TC BAŞBAKANI ERDOĞAN BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ:

" (SURİYE'YE MÜDAHALEYE YÖNELİK GÖRÜŞMELERE İLİŞKİN) ŞU ANDA BURADAN UMUTLU VEYA UMUTSUZ AYRILMAK GİBİ BİR ŞEYİ KONUŞMAK YANLIŞ OLUR. SADECE SÜRECİ BİZİM DİKKATLİ BİR ŞEKİLDE TAKİP ETMEMİZ VE GEREĞİNİ DE YAPMAMIZ GEREKİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM"

"BURADA ŞU ANDAKİ GÖRÜNTÜ BM GÜVENLİK KONSEYİNİN KARARI OLMADIĞINA GÖRE ZATEN ORTAK BİR OPERASYON OLMAZ. ANCAK OLUŞTURULABİLECEK BİR KOALİSYON GÜCÜNÜN ORTAK OPERASYONU OLUR. BU KOALİSYON GÜÇLERİ 3 ÜLKE OLUR, 5 ÜLKE OLUR, VELHASIL BÖYLE BİR ŞEY ANCAK OLABİLİR"

TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesi'nde liderlerle yaptığı görüşmelerden sonra Suriye'ye müdahale konusunda umutlu ya da umutsuz olmanın konuşulmasının yanlış olacağını belirterek, "Burada şu andaki görüntü BM Güvenlik Konseyinin kararı olmadığına göre zaten ortak bir operasyon olmaz ancak oluşturulabilecek bir koalisyon gücünün ortak operasyonu olur. Bu koalisyon güçleri 3 ülke olur, 5 ülke olur, velhasıl böyle bir şey ancak olabilir" dedi.

Erdoğan, Rusya'nın St. Petersburg kentindeki G20 Liderler Zirvesi kapsamında düzenlediği basın toplantısında, soruları cevapladı.

Zirvede, FED'in tutumunda bir değişiklik olup olmayacağına yönelik soruya "Sürekli olarak tabii burada diğer siyasilerin de işlediği, özellikle Amerikan Merkez Bankası'nın daha şeffaf, daha dikkatli olması istikametindeki uyarılardır. Çünkü FED zaten orada bir temsilci olarak kendisi bulunup da sunum gibi böyle bir şeyin içine girmiyor ama Dünya Bankası oradaydı, onun sunumu oldu dinledik ama daha dikkatli, daha şeffaf böyle bir şey çünkü yapılan bir açıklama ister istemez sadece ABD'yi değil bütün dünyayı etkilemesi bakımından önem arz ediyor" yanıtını verdi.

Suriye'den Türkiye'ye 500 binden fazla sığınmacı geldiğini hatırlatan Erdoğan, "açık kapı politikası" sürecine devam edeceklerini söyledi.

Şu ana kadar sığınmacılara harcanan paranın 2 milyar doları bulduğunu ifade eden Erdoğan, "Zaman zaman bazı dostlar bize düşen nedir diye soruyor, bugün de sordular, ben de kendilerine, çadır kentler, konteyner kentler kuruyoruz, bunların altyapılarını yapıyoruz, sağlık, beslenmesiydi eğitim masraflarıydı tüm bunlar bizler tarafından karşılanıyor. Bunları siz takdir edin ona göre de desteğinizi yapın. Ben kalkıp da Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak ne olur bize bir şeyler ver diyemem. 100 milyon doları gönderenler nasıl gönderdiyse onlar bize sorup da göndermediler sağolsunlar hemen Türkiye Cumhuriyeti'nin AFAD hesabına gönderdiler. Bu şekilde onlar da burada görüyor" diye konuştu.

TÜRKİYE ÜZERİNE DÜŞENİ YAPIYOR

Liderlerin hepsinin, Türkiye'nin çok sayıda sığınımacıya ev sahipliği yaptığının bilindiğini ve bu sorumluluğun takdir edildiğini söylediğini anlatan Erdoğan, bu sabah donörler toplantısında, Türkiye'nin üzerine düşeni fazlasıyla yaptığının ifade edildiğini bildirdi.

Erdoğan, "Biz bunu her şekilde sürdüreceğiz. Türkiye evelallah bunların altından kalkacak güçtedir" değerlendirmesinde bulundu.

"RUSYA HALA KİMYASAL SİLAHIN ESED TARAFINDAN KULLANILDIĞINI KABULLENMİYOR"

Suriye'ye olası operasyon konusunda ortak bir tavır olup olmadığı yönündeki soruya ise Erdoğan, Suriye'ye şu anda henüz ortak operasyon kararı olmadığını belirterek, "Burada şu andaki görüntü BM Güvenlik Konseyinin kararı olmadığına göre zaten ortak bir operasyon olmaz.

