ANNE, BABA YA DA BAKIM VEREN KİŞİDEN AYRILMA KAYGISI, İLK KEZ OKULA BAŞLAYACAK ÇOCUKLARDA "OKUL REDDİ"NE NEDEN OLABİLİYOR

ÇOCUK VE ERGEN PSİKİYATRİ UZMANI DOÇ. DR. KARAÇETİN:  "YAŞADIĞI KAYGI NEDENİYLE ÇOCUK, OKUL ZAMANI AĞLAMA, ANNEDEN AYRILAMAMA, KARIN AĞRISI YA DA BAŞ AĞRISI GİBİ YAKINMALAR İÇİNE GİREBİLİR" 

"SUÇLAMA, KORKUTMA, ŞİDDET VE CEZA UYGULAMASINDAN KAÇINILMALI. ÇOCUĞA BU DURUMUN DİĞER ÇOCUKLARDA DA GÖRÜLEBİLDİĞİ, ZORLUK ÇEKMESİNE RAĞMEN OKULA GİTMESİ GEREKTİĞİ, ZAMAN GEÇTİKÇE KORKUSUNUN GEÇECEĞİ ANLATILMALI. ÖZELLİKLE ÖĞRETMENLER ZORLA OKULDA TUTMA YA DA TEHDİT ETME GİBİ DAVRANIŞLARDAN KAÇINMALI"

İlk kez okula başlayan çocuklarda görülebilen "okul reddi"nin şımarıklık değil, bakım veren kişiden ayrılma kaygısından kaynaklandığı; suçlama, korkutma, şiddet ve ceza uygulamasından, zorla okulda tutma ya da tehdit etme gibi davranışlardan kaçınılması gerektiği belirtildi.

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatri Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Gül Karaçetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okulların açılmasıyla en sık karşılaşılan sorunlardan birinin "okul reddi" olduğunu söyledi.

Çocuğun, anne babasından ya da ona bakım veren kişiden ayrılarak, hiç bilmediği ortam olan okula gitmesinin kaygı yaratabildiğini ifade eden Karaçetin, bunun önlenebilmesi için okul öncesi hazırlık döneminin sağlıklı tamamlanmış olması gerektiğini vurguladı. Karaçetin, okul öncesinde çocuğun bireyselleşme sürecini tamamlayabilmesi için aile ile ilişkilerin sıcak ve yakın olması, ailenin tutum ve davranışlarında sert değil ancak tutarlı olması gerektiğini bildirdi.

Karaçetin, çocuğa 4-5 yaşlarından itibaren gelişim seviyesine uygun şekilde, okulun arkadaşlıklar edinilecek, yeni ve yararlı bilgilerin öğrenileceği, keyifli ve zevkli bir yer olduğu; herkesin zamanı geldiğinde okula gideceğine ilişkin bilgilendirme yapılması gerektiğine dikkati çekti.

Çocuğun okula ısınması için, eğitim-öğretim dönemi başlamadan birkaç ay önce, ailesiyle birlikte okulun gezilmesinin faydalı olduğunu dile getiren Karaçetin, bunun ihmal edilmemesini istedi. Karaçetin, okulun ilk günü anne ve babanın, çocuğunu bayram havasında okuluna götürerek sınıf öğretmeniyle tanıştırması, eve dönüş zamanı ve ulaşım şekline ilişkin bilgilendirmesi gerektiğinin altını çizdi.

"SUÇLAMA, KORKUTMA, ŞİDDET VE CEZA UYGULAMASINDAN KAÇINILMALI"

Çocuklarda okula karşı isteksizlik ve gitmeme gibi belirtilerle seyreden durumun, okul korkusu ya da okul reddi olarak tanımlandığını dile getiren Karaçetin, bunun genellikle anneden ya da bakım veren kişiden ayrılma korkusuyla ilişkili olduğunu anımsattı.

Böylesi bir durumda çocuğun okula gittiğinde ya da anneden ayrıldığı herhangi bir zamanda annesinin ya da kendisinin başına kötü bir şey geleceği konusunda kaygı yaşadığını anlatan Karaçetin, "Yaşadığı kaygı nedeniyle çocuk, okul zamanı ağlama, anneden ayrılamama, karın ağrısı ya da baş ağrısı gibi yakınmalar içine girebilir." uyarısında bulundu.

Karaçetin, okul reddinin gelişmesi halinde anne ve babanın sabırlı, kararlı ve tutarlı davranması gerektiğini ifade ederek, şu önerilerde bulundu:

"Suçlama, korkutma, şiddet ve ceza uygulamasından kaçınılmalı. Çocuğa bu durumun diğer çocuklarda da görülebildiği, zorluk çekmesine rağmen okula gitmesi gerektiği, zaman geçtikçe korkusunun geçeceği anlatılmalı. Anne ve babalar öğretmeni ve okul idarecilerini durumla ilgili bilgilendirmeli.

Öğretmen ilgili ve sevgi dolu bir yaklaşım içinde çocuğa yaşadığı kaygıyı anladığı ve yardımcı olmak istediği mesajını vermeli. Bu durumun şımarıklık ya da ilgi çekme çabası ile ilgili olmadığı akılda tutulmalıdır ve bu yöndeki söylemlerden kaçınılmalı, özellikle öğretmenler zorla okulda tutma ya da tehdit etme gibi davranışlardan kaçınmalı."

Öte yandan, okul reddinin ayrılık kaygısı bozukluğu, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve öğrenme bozukluğu gibi psikiyatrik sorunlardan da kaynaklanabildiğini belirten Karaçetin, okul reddinin gelişmesi durumunda çocuk ve ergen psikiyatri uzmanına başvurulması, tedavi sürecinde aile ve öğretmenin hekim ile iletişim ve işbirliği içerisinde olması gerektiğini vurguladı.