Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

UBP’deki demokratik yarış çirkin bir kulvara girdi…

Siz bakmayın partililere, birlik ve beraberlik çağrısı yaptıklarını!

Birçoğu palavra sıkıyor…

Partiyi ve ülkeyi düşünenlerin sayısı oldukça az seyrediyor!

Öncelik makam hırsı…

Bakanlık, müsteşarlık, müdürlük pazarlıkları yapılıyor perde gerisinde!

Daha da kötüsü, en başta hoş görülen yarış, yerini seviyesiz çirkin bir yarışa bıraktı…

Türkiye onu istiyor, şunu istemiyor söylentileri yayılmaya çalışılıyor!

Bu işe Fetö’yü bile karıştıranlar var…

Kurultay heyecanı artık tamamen bireysel bir yarışa dönüştü!

Kimse Cumartesi gününden sonra yine birbirinin yüzüne bakacağını aklına getirmiyor…

Bu da UBP için tehlike çanlarının çalmasına neden oluyor!

Kendilerini yıprattıkça yıpratıyorlar…

İnsan acaba bunda bir kasıt mı var diye de düşünmeden edemiyor!

UBP, kurulduğu günden itibaren çok partiler doğurdu…

Kimse bu partiyi yıkmayı başaramadı!

Parti kuranlar başarılı olamayınca ya siyaseti bıraktılar, ya da partiye geri geldiler…

Makam sevdası için başka partilere grup olarak gidip, orada başarılı olamayınca yine geri dönenler oldu!

Ama o günleri çabuk unuttular ki şimdi UBP’nin iktidar kaynaklarından hiç utanmadan, sıkılmadan yararlanmaya devam ediyorlar…

Bunlar siyasetin kıvrak, kaşarlanmış elamanları!

Parti için çalışan yok, kendine eşe dosta makam için pazarlık edenler var…

Aslında bu kurultayda ne partinin ne de ülkenin geleceğini düşünen var!

Üyelerin geneli geçmişte verilen sözleri yargılamaya başladılar…

Adaylardan her hangisi işini yaptı mı yapmadı mı?

Partiliye verdiği sözü tuttu mu tutmadı mı?

Kızını-oğlunu istihdam etti mi etmedi mi?

Partiyi, ülkeyi filan düşünenlerin sayısı o kadar az ki!

UBP içindeki tabi ki gerçekten partili olup, bireysel değil toplumsal düşünenler de var…

İşte onlar partinin gidişatından memnun olmadıklarını belirten görüşlerini bildirmeye başladılar!

Hele de kurultay ikinci tura kalıp, gergin bir ortamın yaşanması, onları partilerinin kurultay sonucunda bölünme korkusu sardı…

Geçmişte yaşananları da göz önünde bulundurup, bu yönde bazı kararlar üretildiğini duyum olarak aldıklarını iddia etmeye başladılar!

Olur mu olur…

UBP, çok kez bölünmeye çalışıldı, makam sevdalıları partilerini terk etti, ama hiçbiri de başarılı olamadı!

Bu bizim için bir endişe değildir ama, kendini gerçek olarak partili görenlerin endişelenmesi için gayet doğal bir şey olmalıdır…

Parti Genel Sekreteri Ersan Saner’in de dün dile getirdiği gibi yeni hükümet döneminde UBP’yi çok da güllük gülistanlık bir süreç beklememektedir!

Hele de bu yeni süreç UBP içinde çalkantılı bir döneme denk gelirse, bizim tek derdimiz, partinin değil, ülkenin ve ülke insanının yaşayacağı büyük sıkıntılardır…

Zira sancılı bir iktidar partisinin ülkesine de vereceği bir şey olamaz!

“Asla vazgeçmeyeceklermiş!”

“UBP’de Belli ki ikinci tur kesinleşmiştir..

Tabi ki ikinci gelenin elbette ki seçime girmek mücadele etme hakkı vardır..

Bunu yadırgamak, eleştirmek o adaya haksızlık etmek demokrasiye inanmamaktır.. Ancak...

Bu yarıştan da ikinci çıkanın üç hakkı daha vardır...

1- Mahkemeye Gitmek..

2- Güvensizlik önergesi vermek

3- İstifa etmek.

Üç tane daha anayasal hak.. Peki bunlar da kullanılacak mı...

Asla Vaz geçmeyeceğiz sloganından anladığım Sonuna kadar gitmekte kararlıyız.Bunun anlamı bu demek değil mi

Aslında seçim demokrasimizin gereğidir ve iradenin yansımasıdır.. Burda sanki de seçime giren Adayın biri seçimi alacağı konusunda bir mecburiyet veya bir garanti veya kendi olmazsa olmaz anlayışı var.

