TC BAŞBAKANI ERDOĞAN: "GEÇEN YILIN MAYIS AYINDA, BAZI 'GEZİ ZEKALILAR' TÜREDİ. BU 'GEZİ ZEKALILAR' MAALESEF, BU HAVALİMANINI HAZMEDEMEDİLER. ÇÜNKÜ, ONLARIN BÖYLE DEVASA BİR HAVALİMANININ YAPILMASINI TAHAYYÜL ETMELERİ MÜMKÜN DEĞİLDİR"

 "BU PROJENİN SEMBOLİK ANLAMI VAR. BU PROJE, TÜRKİYE'NİN ARTIK NERELERE ULAŞTIĞINI GÖSTERİYOR. BU PROJE, TÜRKİYE'NİN ARTIK NELERİ BAŞARABİLDİĞİNİ GÖSTERİYOR. BU BÜYÜK PROJE, TÜRKİYE'NİN ARTIK HANGİ KULVARDA YER ALDIĞINI TÜM DÜNYAYA GÖSTERİYOR"

"BUGÜN, BİZ SADECE BİR HAVALİMANI DEĞİL, ASLINDA BİR ZAFER ANITI İNŞA EDİYORUZ"

“DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ OLACAK”

 İstanbul’da, üçüncü havalimanının temeli bugün atıldı.

TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, üçüncü havalimanının 76,5 milyon metrekarelik bir alan üzerine inşa edileceğini belirterek, "Bu büyük bölge üzerinde 1 milyon 471 bin metrekare genişliğinde kapalı alan bulunacak. Bu boyutlarıyla havalimanı dünyanın en büyüğü. 6 bağımsız pistiyle, 500 uçak kapasitesiyle, 70 bin araçlık açık ve kapalı otoparkıyla, özellikle de yıllık 150 milyon yolcu kapasitesiyle dünyanın en büyüğü olacak" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Geçen yılın Mayıs ayında, bazı 'Gezi zekalılar' türedi. Bu 'Gezi zekalılar' maalesef, bu havalimanını hazmedemediler. Çünkü, onların böyle devasa bir havalimanının yapılmasını tahayyül etmeleri mümkün değildir" dedi.

Erdoğan, İstanbul'a yapılacak üçüncü havalimanının temel atma törenindeki konuşmasında, Gezi Parkı odaklı olaylara değindi. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Biliyorsunuz, geçen yılın Mayıs ayında, bazı 'Gezi zekalılar' türedi. Bu 'Gezi zekalılar' maalesef, bu havalimanını hazmedemediler. Çünkü, onların böyle devasa bir havalimanının yapılmasını tahayyül etmeleri mümkün değildir. Zira onların hayalleri, bizim fiillerimizin ulaştığı yere ulaşamaz ve onlar Türkiye'yi hala 12 yıl önceki gibi görmek istiyorlar. Biz ise öyle değil. Biz, dünyada Türkiye'nin marka olduğu günlere dönmek istiyoruz. Anlıyorsunuz değil mi? İnşallah, o günler geri gelecek, sene 2023. 2023 çok önemli. Çok çalışacağız ve inşallah bunu da başaracağız. Biz bu yola çıktık. Bu yola başımızı koyduk ve 2017'de bu havalimanının ilk etabını inşallah açıyoruz. Biraz sonra, yüklenici firmalarımızla burada inşallah, sizler karşısında bunu haykıracağız."

Türkiye'nin dünyanın en büyük havalimanını inşa edebilecek bir seviyeye ulaştığını kaydeden Erdoğan, "İnşa ettiğimiz okullar bizim için, millet için bir iftihar vesilesiydi. İnşa ettiğimiz 17 bin kilometre bölünmüş yol..." derken sözü "Türkiye seninle gurur duyuyor" tezahüratlarıyla kesildi.

Erdoğan, "Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Bu milletle gurur duymayacaksın da kiminle gurur duyacaksın? Sizin bu birliğiniz var ya, sizin bu beraberliğiniz var ya, işte o birilerini çıldırtıyor. İnşallah bir olacağız, iri olacağız, beraber olacağız, diri olacağız kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" şeklinde karşılık verdi.

Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"600 bin konut, 12 senede oldu. Barajlar, üniversiteler, köprüler, tüneller; hep bunlar Türkiye için iftihar vesilesi. Küresel projeler, Marmaray... Bunun da önünü kesmek istediler. Evet... 4 yıl en az bize orada geri adım attırdılar ama durmadık, usanmadık. Şu anda Marmaray çalışıyor mu? Çalışıyor, elhamdülillah. Yüksek hızlı tren; Eskişehir'den İstanbul'a... Bu vatan hainleri, bu vicdansızlar bunların kablolarını kestiler. 250 noktada. Unutmayın, 'Hırsızın mumu da yatsıya kadar yanar'. İnşallah şu anda tamirat, tadilat, farklı bakımlar yapılıyor. Çok kısa zamanda Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Treni'ni inşallah devreye alıyoruz."

