ERDOĞAN: "(İDLİB) REJİM, EĞER BURADA GÖZLEM KULELERİNE SALDIRILAR VESAİRE, BUNLARI DEVAM ETTİRECEK OLURSA SESSİZ KALMAMIZ MÜMKÜN OLMAZ" 
"KUZEY KIBRIS'TA ASKERİMİZİN AZALMASI DİYE BİR ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. ORADA NE KADAR ASKER BULUNMASI GEREKİYORSA ORADA O KADAR ASKERİ BULUNDURURUZ, BUNUN İÇİN DE BİRİLERİNDEN İZİN ALMAK DİYE BİR MECBURİYETİMİZ YOKTUR, BUNUN DA BİLİNMESİ GEREKİR"

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, rejim, eğer İdlib'teki gözlem kulelerine saldırılar vesaire, bunları devam ettirecek olursa sessiz kalmamız mümkün olmaz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK) 5. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin düzenleneceği Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konuk Evi'nde basın toplantısı yaptı. 
Bir gazetecinin "İdlib'te son dönemde hareketlilik dikkati çekiyor. Türkiye'nin bu konuda atacağı adımlar nelerdir? Bölgedeki son durum nedir?" sorusu üzerine Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"İdlib'e eğer bizim hakikaten yaklaşımımız olmamış olsaydı, şu anki durum çok daha farklı gelişir ve 3 milyona yakın insanın yaşadığı İdlib'ten çok ciddi bir göç dalgası ülkemize doğru gelebilirdi. Fakat bizim ağırlıkta olarak Rusya ile yaptığımız müzakereler, yaptığımız değerlendirmeler, gerek Soçi Müzakeresi süreci gerek Astana ile ilgili süreçler ve ikili yaptığımız Sayın Putin ile görüşmelerimiz, buradaki sıkıntıları minimize etti.
Son olarak bir de bir karara varıldı. Bu kararla birlikte adeta silahların sustuğu bir an oldu. Ama ardından yine bazı arzu edilmeyen gelişmeler oldu. Sürecin üzerinde bütün ekiplerimiz duruyor. Bütün gözlem, gözetleme, bütün bu kulelerden bölgeyi bizler takibe aldık, takip ediyoruz. Tabii yaralılarımız oldu bir kaç tane şehidimiz de oldu ama bunların bedelini, faturasını karşı tarafa çok ağır ödettik. Ancak rejim bizim bu gözlem kulelerine bazı saldırıları devam ettirecek olursa, bu yanlışa hala inatla devam edecek olursa, bizim burada sessiz kalmamız olmaz. Gereğini de yaparız. Çünkü biz burada barışın egemen olmasını istiyoruz, ölümlerin durmasını istiyoruz. Ama varil bombaları ile fosfor bombaları ile bu bölgeye saldırının devam etmesi hiçbir zaman affedilemez, buna da sessiz kalamayız çünkü biz bu bölgede artık halkın sesine kulak veriyoruz. Bizim Suriye'de yaşayan kardeşlerimiz ne diyor? 'Türkiye gelsin' diyor. Ayrıca biz bir de Adana mutabakatını bir kenara koyamayız. O mutabakat çerçevesi içinde de bu bölgeyi karıştıran terör örgütlerine karşı bu mücadelemizi de kararlılıkla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz."
"BİRİLERİ KONUŞUYOR..."
"Meclisten dün yeni askerlik yasasıyla bölümün bir kısmı geçti. Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek? Yeni askerlik sistemiyle terörle mücadele nasıl devam edecek?" sorusu üzerine Erdoğan, terörle mücadelede en ufak bir tereddüdün, en ufak bir güven kaybı gibi bir endişenin söz konusu olmadığını söyledi.
Erdoğan, "Birileri konuşuyor. Bir ara 'ağzı olan konuşuyor' diye literatüre yerleşmiş olan ifade vardı ya şimdi de öyle. Bu ülkede silahlı kuvvetlerimiz var, Genelkurmay diye kuvvetlerle birlikte oluşmuş, oturmuş, asırlara bali 2200 yıllık geçmişi olan bir orduyuz. Dedikleri ne? 'Güvenlik zaafı bu yasada olur' gibi ifadeler kullananlar var." diye konuştu.
