TMT’nin 24 tabancasından KKTC’ye

1957’de, 24 çaktım almaz tabanca ile milli mücadele yoluna çıkan TMT’cilerin, yani Kıbrıs Türk halkının bugün ulaştığı bağımsız, egemen devlet aşaması, en onurlu aşamadır.
2 Ağustos 2019 0


Her gün her konuda konuşan bu devletin Cumhurbaşkanı bir kutlama mesaj yayınlama gereği duymasa da, Kıbrıs Türk halkı dün 3 mutlu yıldönümünü coşkuyla kutladı.

– Kıbrıs’ın fethinin 448., TMT’nin kuruluşunun 61. ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 43. kuruluş yıl dönümü...

1571’de adaya gelerek bu toprakları vatan yapan Anadolu Türkmenlerinin torunlarıyız.

27 Temmuz 1957’de Rauf Denktaş, Burhan Nalbantoğlu ve Kemal Tanrısevdi tarafından, Rum saldırılarına karşı nefsi müdafaa yapmak ve ENOSİS’i önlemek amacıyla kurulan ve 1 Ağustos 1958’de Türk Genel Kurmayı’na bağlanan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın soylu direnişi sayesinde adadaki varlığımızı ve egemenliğimizi koruduk…

1958-1963-64-67’lerde, 1974’lerde TMT’nin önderliğindeki varoluş ve özgürlük mücadelesinde kan ve ateşle sınanarak, 36 yıl önce, 15 Kasım 1983’de kendi bağımsız ve egemen devletimizi kurduk…

Direniş bayrağını TMT’den devralan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, bu devletin ordusu olarak, KTBK Komutanlığı ile birlikte, güvenliğimizi sağlıyor, egemenliğimizi ve devletimizi Rum saldırganlığına karşı koruyor…

Ne ki, Rum yönetimi ve emperyalist güçlerle birlikte, Rum hegemonyasında olacak tek egemenliğe, tek vatandaşlığa dayalı uyduruk “iki eyaletli birleşik federal Kıbrıs”ı kendilerine hedef olarak belirleyenler bu devleti yıkma çabalarından hala vazgeçmediler… Türk Halkının TMT önderliğindeki soylu mücadelesi ile kurulan KKTC’nin, bağımsız ve egemen bir devlet olarak sonsuza dek yaşatılmasına karşı çıkarak, devletimizi egemenliği olmayan bir eyalete dönüştürmeye ve Halkımızı Rumlar ile AB içinde eritmeye çalışanlara bu anlamlı günde şu gerçeği haykırmak istiyorum:

Egemenliğimizin sembolü olan ve self-determinasyon hakkımıza dayanarak kurduğumuz 36 yaşını dolduran genç Cumhuriyetimiz inkar edilmez bir gerçektir ve sonsuza dek yaşatılacaktır…

Egemenliğimizi fiilen kullandığımız yer olan ve özgür irademizle oluşturduğumuz Milli Meclisimiz, hükümetimiz vardır…

Sınırlarımızı bekleyen, huzuru sağlayan ve genç evlatlarımızdan oluşan halkın ordusu G.K.K vardır…

Adaleti sağlayan ve koruyan mahkemelerimiz, okullarımız, üniversitelerimiz, belediyelerimiz, tüm devlet kurumlarımız vardır…

Egemen bir devlet olmak için ne gerekiyorsa, hepsine sahibiz…

Durum bu iken “iki eyaletli birleşik federal Kıbrıs” adına, KKTC’yi tasfiye etmek ve egemenliği olmayan bir “oluşturucu devletçiğe-eyalete” dönüştürmek kimsenin haddine düşmemiştir.

24 TABANCA İLE…
1957’de, 24 çaktım almaz tabanca ile milli mücadele yoluna çıkan TMT’cilerin, yani Kıbrıs Türk halkının bugün ulaştığı bağımsız, egemen devlet aşaması, en onurlu aşamadır.

Bu gerçekleri yok sayarak bize egemenlikten, KKTC’den ve Anavatandan vazgeçmemizi öneren teslimiyetçiler, bu yanlış yoldan vazgeçmelidirler.

Anavatanın güvencesinde, egemen KKTC çatısı altında, bu devletin özgür yurttaşı olarak, hür ve bağımsız yaşamak istemeyenler giderler, o sevdalandıkları sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”nde, Rum’un 3. Sınıf tebaası olarak yaşarlar…

Başkalarını da kendileri gibi boyunduruk altında yaşamaya zorlayamazlar…

Egemenliği ve devleti için can veren Halkımıza devletinden ve egemenliğinden vazgeçmeyi dayatmak, aymazlıktır, gaflettir, ihanettir.

KKTC, Anavatanının desteğinde, egemenliği için seve seve can veren Türk halkının bağımsız devletidir, şehitlerin emaneti olarak sonsuza dek yaşamaya devam edecektir…