TÜRK DEVLETLERİ VE KIBRIS

Orta çağda Moğollar’ın ortaya çıkması, doğudan-batıya doğru ilerleyip Türk-İslâm Dünyasını yakıp yıkmaları, korkunç bir katliam yapmaları, Hriştiyan Avrupa’da büyük ümitler uyandırır. Çünkü kendilerinin başa-ramadıklarının kat ve kat fazlasını, İlkel Şamanist Moğollar gerçekleştir-miştir. Orta Asya’nın ilim ve medeniyet merkezleri Buharalar ve Semerkantlar alevler içinde yanıyodu. Rivâyete göre atlılarının geçtiği yerlerden yıllarca ot bile bitmemesi bize yıkımın büyüklüğü ve korkunçluğu konusunda bir fikir vermektedir.

Hristiyan Avrupa devletleri raka arkaya, Moğol İmparatorluğunun Karakurum’a zengin hediyelerle elçiler gönderiyordu. Türk-İslâm Dün-yasını yakıp yıkan ilkel ve barbar Moğolları hele bir de kandırıp Hristi-yan yapmayı başarabilirlerse, İslâm dinini ve Bayraktarı Türkleri ortadan kaldırarak, Hristiyan Avrupa’yı büyük bir yehlikeden kurtaracaklardı.

Doğudan, batıya doğru Anadolu’ya kadar Türk-İslâm dünyasını silip süpüren barbar ve dinsiz Moğolların, büyük bir Türk hükümdarı ve kah-ramanı olan Sultan Baybars Ayn Câlut’ta bellerini kırıyordu. Moğollara ilk kez yenilginin acısını tattırıyordu. Büyük bir Türk-İslâm kahramanı olan Sultab Baybars, dinsiz Moğollara gelip geçici başarılarınıza güven-meyin, gurura kapılmayın, sizden büyük Allah (c.c.) var diyordu.

Selçuklular Moğol tabiyetine girdikten sonra, eski güçlerini yitirir. Ticaret kervanlarının bile güvenliğini sağlayamayack bir duruma gelir-ler. Müslüman ve Hristiyanların ticaret kervanlarını yağmalayıp, tüccar-lar öldürülür.

Doğudan gelen Şemanist, Putperest Moğollar, Anadolu Selçuklu Türk Devleti’nin bölünmesine ve parçalanmasına neden olur. Bu parça-lanma sonunda Anadolu’da bir çok Türk beylikleri kurulur.

Moğollar “İlhaniler” devrinde, İslâm medeniyeti uygarlığı koşulları-na uymaya başlar. Dinsizlikten kurtulup İslâm dinine yavaş yavaş, yavaş girer. İlhani Devleti’nin 1336’da inkırazından sonra, Anadolu’da Türkmen beyleri yönetiminde küçük devletçikler kurulur. Anadolu’daki parçalanma Avrupa’da Haçlı duygu ve düşüncesinin uyanmasına neden olur. Karadan ve denizden hazırladıları büyük kuvvetlerle, Aydınoğulları ve Osmanlı beylikleri üzerine saldırdılar. Saldırgan Haçlı orduları, çoğu kez Türk beylikleri karşısında bozguna uğradılar.

Kıbrıs’taki Lüzinyan Haçlı Devleti donanması, 1291’de Alâiye’yi kuşatır. Böylece Türk beylikleri ve Kıbrıs Haçlıları arasındaki ilk savaş başlar. Karamanlı Beyliği, Kıbrıs kralı Henri’yi Alâiye önlerinde yener.

Papanın emriyle bütün Lâtin ülkeleri donanmaları, Kıbrıs Lüzinyan Haçlı donanmasına katılarak, Aydın oğulları Beyliğinin Adakar denizin-deki egemenliğine son vermek için 1344’de harekete geçerler. Çok şid-detli bir savaştan sonra, Haçlılar İzmir’i işgal eder. Her iki tarf da büyük kayıplar verir. Bu savaşta Aydınoğlu Beyliğinin ordusuna, Aydınoğlu Mehmet Bey’in oğlu Ayasluk (Milet-Balat) komuta eder.

