1955 yılında doğdu.

Baf kökenli.

65 yaşında.

Kıbrıs Türk siyasi geleneğine veya modasına uyarak Baflılık ve Diş Doktorluğu üzerinden seçim propagandası yürüterek milletvekilliğini meslek haline getiren politikacılardan.

Politik hayatı inişli çıkışlı ve çok merkezli.

Merkez sağ partilerde siyaset hayatını sürdürmesine rağmen sol partiler tarafından Kıbrıs Türk’ünün Devletine karşı tehditlerin en yoğun olduğu Annan Planı sonrası gerçekleşen kritik genel seçimlerde 24 milletvekili çıkararak tek başına iktidar olmayı 1 milletvekili ile kaçıran merkez sol parti CTP ile transferi karşılığında Bakanlık pazarlığı yaptığı ve bir süre ortadan kaybolduğu iddiası fısıltı gazetelerinde çok konuşuldu.

Genellikle ifade etmekten kaçınmakla birlikte partiler arası en fazla transfer olan milletvekillerinin de başında gelmekte.

Hatta makam ve transfer pazarlığı için hülle partisi olarak Özgür Düşünce Partisini (ÖDP) Ahmet Kaşif ile birlikte kurduğu ve bir süre de meclis’te görev yaptığı pek hatırlanmaz.

Ve siyasi hayatı DP, ÖDP ve UBP içerisinde gelgitler ile sürerek bugüne gelen bir Turizm Bakanını izlemekte, Kıbrıs Türk toplumu.

Aslında pek de izlediği söylenemez, çünkü olağanüstü dönemlerden geçen ülke ve ülkenin lokomotif ekonomik alanlarından olan Turizm sektörü uçurumun kıyısındayken, Turizm Bakanı Ünal Üstel, ortalarda yok.

Ülkeden kaçtı mı diye fısıltı gazetesi konuşmaya başlasa, toplumun büyük bir kesimi inanacak.

Otelciler ve acenteler kan ağlarken, Turizm Bakanı Ünal Üstel, “sin da gülle geçsin” misali turizm sektörünün sorunlarına çözüm bulmak yerine Turizm alanı dışında her konu ile ilgilenme eğiliminde.

Ve bugünlerde, “Gölge Sağlık Bakanı” gibi Sağlık Bakanlığı bürokratlarına talimatlar verdiği de iddialar arasında.

Covit-19 salgını sonuçlarının turizm sektöründe yaratacağı yıkıcı etki ve enkazın ülke ekonomisinde doğuracağı sonuçların farkında olmayan bir Turizm Bakanı, Kıbrıs Türk’ünün kaderi olmamalı.

Ve ülke ekonomisi ile birlikte turizm sektörünün de dibe vurma tehlikesini en fazla hissettiği böylesi olağanüstü zamanlarda, ana görevi ve ana ilgi alanı olan Turizm sektörünün sorunlarına dair tedbirler ve yol haritası ortaya koyamayan bir Turizm bakanı, ne işe yarar diye sormak acımasızlık olmayacaktır.

Ve Turizm Bakanı Ünal Üstel, turizm sektörünün dibe vurmasının ülke ekonomisinin çökmesi olduğunun farkında mı diye sormak da bugünden sonra artık elzem.

Şeytanın avukatlığını yapacak olursak, bu kadar yıllık politik geçmişi olan ve çeşitli dönemlerde iki kez Turizm Bakanlığı görevinde bulunan bir siyasetçinin, turizm sektörünün içerisinde olduğu ve dibe doğru sürüklendiği böylesi bir durumun vahametinin farkında olmaması mümkün mü?

Ve daha vahim olan, böylesi bir durumun karşısında Turizm Bakanı Ünal Üstel’in hiçbir şey yapmaması, Turizm sektörünü uçurumun kıyısından almaya yönelik ortaya yol haritası koymaması, siyasi kısırlıktan öte bir vizyonsuzluk değil midir?

Turizm Bakanlığının, sadece 5 yıldızlı otellerin açılışında kurdele kesmek olmadığı, otelleri sadece seçime yönelik yatırımların yapıldığı istihdam kapısı olarak görmenin ise hiç olmadığı ortada.

Turizm sektörü, sorunlarına çözüm bulmak için üreten, ortaya vizyon ve irade koyabilen bir Bakan görmek istiyor.

Elbette ilk önce sorulması gereken soru ; Turizm bakanı var mı ki sorunlara dair umut olsun.