Aralarında Coşkun Aral, Canan Erbil, Ali Kabaş, Murat Germen, Ani Çelik Arevyan, İzzet Keribar, Emin Özmen ve Yusuf Sevinçli'nin de bulunduğu sanatçıların eserleri “Pandemi Günlerinde Fotoğraf” adlı sergide bir araya geldi.

BİR KÜLTÜREL MİRAS

Tüm dünya, hareket ve etkileşimin kısıtlama altında olduğu günlerden geçerken müzenin Fotoğraf Danışma Kurulu üyeleriyle birlikte bir girişimde bulunduklarını dile getiren İstanbul Modern Fotoğraf Bölümü Yöneticisi Demet Yıldız, “Kolay tarif edilemeyen, belirsiz ve tekinsiz bir zamanın içinde varoluşu anlamaya ve anlamlandırmaya çalışıyoruz.

Bu dönem bazılarımız için yeni keşiflere vesile olurken bazılarımız için de geçmiş pratiklerini gözden geçirme ve onlara yeni anlamlar kazandırma süreci olabilir. Hissettiklerimiz ile gördüklerimiz karşısında keşfedeceğimiz yeni anlamların gelecek kuşaklar için önemli ve anlamlı bir kültürel miras olacağına inanıyoruz” dedi. Sergi, 15 Kasım'a kadar müzenin web sitesinde görülebilir.

Ani Çelik Arevyan'ın çalışması

FOTOĞRAFLARI ANLATTILAR

Çevrimiçi sergi kapsamında, sanatçıların pandemi günlerindeki çalışmalarını anlatan metinler de yer alıyor.

Emin Özmen: Eve yürürken, her zaman her koşulda o terkedilmiş binanın giriş katında oturmakta olan bir grup adamın yine aynı yerde sohbet ettiklerini görüyorum pencereden.

Maske yerine kullandığı o bez parçası, elindeki tesbihi ile tam ortada oturan adam aniden dikkatimi çekiyor; kısa bir tereddüdün ardından, girip bir portresini çekiyorum.

Yusuf Sevinçli: Bugünlerde sürekli yaptığım gibi salondaki koltuğumda sakin sakin otururken dışarıda gözüme takılan kargaları telefonum ve bir dürbün yardımıyla çektim. Salgın hakkında bir değerlendirme değil, fakat her şeyin duruyor hissi verdiği bir dönemde zamanın hâlâ aktığına dair küçük bir gözlem.

Emin Özmen'in çalışması

Ani Çelik Arevyan: Yıllar önce doğadan alıp stüdyomda kurguladığım “ölü-doğayı” aslında doğaya borçlu olduğum bir yaratımı, natürmortları, kendi izlerimle birlikte, organik, yeşil, canlı bir doğaya geri veriyorum.

İnsan genelde doğada iyi izler bırakmadı, onu kendi için dönüştürdü, doğal habitatı bozdu. Doğa, bizlere ilham olurken ve sonsuz bir yaratma olasılığı sağlarken, ona yeterince değer veremedik.

Ve bu fotoğraflarda, doğanın gücünü ve büyüklüğünü kabullenip, belki de tuvallerinin başından yeni kalkmış bir ressamın izlerine bakıyoruz.