Kıbrıs Lüzinyan Haçlı Devleti’nin, Anadolu’nun güney sahillerine hakim olması üzerine, Kramanlılar ve Hamidoğulları aralarındaki reka-bet mücadelesine son vererek, Kıbrıs’a birlikte çıkartma yapmak hazırlı-ğına girişler.

Burada Kıbrıs Haçlı krallarının en büyüğü olan I. Pierre (1351-1369) tahta geçer. Bu devirde Suriye ve Fiistin’de bir tek Haçlı askeri kalma-masına karşın, I.pierre bsşts papa olmak üzere Avrupa kurallarını yeni-den bir Haçlı seferi yapılması için durmadan teşvik eder. I.Pierre Kıbrıs’ı Hristiyanlığın Orta Doğu’daki bir kalesi yapmıştı. Kıbrıs küçüktü ama I.Pierre’nin Türk-İslâm düşmanlığı çok büyüktü.

Avrupa’da Haçlı ruhu yavaş yavaş, eski fenatizmini kaybediyordu. Ceneviz ve Venedikler yeni bir Haçlı seferinin doğudaki ekonomik çı-karlarının kaybolmasına neden olabileceği hesaplarını da aynı yapıyor-lardı. I.Pierre Avrupa Hristiyan krallarından beklediği ilgi ve desteği gör-memişti. Fakat bu I.Pierre’yi durdurmaya yetmiştir.

I.Pierre güçlü ve Türk-İslâm düşmanı bir Hristiyan kraldı. Kıbrıs’tan gönderdiği donanmalar arka arkaya Anadolu, Suriye ve Mısır’ın sahil bölgelerini yakıp yıkmış, şehirleri de yağmalamıştı. Kıbrıs’a büyük zamimentler ve çok sayıda esirlerle dönmüşlerdi.

Kral I.Pierre’nin Türk-İslâm düşmanlığı aklı dengesini bozmuştu. Bütün Müslüman Türkleri kılıçtan geçirmeye yemin etmişti. Bu yeminini devamlı kendine anımsatması için boynuna asılı bir kılıçla dolaşırdı.

Kıbrıs kralı I.Pierre, Ceneviz donanması ve Rodos şövalyelerini de yanına alarak Antalya üzerine bir Haçlı seferi düzenler. 12 günlük bir ku-şatmadan sonra, 24 Ağustos, 1361 tarihinde Antalya işgal edilir. Müslü-man Türkler acımasızca kılıçtan geçirilir. Akdeniz ticaretiyle zenginleşen şehirdeki bütün servet yağmalanır. Şehirde Kıbrıs Lüzinyan Haçlı Devle-tine bağlı bir Lâtin kilisesi kurulması, Hristiyan Dünyasında büyük bir sevinç oluşturur. Alâiye ve Manavgat Beyleri, Kıbrıs kralına bağlanır.

Antalya’nın sahibi Teke Bey, her ne kadar şehir Haçlılar tarafından işgal edilmişse de kahramanca direnişi sürdürür. Şehrin çevresi ile bağ-lantısını keser. Şehre su götüren kemerleri tahrip eder. Bütün ekinleri ve meyve ağaçlarını yakar veya keser Müslüman ve Hristiyan köylelerinin Antalya’ya gıda maddesi satmasını yasaklayarak, açlığa mahkum eder. Haçlı ordusu hayvanlarına acı portakal yaptıkları yedirmek ve gıda mad-delerini Kıbrıs’tan getirmek zorunda kalır.

Kıbrıs kralı, Jehue de Nores’i Antalya Garnizon komutanlığına ata-yarak, Eylül ayında Lefkoşa’ya döner. Komutan Nores Antalya surlarını tamir ederek, yeni kaleler yaparak Türklere karşı şehri savunmaya devam eder.

