Rum yönetimi, İsrail, Yunanistan, Fransa ile saldırı tatbikatları yaparken, onlara üs verirken barışı savunmak niye aklınıza gelmedi?

Akıncı diyor ki, “Kıbrıslı Türkler var olmak için direnmeselerdi bugüne ulaşılmazdı.”

Bu sözleri, Türkiye’ye karşı söylüyor…

Doğrudur da, Kıbrıs Türkleri kimin yardımı ve desteği ile direndi?

Kendi başlarına mı direndiler?

İyi niyetli ise bunu da söylemesi gerekmez miydi?

Türkiye’nin 100 yıldır süren yardımı, desteği, siyasi-askeri koruması olmasa direnebilir miydik?

Türkiye, daha Atatürk döneminden başlayarak, bizzat Atatürk’ün deyişiyle “KIBRIS’TA TÜRK DİLİ, TÜRK VARLIĞI SÖNMESİN DİYE” her türlü kültürel yardımı, her türlü eğitim katkısını yaptı…

En değerli öğretmenlerini adaya gönderdi, öğretmenlerimizin maaşlarını ödedi, kurumlarımıza para yardımı yaptı, gençlerimizi burslu olarak üniversitelerinde eğitti…

ENOSİS’çi Rum saldırganlığına karşı direnmek için silahımızı, cephanemizi, en değerli subaylarını gönderdi.

Canımızı, malımızı, namusumuzu korumak için milli direniş örgütümüz TMT’yi örgütledi…

TMT, Türk ordusuna bağlı değil miydi, komutanları Türk subayları değil miydi?

Mücahit ordumuzun komutanları Türkiye’den gelmiyor muydu?

BM’de, Zürih ve Londra Anlaşmaları’nda bizi savunan Türkiye değil miydi?

1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki eşit kurucu ortak statümüzü Türkiye sayesinde elde etmedik mi?

Göklerde dalgalandırdığımız uğrunda öldüğümüz bayrak Ay yıldızlı Türk bayrağı değil miydi?

103 köyümüzün işgal edildiği, 50 bin insanımızın göçmen olduğu, adanın %3’ündeki gettolarda kuşatmaya alındığımız 1963-1974 döneminde, o karanlık, ölüm kokan, sefil yıllarda ayakta kalmamızı sağlayan Türkiye’den gönderilen Kızılay yardımları, giyecekler, yiyecekler değil miydi?

11 yıl herkesin maaşını Türkiye ödemedi mi?

Bugün dahi, cari bütçemizin açıklarını Türkiye kapatmıyor mu, yılda 13 maaşımızı Türkiye göndermiyor mu?

Tüm alt yapı yatırımlarımızı, barajlarımızı, göletlerimizi yollarımızı yapan, iletişimimizi, ulaşımımızı sağlayan, içtiğimiz suyu getiren, elektrik santrallerimizi kuran Türkiye değil mi?

1963’de ada genelinde, 1964’de Erenköy’de, 1967’de Geçitkale’de, 1974’de ada genelinde AKRİTAS ve İFESTOS soykırım planları çerçevesinde mutlak bir soykırıma uğramamızı Türkiye önlemedi mi?

Nankörlük ve vefasızlık yapmak, halkı ve geçmişi bilmeyen gençleri Türkiye’ye karşı bilinçli olarak kışkırtmak Cumhurbaşkanlığı makamında olan bir kişiye yakışmaz.

Size sesleniyorum:

Böyle konuşacaksanız, istifa edip istediğiniz gibi konuşacaksınız.

O yüce makamda yaptığınız kutsal bir yemin vardır… O yemini çiğneyerek bu şekilde konuşamazsınız, Türkiye-KKTC ilişkilerini berhava edemezsiniz.

Buna hakkınız yok!

BARIŞI SAVUNMAK
Akıncı diyor ki, “BARIŞI SAVUNMAK NE ZAMANDAN BERİ SUÇ OLDU?”

Barışı, PKK terör örgütü 40 bin insanımızı öldürürken savunacaktınız.

Barışı, ABD, PKK’ya 30 bin tır silah verirken, o silahlarla masum insanlar katledilirken savunacaktınız…

Terör her gün sivilleri katlederken, ABD, Irak’ı, Suriye’yi, Libya’yı, Afganistan’ı işgal ederken barışı savunmak, ABD’yi eleştirmek niye aklınıza gelmedi?

Rum yönetimi, İsrail, Yunanistan, Fransa ile saldırı tatbikatları yaparken, onlara üs verirken barışı savunmak niye aklınıza gelmedi?

Barışı savunmak, Türkiye nefs-i müdafaa yaparak terör örgütünü ezdiği ve ABD emperyalizmini bölgeden kovduğu zaman aklınıza geldiyse, “sizin amacınız barışı savunmak adına terör örgütünü ve ABD emperyalizminin çıkarlarını korumak mı?” diye sormak gerekmez mi?