Yapımı süren Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün bağlantı yollarının da bu bölgeden geçeceğini, şu anda çalışmaların devam ettiğini ve 5 bin kişinin orada çalıştığını hatırlatan Erdoğan, "Bizim işimiz var işimiz... Biz bu ülkeye aşığız. Bu millete aşığız. Biz dertliyiz. Yapacağımız çok iş var. Bunları beraber yapacağız. Beraber yapacağız inşallah, hiç endişeniz olmasın. El ele vereceğiz, bunlar olacak" ifadelerini kullandı.

İstanbul'a yapılacak 3. köprüde raylı sistem olacağını, Marmaray'ın güneyinden de otomobiller için çift katlı tüp geçiş sistemi bulunacağını, kuleleri bitmek üzere olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün de gelecek yıl açılacağını aktaran Erdoğan, şunları söyledi:

"Yan gelip yatanların işi değil bu. Bugün temelini atacağımız bu büyük proje, tüm projelerimizi taçlandıran bir proje. Bu projenin sembolik anlamı var. Bu proje, Türkiye'nin artık nerelere ulaştığını gösteriyor. Bu proje, Türkiye'nin artık neleri başarabildiğini gösteriyor. Bu büyük proje, Türkiye'nin artık hangi kulvarda yer aldığını tüm dünyaya gösteriyor. İşte onun için 77 milyon, aziz vatandaşlarımın, yurt dışındaki tüm kardeşlerimin, tüm dostlarımızın da bizimle birlikte bu heyecanı, bu sevinci hep birlikte paylaşmalarını özellikle kendilerinden istirham ediyorum."

"MİLLETÇE ÇOK SABRETTİK"

Çanakkale'de 99 yıl önce milletin, ülkeyi işgal etme gayesindeki düşmana karşı varını yoğunu ortaya koyarak zafer kazandığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bundan 95 yıl önce Kurtuluş Savaşı'yla bitmiş, tükenmiş, yoksullaşmış ve artık yorulmuş bir millet, yeniden ayakları üzerinde yükseldi ve bağımsızlığı için neleri yapabileceğini dünyaya gösterdi. Askerimizin de sivilimizin de ayağında çarık dahi yoktu. Silahımız yoktu. Sadece birkaç hat, ne yazık ki tren yolumuz, birkaç kilometre de asfalt yolumuz vardı. Fabrikalarımız, barajlarımız, enerji santrallerimiz yoktu ama millet olarak umudumuz vardı. Vatanımıza, toprağımıza aşkımız vardı. İstiklale sevdamız vardı. En önemlisi de göğsümüzde imanımız vardı. Yanmış, yıkılmış topraklar üzerine Cumhuriyeti inşa ettik. Çok çalıştık. Çok badireler atlattık. Kimi zaman çok büyük acılar, kimi zaman büyük sevinçler yaşadık. Zor zamanlarda ümidimizi kaybetmedik. Çok uğraştılar ama şu kardeşliğimizi örseletmedik. İstiklalimizden taviz vermedik.

Onurumuzdan taviz vermedik. Aç da kalsak, yoksul da olsak gururumuzu çiğnetmedik. Milletçe çok bedel ödedik. O kadar çok sabrettik ki, işte o bedelin, o sabrın, o büyük imtihanın neticesi olarak bugünlere ulaştık."

"ZAFERE, REKORLARA SUSAMIŞLIĞI GİDERDİK"

Erdoğan, bir iş adamının, 1981 yılında, daha önce ithal edilen bayrak direği ipi imal etmesinin dahi ülkede sevinçle karşılandığını, bu kadar basit bir şeyin dahi ülkeyi heyecanlandırmaya yettiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Başarıya, zafere susamıştık. Osmanlı Cihan Devleti'ne, Büyük Selçuklu Devleti'ne bakıyor, tarihin o zaferlerini, ecdadın büyüklüğünü görüyor, milletçe başarıya olan susamışlığımızı izah etmekte zorlanıyorduk. Yanı başımızda ülkeler kalkınırken; yanmış, yıkılmış ülkeler ayağa kalkıp, hatta bizim ülkemizden işçi alırken bizim ülkemiz maalesef gereksiz tartışmalarla, ne yazık ki çatışmalarla enerjisini heba ediyor, kaynaklarını israf ediyordu. İşte biz, 12 yılda yaptığımız projelerle, aynı zamanda Türkiye'nin makus talihini değiştirdik. Başarıya, zafere, rekorlara olan susamışlığı giderdik. Kardeşlerim, hayallerin gerçeğe dönüşmesinin mümkün olduğunu gösterdik. Öz güvenle, akılla, imanla, kardeşlikle, Türkiye'nin neleri başarabileceğini herkese ispat ettik. Bugün, biz sadece bir havalimanı değil, aslında bir zafer anıtı inşa ediyoruz. Biz sadece havalimanı değil, milletin öz güvenini inşa ediyor, asırlar süren umutsuzlukları, kırgınlıkları, karamsarlığı bugün artık tamir ediyoruz."