Donanma komutanı Jegn de Sur ise, Antalya’nın batısında Teke Bey’e bağlı küçük Marya kasabasına girerek, bir Türk garnizonunu sö-küp atar. Kasabayı işgal eden Kıbrıs Haçlı ordusu, Roma ve Bizans dö-neminden beri korunan mukaddes eşyaları ve Ayo Nikolaya ait meşhur tabloyu da yağmalayarak, Kıbrıs’taki Aya Nikola kilisesine götürürler.

Antalya emri Teke Bey, Alâiye Bey’i Beyi ile anlaşarak, kardan 45.000 kişilik bir orduyla yeniden hücuma geçer. Alâiye’yi Beyi de, 8 kalyonluk donanmanın başında şehri denizden kuşatır.

Türklerden korkan kral Pierre Avrupa’ya gidip, büyük bir Haçlı or-dusu kurmak için yardım ister.

Bu arada Türkler toparlanarak karşı hücuma geçer. Mehmet Reis (Teke Bey) komutasındaki oniki parçalık bir Türk donanması, Kral I.Pierre’nin Ada’dan ayrılmasından yararlanıp Dipkarpaz yöresine çıkar-ma yapar. Yöre işgal edilerek, birçok esir ve ganimetle Anadolu’ya dö-nülür.

Kıbrıs kral vekili de, Ada’da bulunan Türk ticaret kolonisini esir a-larak, spinola komutasında bir Haçlı donanmasını Antalya’ya gönderir. Türk ve Kıbrıs Haçlı donanmaları arasında çıkan savaşta komutan Spino-la boğularak ölür, fakat üstün Kıbrıs Haçlı donanması karşısında Meh-met Reis Şamdaki Türk emrine sığınır.

Türk Beyliklerine bağlı donanma , daha sonra Gemikonağı yakınla-rındaki Yeşilyurt’a çıkarma yapar. Çok sayıda esir ve ganiment ele geçi-rilir.

Altı parçalık bir Türk donanması da kavpaz bölgesine çıkartma ya-yar. Bunun gibi hükümler bir süre daha arka arkaya devam eder. Andrea burnundan, kormalit burnuna kadar bir uçtan bir uca Kıbrıs’ın kuzey sa-hillerine Türk donanması sürekli hücumlarda bulunur. Böylece Türk-İslâm düşmanı, Haçlı kralı I.Pierre’nin Türk beyliklerine zarar vermesi önlenmeye çalışır.

Bu sırada Cenevizliler, Moğusa’yı işgal eder. Teke Bey’e bağlı kuv-vetlerin Antalya’ya hücum etmelerine karşın, Kıbrıslılar kenti savunma-ya devam eder.

1366’daki Haçlı Seferi sonunda, Memlük Türk sultanlığının müttefi-ki olan Kraman Oğulları Beyliği, yeniden Kıbrıslılar ve Ermenilere karşı harekete geçer. Kıbrıs Haçlı kralının kardeşi Jean komutasında 1366’da Alâiye’ye gönderdiği Haçlı ordusu, Karaman oğulları’nın yardımı ile Alâiye Beyi tarafından geri püskürtülür. Haçlı ordusu bir miktar esir ver-dikten sonra, geri çekilmek zorunda kalır.

Karaman oğlu Alaeddin Bey 1367’de yeniden Gorigos’u kuşatarak, limandaki küçük adayı işgal eder. Kıbrıs kralı Gorgigos’a ordu gönderir. Çıkan savaşta her iki tarafta da büyük kayıp verir. Kıbrıslı Haçlılar, ka-ramanları geri çekilmek zorunda bırakır. Kenti 1448’e kadar Türkler’e karşı savunmayı sürdürür.

Ancak bu mücadelenin sonunda Kıbrıs Haçlı kralı I.Pierre, 1369’da kendi adamları tarafından öldürülür. Teke Bey’de Kıbrıs Lüzinyan Haçlı Devletinin 12 yıl süren işgalinden sonra 1373’de Antalya’yı kurtarır.

Kıbrıs Haçlı kralı I.Pierre’nin giriştiği savaşlar sonunda Kıbrıs çok zayıflayarak, artık bir kez daha belini doğrultamayacaktır.