Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Normal bir ülke olsaydık şu anda hükümet çoktan istifayı basmış ya yeni hükümet modelleri üzerinde çalışılır ya da erken seçim kararı alınırdı...

Bizde tam aksine derin bir sessizlik var!

İktidarın zaten söyleyecek bir şeyi yok da ya muhalefet...

Onlar niye bu kadar sessiz anlamak çok güç!

Bunu medyanın önemli bir kısmını da ekleyebiliriz...

Serdar Denktaş biraz da gazetecilik ruhuyla tüm siyasileri atlatıp polis raporunu meclis kürsüsünde okudu ama skandal bir olayın medyada bu kadar sessizlikle izlenmesi de en az siyasiler kadar düşündürücüdür!

Baştan sona kepazelikler halkasıyla yaşanan bir ziyaret...

Her şeyi bir yana bırakın kamera kayıtlarının silinerek hatta formatlanarak bazı önemli gerçeklerin saklanmak istenmesi!

Ama ortada sanki de hiçbir şey olmamış gibi bir hava hakim...

Yine de inanmak istiyoruz fırtına öncesi sessizlik olsun bu!

Çünkü artık bu ülkede fırtınalar esmesi lazım...

Yaşanan yanlış olan her şeyin ortalığa dökülmesi gerek!

Bunlara neden olanların da deşifre edilmesi...

Temiz siyaset bunu emreder çünkü!

...

Şu andan itibaren artık tamamen gözler hükümet ortağı Halkın Partisi’ndedir...

Yaşanan son rezalet olayın ortaya çıkmasıyla parti içinde ciddi bir huzursuzluk olduğunu bilmeyen yok!

Çünkü bu partiye ve dolayısıyla Özersay’a gönül verenlerin büyük bir kısmı siyasette yaşanan çarpın düzenin değiştirilmesi isteğiyle sempatizan oldular...

Özersay’dan beklentileri çoktu!

İşin başında tertemiz gencecik bir siyasetçi, iyi bir hukukçuydu...

Hele de ya mahalleye ya da mahkemeye diyerek gönülleri feth etti!

Hemen herkesin umudu oldu...

İşte şimdi ağızdan çıkan sözlerin, yapılan vaatlerin yerine getirilme vaktidir!

Halkın Partisi, halkın umudu olmaya devam edecekse bu kadar sessiz kalmamalıdır...

Özersay ve ekibi son aylarda düşen grafiğin yeniden eski yerine yükselmesi için gereğini yapmalıdır!

İstifa ise istifa...

Mahalleyse mahalle, mahkemeyse mahkeme!

Onlardan beklenen de geçmişte yapılan söylemlerin artık eyleme çevrilmesidir...

...

Serdar Denktaş’ın meclis kürsüsünde okuduğu polis raporu aslında bir gerçeği de ortaya sermiştir...

Bu rapora göre yaşanan bu kepazelikte en az suçlu olan Ünal Üstel’dir!

Üstel, küstüm oynamam demeyip, bir kenara sinmeyip aksine kanal kanal gezerek nerede hata yaptığını sormaktadır...

Hatta bunu yaparken de partisine olan bağlılığı da ortaya koyarak genel başkanına destek verdiğini söyleyip, siyasetin küskünlükle olmayacağını göstermektedir!

Çizdiği yol doğru olsa da biz eminiz ki bu olayda kendinden belki de çok daha suçlu olan başka siyasetçileri de bildiği için bunları da parmağının ardına saklanmadan kamuoyuna açıklamalıdır...

Kesin olan bir şey var ki özel jetle gelen ekip Lapta Marinası’nın ihalesi için filan değil başka yatırımlar ve bazı oteller ile pazarlık yapmak için gelmişler ama burada kurulan yanlış tezgah nedeniyle deşifre olmuşlardır!

...

Ünal Üstel siteminde haklıdır...

Ama haklı olmak perde gerisinde yaşananların ortaya dökülmesi için yeterli değildir!

Eğer Serdar Denktaş önceki gün mecliste polis raporunu okumasıydı ne yazık ki belki de bu rapor allem gallem edilip kamuoyunun bilgisine getirilemeyecek, özel jet olayında yaşanan gerçekler de gün yüzüne çıkmayacaktı...

Artık belli olmuştur ki olay Üstel ile sınırlı değil, başka isimlerle de ilgilidir!

