Hep aynı şey söyleniyor 30 yıldır.

Turizm ülkenin lokomotifi diye.

Lokomotif oldu mu?

Olduysa neyin lokomotifi oldu?

Bu lokomotife halk bindi mi?

Sorular çoğaltılabilir elbette.

Ama temel sorunun turizm olmadığı ortada.

Esas itibarı ile sorun devleti yönetenler.

Niye turizmi gerçek bir lokomotif yapamadılar.

Veya niye yapmadılar?

Turist sevmeyen bir ülke turizm yapabilir mi?

Turiste değer vermeyen bir ülke destinasyon olabilir mi?

Nihayetinde turizm yapamadık.

Tam anlamı ile bir destinasyon olamadık.

Turizme de sahip çıkamadık.

Gelinen nokta bu.

***

Turizm kurtuluş iken, bir karabasan oldu.

Turisti kazıkladık.

Pis bir çevre ile korkuttuk.

Yatırımcıyı rüşvetle ürküttük.

Turist getireni bezdirdik.

Ve devlet nezdinde ciddiyetten uzak olduk.

Turist getirene teşviği ödenmiyor.

Hakedişini torpille alabiliyor.

Tanıtım yerine paralar iç ediliyor.

Gezmeler, tatiller düzenleniyor.

Kuzey Kıbrıs markası fakirleştiriliyor.

Ucuz ve parasız turiste peşkeş çekiliyor.

Ve en önemlisi plansız bir turizm yapılıyor.

Yasalar eski.

Master plan yok.

Stratejik Plan ise hiç düşünülmemiş.

***

Turistin dolaştığı sokak sinek avlıyor.

Yani Turist sokağa para bırakmıyor.

Ya otellerde “all inclusive” hapsinde.

Yada sokakta para harcamayacak kadar fakir.

Ve doğalında market turist görmüyor.

Restaurant turist görmüyor.

Cafeler turistle karşılaşmıyor.

Binbir cefa ile gelen turist dönmemek üzere gidiyor.

Ne Türkiye’nin destekleri amaca ulaşıyor.

Ne de elini taşa koyan turizmcinin çabaları.

Turizmden sorumlu otorite oğluna torpil peşinde.

Turizmci turist peşinde.

Halk ise “Ne turizmi yahu” söyleminde.

***

Halka turizmi sevdirmek koşulsuz gereklilik.

Peki halk turizmi nasıl sevecek?

Öncelikli unsur gelir elde edilmesi.

Halk turistten para kazanacak, kazanmalı.

Para kazandıkça turisti kazıklamaktan vazgeçilir.

Kazıklanmayan turist güven duyar, “repeat” yapar.

Turist güven duydukça ağızdan ağıza markanı tanıtır.

Markan tanındıkça turist portföyün genişler.

Ve elbette devlet katında sorumluluklar önemli.

Devlet planlamasını yapar.

Turizmcinin önünü temizler, açar.

Turizmci 5 sene sonrasına planlar yapar.

Anlaşmalar imzalar, taahhütler verir.

Ve nihayetinde herkes kazanır, ülke kazanır.

Bunları yapanlar bize örnek.

Mesela Türkiye.

Mesela Güney Kıbrıs.