Ancak oluşturulabilecek bir koalisyon gücünün ortak operasyonu olur. Bu koalisyon güçleri 3 ülke olur, 5 ülke olur, velhasıl böyle bir şey ancak olabilir.

Rusya ve Çin ile de şu anda bizim diyaloglarımız devam ediyor, devam edecek. Onların, özellikle Rusya'nın şu anda takıldığı konu kimyasal silah noktasında bir belgeler, iki kim tarafından kullanıldığı. Rusya hala bu işin yani Beşşar Esed tarafından kullanıldığını kabullenmiyor. Halbuki Kasyun'dan atılmış füzeler ortada, bir defa muhaliflerde füze yok, bu çok açık ve net, bu bilindiği halde bunu kabullenmemek, burada belki de geleceği düşünerek böyle bir şeyin ifadesi kullanılıyor" dedi.

El Nusra'nın Suriye ordusuyla müşterek bir çalışmasının olmadığını, Suriye ordusunun El Nusra'yı kabul etmediğini anlatan Erdoğan, Suriye ordusunun, Suriye Ulusal Koalisyonu içinde önemli bir yeri bulunuğunu bildirdi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla Selim İdris'in Suriye'ye destek veren ülkeler tarafından bir kabulü var. Türkiye olarak biz de Selim İdris'le münasebitlerimizi daha çok kabulleniyoruz. Kaldı ki bi benim tanıdığım, bildiğim Suriye halkı bu tür aşırı uçlara çok da prim vermez çünkü bu konularda tutucudur. Irak'ta da biliyorsunuz El Kaide vardı ama şu anda hemen hemen Irak'tan iyice tecrit edilmiş noktada. Tamamen çıkarılmış demiyorum ama şu anda Irak'taki olay bir mezhep savaşına dönüştü. Suriye'yi bekleyen aslında en büyük tehlike mezhep savaşıdır. Bu aşırıların hepsi bir şekilde tasfiye olur. Bütün mesele, sandık halkın önüne gelsin, sandıkta kararını halk versin ondan sonra seçtiği iktidar orada zaten kararını verecektir ve o karardan sonra bu tür aşırı uçların üzerine gerektiği gibi gidecektir. Benim inancım bu."

Zirveden ayrılırken karamsar mı yoksa umutlu mu ayrıldığı sorusuna Erdoğan, zirvenin aslında siyasi bir zirve olmadığını, ekonomik konuların görüşüldüğü bir zirve olduğunu fakat Suriye'nin hareketli olması, kimyasal silahların kullanılması nedeniyle gündeme oturduğunu ve akşam üç saat kadar süren yemekte bu konun ağırlıklı olarak görüşüldüğünü, gece boyunca bazı çalışmalar ve kulislerin yapıldığını kaydetti.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'la yaptığı görüşmede, Genel Sekreterin incelemelere ilişkin çalışmaları süratle bitirip ilgili mercilere vereceğini söylediğini aktaran "Şu anda buradan umutlu veya umutsuz ayrılmak gibi bir şeyi konuşmak yanlış olur. Sadece süreci bizim dikkatli bir şekilde takip etmemiz ve gereğini de yapmamız gerekir diye düşünüyorum" ifadesini kullandı.

"SURİYE'NİN İÇİNDEKİ MUHALİF GÜÇLERİN EN ÖNEMLİ BEKLENTİSİ BİR HAVA DESTEĞİDİR"

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un askeri müdahaleye karşı olmasıyla ilgili ne düşündüğünün sorulması üzerine Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Ban Ki-mun böyle bir şeyi belirleme noktasında değil. Kendi kanaati böyle olabilir, biz de saygı duyarız o ayrı mesele. Buna benzer birçok kanaat ifade edenler vardır. Kaldı ki şu anda Suriye'nin içinde bir kara sorunu yok. Suriye'nin içindeki mualif güçlerin en önemli beklentisi bir hava desteğidir. Bu hava desteği kendilerine verildiği anda oradaki muhalif güçler süratle çok daha büyük, çok daha erken başarı kazanabilecek noktadadırlar."

Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmelerinde Suriye'ye müdahale konusunda bir tarih telaffuz edilip edilmediği ve eğer bir gönüllüler koalisyonu oluşturulursa Türkiye'nin nasıl bir rol oynayacağı sorusunu da "Obama'nın şu andaki süreci kendi Senato ve Temsilciler Meclisi'ndeki süreçtir. Bu süreç devam ediyor. İlk etabı aşıldı ama orada bir nihai netice alınmış değil ama şunu ben gördüm ki konuyla ilgili olarak olumlu bir gayretin içinde. Onun dışında burada tarih zikretmek, böyle bir şeyi konuşmak doğru değil" dedi.