Her ne kadar çok fazla ön plana çıkarılmaya özen gösterilse de kamera kayıtlarının silinmesi bize bu olayda başka isimlerin de olduğunu ortaya koymaktadır...

Hükümet temiz siyaset adına bu işin perde gerisinde yaşananların ortaya çıkması için duruş gösterirse ne ala ama bu biraz inandırıcı olmasa da muhalefet de demek ki Denktaş’ın raporu açıklamasından sonra meclisi terk ederek bundan böyle bu konuda başka konuşacak bir şeyin olmadığı mesajını verse de bunu belki daha da ileriye götürebilir ve meclis oturumlarına katılmayarak bu konudaki ciddiyetini ortaya koyabilir!

...

MESAJ KUTUSU

Sayın Serdar DENKTAŞ, polis raporunu mecliste okuduktan sonra hem herkesi fazlasıyla şaşırttınız hem de siyasette ustalığınızı bir kez daha ortaya koydunuz. Bu arada başta partilileriniz olmak üzere kamuoyu aktif siyasete dönmeniz gerektiği yönünde mesajlar göndermeye başladı.

...

Sn. Harun MADEN, Lifecell Ev İnterneti ve mobil 3G servisleriniz hakkında yoğun şikayet alıyoruz. Müşterileriniz Türkiye’de tanıdıkları bildikleri Turkcell kalitesiyle KKTC’deki kalite arasında uçurum olduğundan dert yanıyor. Haber merkezimiz şimdi de bu farkı kıyaslayan bir haber üzerinde çalışıyor bilin istedik.

...

Sayın Ersin TATAR, salgın döneminin başarı ile geçilmesinden sonra bunda emeği en büyük olan sağlık çalışanları sanki de biraz geri plana itildi gibi geldi bize. Onları onurlandırmak için küçük de olsa bir ödülü hak etmediler mi?

...

Sayın Fırat ATASER, Alsancak’da doğa parkında döner ve lahmacun işine girme kararınız bölge esnafı tarafından tepki ile karşılandı. Aralarında imza toplamaya başladılar yakında kapınıza dayanacaklar haberiniz olsun istedik! Belediyenin başka işi kalmadı mı yani!

...

Sayın Aslan BIÇAKLI, sağlık çalışanlarının dünkü eyleminde listede olmamasına rağmen konuşma yapmanız özellikle de genç hekimleri çileden çıkarmış diye duyduk. Ha keşke onların sorunlarının yine onlar tarafından dile getirilmesi için öncelik tanısaydınız...

...

Sayın Sıla Usar İNCİRLİ, geçtiğimiz hafta hükümet gidip gelirken 4’lü seçim hükümeti modellerinin sizin Başbakanlığınızı tartıştığını biliyor muydunuz? Bakalım jet olayından sonra konuşulan model gerçek olacak mı? Hazırlıklı olmakta yarar var değil mi?

...

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Bayraktar Ortaokulu’nda engelli bir çocuğumuzun 10 tam puanıyla okul birincisi geldiğini biliyor muydunuz? Umarız duyarlılık gösterip bu öğrencimize devletin elini uzatıp engelli insanlarımıza moral verecek olan kararları üretirsiniz...

...

Sayın Kemal ATAMAN, genel müdürü olduğunuz bankanın çiftçi kesimine desteğe başladığı bir dönemde eş zamanlı olarak bir Türkiye bankasının da gazetelere reklam vererek kredi olanaklarını sunması sizce de biraz garip değil mi? Bir eşeleyin bakalım altından neler çıkacak!

...

Sayın Müge DENKTAŞ, tarihin tekerrürden ibaret olduğu bir kez daha kanıtlanmış ve dün yaş gününüze eşinizde yine hediye gelmemiş. Kuru bir akşam yemeği de artık gelenek haline gelmiş değil mi? Merdaneyi artık ele alma zamanı gelmedi mi!

...

Sayın Gürkan KARA, yeni süreçte eski bakanınızdan görev istemeyip doktorayı bitirmek için yoğun çaba sarf ettiğiniz ve artık sadece akademisyenlik yapacağınız konuşuluyor. Doğru zamanda doğru karar aldınız, tebrik ederiz...

...

Sayın Doğuş ELMAS uzun bir süreden beridir boş olan Devlet Laboratuarı müdürlüğüne atanmanızdan dolayı tebrik eder çalışmalarınızda başarılar dileriz. İnsan sağlığını yakından ilgilendiren dairede sorumluluğunuz fazlasıyla büyük...