Osman Kavala davasında Türkiye'nin AİHM kararlarına yönelik yükümlülüklerini yerine getirmediğine karar verildi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Osman Kavala davasındaki kararını açıkladı.

Türkiye’nin 'AİHM kararlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği' gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 46 maddesinin birinci bendinin ihlal edildiği hükmüne varıldı.

Karar 1'e karşı 16 oyla alındı. Tek karşı oy Türk yargıçtan geldi.

Kavala'ya 7 bin 500 euro mahkeme masrafı ödenmesi kararlaştırıldı.

Sözleşmenin 46’ncı maddesinin birinci fıkrası “Yüksek Sözleşmeci Taraflar, taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt ederler” ifadelerini taşıyor.

-“Serbest bırakın” çağrısı

AİHM, 10 Aralık 2019'ta açıkladığı kararında Osman Kavala'nın "siyasi nedenlerle" ve "insan hakları savunucularını susturmak" amacıyla tutuklandığı sonucuna vararak, Ankara'ya Kavala'nın "derhal serbest bırakılması" çağrısında bulunmuştu. AİHM'nin bu kararına Ankara'nın yaptığı itiraz kabul edilmemişti.

AİHM'nin kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Kavala'nın serbest bırakılmamış olması nedeniyle kararın yerine getirilmediği değerlendirmesi yapmış ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Kararların Bağlayıcılığı ve İnfazı"yla ilgili 46'ncı maddesinin verdiği yetki temelinde Ankara'nın bu madde ile ilgili yükümlüğünü yerine getirmemesini AİHM'ye taşıma kararı almıştı.

-Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç'ten karara tepki

Türkiye Dışişleri'nden AİHM'in Osman Kavala kararına ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kavala kararının icrası hususunun Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi tarafından AİHM’e havale edilmesiyle ilgili Bakanlığımız görüşleri 2 Şubat 2022 tarihli açıklamamızla kamuoyuyla paylaşılmıştı.

Açıklamamızda, AİHM’in durumu hakkaniyetle değerlendirmesi ve ilk derece mahkemesi gibi hareket etmemesi yönündeki beklentimiz dile getirilmişti.

Süreç boyunca AK ile iletişimimiz devam etmiş; Adalet Bakanlığımız tarafından, adıgeçenin yargı sürecindeki gelişmeler hakkında düzenli bilgi sunulmuş, ayrıca adıgeçenin tutukluluğuyla ilgili olarak iç hukukta devam eden yargılama sonunda hüküm giydiği AİHM’e ve AK Bakanlar Komitesi’ne bildirilmişti.

Ancak ne yazık ki, AİHM konuyla ilgili olarak bugün (11 Temmuz) açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olmuştur.

Bundan sonraki aşamada süreci takip edecek olan AK Bakanlar Komitesi’nin, daha önce sergilediği tarafgir ve seçici yaklaşımı bir yana bırakarak, sağduyuyla ve bazı çevrelerin siyasi gündem yaratma arayışlarına mahal vermeksizin hareket etmesini bekliyoruz."