünden öte hizmetinde olan bir YÖDAK’a tanık oldu Kuzey Kıbrıs.

Ve ülke üniversitelerinden milyonca liralık yatırım yaparak gerek ülke ekonomisine gerekse ülke tanıtımı katkı yapmak adına kendi yağı ile kendi ciğerini kavurmaya gönüllü olan öz varlıklarımızın vatan topraklarına küstürüldüğü dönemin muhasebesini elbette tarih yapacaktır.

Kuzey Kıbrıs yükseköğretimi adına koskocaman kayıp bir 5 yıl geride kalırken YÖDAK ve yükseköğretim alanının nasıl yönetilemeyeceğinin daha açık bir ifade ile nasıl yönetilmemesi gerektiğini gösteren dersler ile dolu bir dönem olarak geride kaldı.

Ülke ekonomisinin temel direklerinden olan ve stratejik önemi de bulunan yükseköğretim alanına doğru şekilde yön verecek yeni bir YÖDAK’ı inşa etmek Cumhurbaşkanı Ersin Tatar için “milli” bir görev ve sorumluluk olmalı.

Ülkesini tanıyan ve vatan topraklarına “yabancılaşmayan”, kurumlarını tanımaktan öte sahiplenen yeni bir YÖDAK Başkanı ile birlikte yeni bir dönemi başlamasını bekleyen ülke üniversiteleri Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı beklemekte.

Ve şimdi, yükseköğretim alanı ve üniversitelerimiz için hiç vakit kaybetmeden yeni şeyler söyleme zamanı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, üniversitelerimiz için yeni ve beyaz bir sayfa açmak adına hiç vakit kaybetmeden yeni YÖDAK başkanını atamalı.

Üniversitelerimizin gözü kulağı, Saray’da.