Bunun adı seçilme değil, parti yönetimine el koyma yolunda maksatlı davranış şekildir..

Yarın Birinci gelenin karşısına geçip de %30 oy aldım dolayısı ile yönetimin %30 bende olacak denirse hiç şaşırmayın..

Geçmişte bunu yapanlar bu gün neden yapmasın ki..

Baksana Asla Vazgeçmeyeceğiz Diyor..

Bizi kötü bir süreç bekliyor anlaşılan.. İnşallah yanılıyorumdur. Neyse iki gün kaldı, yan gelip tatmaya gelmez ...

Ne kadar çok el bastırırsanız o kadar çok oy..

Hayde kolay gelsin...”

(Gürsel UZUN)

MESAJ KUTUSU

Sayın Türkmen YİĞİTCAN, geçmişte çok uyardık ama dikkate almadınız. Girne Gür sokakta vatandaşlar patlamaya hazır bomba durumunda. Yasaları çiğneyen bazıları denediyle dün 1 saatlik yağmur burasının bataklığa dönmesine neden oldu bile. Umarız doğa ile şaka olmayacağını artık anlarsınız!..

Sayın Rauf DENKTAŞ, milletvekilliği ara seçimlerinde UBP’nin Lefkoşa Milletvekili adayın konusunda adınız anılmaya başlandı. Acaba diyoruz merdivenleri hızlı bir şekilde değil de adım adım mı çıkıp da yükselişe geçseniz. Bilirsiniz de hızlı çıkışların hızlı düşüşleri de kaçınılmaz bir gerçektir…

Sayın Sunat ATUN, yeni hükümet döneminde bakanlığı garanti olan vekiller arasında liste başı olduğunuz konuşulmaya başlandı. Bakalım istediğiniz bakanlık mı yoksa sürpriz bir bakanlık mı sizi bekliyor. Şimdiden hayırlara vesile olsun…

Sayın Ali ÇAYGÜR, sağlıkta bu ülkenin belki de kurtuluşu olan yeni kit sisteminin uygulanmasının önünde sizin bir takım kararlarınızın olduğu yönünde şikayet mesajlarınız geliyor. Ancak direnmenizin nedeni de bir türlü anlaşılmamız, bu konuda bilimsel bir görüşünüz var mı?

Sayın Kemal DÜRÜST, yeni kabinede bakanlığa getirileceğiniz yönündeki söylentiler özellikle bölgede büyük bir kaos yaşanmasına neden oldu. Bu konuda talep sizden mi geldi yoksa daha yüksek mevkilerden mi? Oysa biz sizi artık belediye başkanlığına aday olacağınızı biliyorduk…

Sayın Ali PİLLİ, kurultay çalışmalarında hangi adaya destek vereceğiniz konusunda kafanızın bir hayli karık olduğu, net bir karar üretemediğiniz konuşulmaya başlandı. En iyisi siz bırakın kurultayı kendinizi tamamen sağlık konularına yönlendirin. Bu arada 10 gün sonra açılacak olan acil durum hastanesi konusunda çalışanları halledebildiniz mi?

Sayın Mehmet BULANIK, bir açılış ancak bu kadar görkemli ve kalabalık olabilirdi onu da siz başardınız. Yeni mekanla Göçmenköy’in tadı da bir hayli arttı, hayırlı işler bol kazançlar temenni ederiz.

Sayın Hasan UZUN; kurultay sürecinde sizin mekan tam anlamıyla UBP kulis mekanı olmuş. Acaba gelip çay kahve içtikten sonra gidiyorlar mı yoksa araçlarının depolarını da dolduruyorlar mı? Hep cepten de olmaz ya!

Sayın Yenal SENİN, seçimler sonrası partinizin ‘nerede hata yaptık’ diye araştırma başlatması geç de olsa olumlu bir gelişmedir. Bu arada bazı vekillerinizin aynı hükümetle devam edilmemesi konusunda karar ürettikleri söyleniyor. Bu konuda bir sürpriz olur mu yoksa her şeye rağmen iktidarda kalmak mı daha iyidir?

Sayın Halil TALAYKURT, kurultay döneminde şimdiye kadar hiç olmadığı kadar partiliyi ziyaret edip akşamlarınızın hiç boş geçmediği gözlerden kaçmıyormuş. Bu arada iki aday arasında bir karar verdiniz mi yoksa, çok da umurunuzda değil mi?