1,5-2 YILA VARAN BİR ÇALIŞMA
Bu yasa ile ilgili çalışmanın bir hafta, 15 gün, bir ay içinde yapılmadığını, yaklaşık 1,5-2 yıla varan bir çalışma olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kaldı ki talep bize çok eski gelen bir taleptir. Hem ordunun küçültülmesi, bir taraftan profesyonel orduya geçmek, hep bunlar konuşulan şeylerdi. Bunlar yazılmıştır, çizilmiştir. Ordumuz da hiçbir zaman durmamıştır. Çalışmalarını onlar da bu istikamette sürdürmüşlerdir. Bir yere de gelinmiştir. Hatta 2014 sonuna kadar da atılması gereken adım, ordunun sivilleşmesi süreciydi. AB kriterleri içinde bir de bu var. Biz böyle bir adımı o günden bugüne atmış değiliz ama şimdi burada da böyle bir adımı atmış bulunuyoruz.
Bu attığımız adımla birlikte gerek Milli Savunma Bakanımızın şu anda ordunun temelinden gelmiş olması, Genelkurmay Başkanlığına varıncaya kadar bu görevi yapmış bir insan olarak kendi arkadaşlarıyla beraber bu süreci yönetiyor olması ve özellikle terörle mücadelede  de şu anda askerimizin, polisimizin elde ettiği başarıya mesela yılbaşından şu ana kadar 2 bin civarında terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bunların inlerine girilmiştir. Bunlar şimdi kaçacak delik arıyorlar. Bu mücadele de bu şekilde devam edecek."
Halkın refahını, huzurunu sağlamadıktan sonra ne devlet ne de silahlı kuvvetler, polis ve güvenlik korucularının görevini yapmış olacağını belirten Erdoğan, "Ne de şahsen ben Cumhurbaşkanı olarak Anayasa'da başkomutan sıfatıyla bulunuyorum, ben de görevimi yapmış olurum." dedi.
Bu görevi şu anda yapmanın azmi ve kararlılığı içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, "İlgili birimlerin hepsi bunu yapacak. Yeni askerlik yasasında ise biz bu işi öyle bir noktaya getirelim ki düşünün şimdi başarılı bir astsubay, eğer başarabiliyorsa generalliğe kadar çıkabilecek. Yeni askerlik yasasında bu var, bundan önce böyle bir şey yoktu. Bunun yanında isteyen kalabiliyor, isteyen süresi dolunca ayrılabiliyor. Bir diğer yanda 'Efendim sayılar azalıyor, halimiz ne olacak?'. Çok açık, net. Şimdi sürekli olarak ücret tazelenmesi olacak. 12 ay içinde sürekli her ay, askere alma diye bir durum söz konusu olacak. Sayıda azalma diye bir şey söz konusu değil." değerlendirmesinde bulundu.
"KKTC'DE ASKERİMİZİN AZALMASI DİYE BİR ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL"
Erdoğan, Kıbrıs ile ilgili de mide bulandırsın diye bazı şeylerin söylendiğine değinerek, "Kuzey Kıbrıs'ta bizim askerimizin azalması diye bir şey söz konusu değil. Orada ne kadar asker bulunması gerekiyorsa, biz orada o kadar askeri bulundururuz. Bunun için de birilerinden izin almak diye bir mecburiyetimiz yoktur. Bunun da bilinmesi gerekir." dedi.
Metinde hangi birimlerde neler olacağının açık şekilde yer aldığını, iki maddenin meclisten geçtiğini aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerek Milli Savunma Bakanımızın, gerek diğer arkadaşların bilgilendirmeleriyle bu süreç hızlı bir şekilde geçiştirilecek. Rakamlar üzerinde konuşanlar oluyor '30 bin lira fazla oldu'. El insaf. Bu gelen rakam ile bir defa bütün o ödenen aylıklar, maaşlar buradan ödeniyor. Böyle bir şey yoktu bugüne kadar. Askere ödenecek olan bütün harçlıklar, bugüne kadar yapılmayan şeylerdi. Şimdi bunlar yapılacak. Bunlar, iş ve istihdam noktasında sıkıntı olanlar için aileye harçlık olarak gelmiş olacak. Bunun çok isabetli, hayırlı bir adım olduğuna inanıyorum. Dersimize iyi çalıştık. Hayırlı olsun."