TC CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, MEDYA YÖNETİCİLERİYLE BİRARAYA GELDİ

“GÜNEY KIBRIS'TA RUMLAR VAR. ÜÇ TANE GARANTÖR ÜLKE VAR. TÜRKİYE-YUNANİSTAN-İNGİLTERE. DOLAYISIYLA BURADA SÖZ SAHİBİ OLAN BİRİLERİ VARSA, BU ÜÇ TANE ÜLKEDİR. NİYE? GARANTÖRDÜR.”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz garantör ülke olarak Kıbrıs’ta yaşayan Türk ve Rumların haklarını savunma noktasında söz söyleme hakkına sahibiz” dedi.
AA’nın haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazete ve televizyon kanallarının genel yayın yönetmenleri, bazı yazar ve akademisyenlerle Vahdettin Köşkü'nde bir araya geldi.
Bir soru üzerine Erdoğan, Yavuz ve Barbaros gemilerinin Doğu Akdeniz'de bulunduğunu hatırlatarak, "Burada bütün deniz ve hava kuvvetlerimizle bu adımı atıyoruz. İHA'larımız gerek insansız gerek silahlı, onlar sürekli bölgede uçuyor, uçmaya hazır konumda. Onun için de çok fazla burada koparılan kıyametler, bizi ilgilendirmiyor. Biz şu anda işimize bakıyoruz. Nedir bu? Bir defa Kuzey Kıbrıs'ta bizim soydaşlarımız var. Güney Kıbrıs'ta Rumlar var. Üç tane garantör ülke var. Türkiye-Yunanistan-İngiltere. Dolayısıyla burada söz sahibi olan birileri varsa, bu üç tane ülkedir. Niye? Garantördür. Biz, garantör ülke olarak Kıbrıs'ta yaşayan Rum ve Türklerin haklarını savunma noktasında söz söyleme hakkına sahibiz. AB bu sürecin içinde yer almış ama maalesef üzerine düşen zorunluluğu yerine getirmiş mi? Hayır, getirmemiştir. BM, maalesef o da yerine getirmemiştir. Bunun da en önemli göstergesi, meşhur Bürgenstock'taki yapılan görüşmelerdir. Bu görüşmelerde verilen sözlerin hiçbiri yerine getirilmemiştir." değerlendirmesini yaptı.
Kıbrıs'ta yapılan referandumda, kuzey Bürgenstock'taki görüşmeye yüzde 65 "evet" derken, güneyin yüzde 75 ile "hayır" dediğini hatırlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Hayır dediği halde o AB'ye alınmıştır. Kuzey bu işin dışında bırakılmıştır. Mali noktada verilmesi gereken destekler vardır. Bu verilmesi gereken destekleri ne yazık ki AB şu ana kadar yerine getirmemiştir. Bütün bu gelişmeler karşısında bizim hala burada konuşan, ses çıkaranlara olumlu bakmak diye bir şeyimiz yok. Şimdi çıkmış AB ne diyor? Yaptırım uygulayacakmış. Ne ise senin yaptırımın yap. Kusura bakma. Siz bir defa Kuzey Kıbrıs'taki Türklerin haklarını savunmadınız. Verdiğini sözleri de yerine getirmediniz. Münhasır Ekonomik Bölge noktasında da AB, hala tek taraflı hareket etmeye devam etmektedir. Siz, tek taraflı hareket ederken size 'eyvallah' mı diyeceğiz? ki bu konuşmaların, atılan adımların hiç birisinin uluslararası bağlayıcılığı da yoktur. Biz, şimdi burada KKTC'deki soydaşlarımızla ilgili onların hukukunu nereden hareket ederek koruyoruz? Garantör ülke olma vasfıyla bu adımı atıyoruz. Buradaki duruşumuz da diktir, bu duruşumuzu sonuna kadar da koruyacağız."