Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenen Hizmet İhracatçıları Buluşması ve 2018 Yılı HİB Ödül Töreni'nde konuştu.

Geçen yıl kurulan Hizmet İhracatçıları Birliğinin, Türkiye'nin bu alandaki potansiyelinin ifadesi olduğunu dile getiren Erdoğan, hizmet ihracatı ve pazarlarının çeşitlendirilmesi, yeni pazarlara girilmesi ve mevcut pazarların geliştirilmesi konusunda birlikten önemli çalışmalar beklendiğini belirtti.

Erdoğan, Türk ekonomisinin tüm alanlarıyla birlikte ihracatta hala hak ettiği seviyenin çok gerisinde bulunduğuna işaret ederek, "İhracatımızı 500 milyar dolara çıkarma hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Tabii bunun için öncelikle küresel rekabette bizi öne çıkartacak şekilde mal ve hizmet üretimimizi artırmamız gerekiyor. Dünyada her iki konuda da ayrı ayrı öne çıkmış ülkeler bulunuyor. Bizim, Türkiye olarak ikisini birlikte gerçekleştirmemiz şarttır. Bulunduğumuz coğrafya ve sahip olduğumuz imkanlar bize mal ve hizmet tasarımı geliştirilmesi, üretimi, ihracatı konularında avantaj sağlıyor." diye konuştu.

Geçen 17 yılda demokrasiden hukuka, eğitimden sağlığa, ulaştırmadan enerjiye kadar tüm alanlarda kurulan güçlü altyapının aynı zamanda destek ve cesaret verdiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ülkemize yönelik terör tehditlerinin ve ekonomik saldırıların artmasının gerisinde işte bu büyük potansiyelin harekete geçmesinden duyulan rahatsızlık vardır. Ama bu büyük dirilişe, bu büyük uyanışa, bu büyük şahlanışa Allah'ın izni ve yardımıyla kimse engel olamayacaktır. Ülkemiz ve milletimizle ilgili senaryoları yırtıp atarak, tuzakları parçalayıp geçerek, yolumuza devam ediyoruz. Yaşadığımız onca badireye rağmen Türkiye'ye ve Türk milletine bugüne kadar diz çöktüremediler, inşallah bundan sonra da bunu başaramayacaklardır. Artık Türkiye'ye zarar vermenin bir bedeli vardır. Ancak bu bedeli göze alanlar, karşımıza çıkabilir. Eskisi gibi 'boş atıp dolu tutma' yöntemiyle ülkemizi yönlendirebileceklerini sananlar, eninde sonunda bu gerçeği kabullenmek mecburiyetinde kalacaktır. Büyük ve güçlü Türkiye hedefine hiç olmadığı kadar yakınız. Ülkemizin elde ettiği her bir başarı, milletimizin geleceğine daha güvenle bakmasını sağlıyor."

- "Dünyada nasıl Süveyş varsa, Cebelitarık varsa, bizde de Kanal İstanbul olacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllarca Türkiye'yi kendi iç çekişmeleriyle oyalayanların bu kez hezimete uğradığını dile getirerek, şunları söyledi:

"Her yolu denemelerine rağmen bu kutlu yürüyüşü durduramadılar, inşallah durduramayacaklar. İçeride, dışarıda. Özellikle de şu anda içeride ana muhalefetin başındaki zat. Biz 'Kanal İstanbul' diyoruz, o da çıkıyor diyor ki 'Yapamayacaksınız.' Ya biz yapacağız. Sen ne yaparsan, biz bunu yapacağız. Bir taraftan da müteahhitleri tehdit ediyor. 'Hangi müteahhit bu işin içerisine girerse, bilsin ki verdiği parayı -biz geliyoruz, geldiğimiz zaman- alamayacaktır.' diyor. Bir defa devletin ne olduğundan bihaber olan bir zat. Ne demek yahu? Sen gelemeyeceksin zaten o ayrı bir konu da. Devletlerde devamlılık esastır ve bir müteahhit bu işe girmiş, anlaşmasını, sözleşmesini yapmış. Buna cevap vermeyi zait addediyorum da böyle söylediği için bütün müteahhitlerimize, uluslararası konumu olan müteahhitlerimize bir şey hatırlatmak istiyorum, bakınız bu ülkede nasıl bir siyasetçi var bunu bilin. Bu, üstelik şu anda ana muhalefetin başında. Biz inşallah şurada önümüzdeki haftalarda ihaleyi yapıyoruz ve Kanal İstanbul'a başlıyoruz. Bunun çalışması, 1 haftalık, 1 aylık, 1 yıllık değil, ta belediye başkanlığımın sonlarına doğru atılmış bir adımdır. Biz bu adımı hayata geçireceğiz. Dünyada nasıl Süveyş varsa, Cebelitarık varsa, bizde de Kanal İstanbul olacak."

Kanal İstanbul'un çevreci özelliğinin yanı sıra Türkiye'ye kazandıracağı haklar olduğunu bildiren Erdoğan, Selimiye'nin önünde tankerin 7 ayı aşkın bir süre yandığını, hiçbir şey yapılamadığını anlattı. 

Erdoğan, boğazda birçok kez kuru yük gemilerinin, tankerlerin yalılara kaç kez bindirdiğini dile getirerek, "Her an bu bir tehlikedir ve çevrenin tehdididir. Kanal İstanbul ile bu tehditler adeta yok seviyesine geleceği gibi bir de ülkemize ciddi manada bir getirisi olacaktır. Bütün bunların çalışmaları yapılmış ve Karadeniz'den Marmara'ya iniş burada farklı bir özelliğe bir de çevreci anlayışla çevre güzelliğine de inşallah bu kanalla İstanbul'umuz sahip çıkacaktır." dedi.