Asıl Adı Hekimler Sendikası.

Hangi hekimlerin?

Kendisine hem üye olan hem de biat eden hekimlerin!

Pandeminin başından beri konuşuyor!

Ağzında eskitmediği, sağlık altyapısının yetersizliği sakızı!

Peki pandemi ile ne kadar aktif mücadele ediyor?

Zannediyorsunuz ki, tüm Tıp-İş üyesi kamu hekimleri pandemi ile mücadele ediyor.

Hani Tıp-İş’in de önde giden savunucularından Emekli Dr. Sayın Gülgün Vaiz demişti ya, cepheye gidiyoruz diye, o mücadeleyi kastediyorum.

Hani Acil Durum Hastanesi açıldığında, duvarların, kapıların, pencerelerin hasta bakmayacağını söylemişlerdi ya, o mücadeleyi kastediyorum.

Hani gece gündüz maskeli, tulumlu, siperlikli pozlarla görevinin başlarında olduklarını söyleyen bazıları vardı ya, o mücadeleyi kastediyorum.

Hani halkın canının kendi canları kadar önemli, sağlığını tehlikeye atmanın suç olduğundan falan dem vuruyorlardı ya, o mücadeleyi kastediyorum.

Geçen haftadan itibaren lime lime döküldüler!

Takkeleri düştü kelleri göründü adeta!

Neden mi?

Geçen hafta, Genç TV’ye konuk olarak katılan Tıp-İş’in ön seçimi ile Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı olması onaylanan Dr. Özlem Gürkut’a: ‘’Pandemide kaç doktor görev alıyor?’’ diye sordum.

Kamuyou önünde bu soruma cevap vermek zorunda kaldı.

Toplam 14 doktorun pandemi ile aktif mücadele ettiğini söyledi.

Devamında, diğer doktorların da canla başla hastalarına baktığını anlatmaya çalıştı.

Ama bir gerçeği değiştiremedi!

Tüm kamu doktorları ve özellikle Tıp-İş’in toplumu ve Bakanlar Kurulu’nu galeyena getiren tayfası, bu mücadelenin içerisinde değildi!

Zaten iki gün önce de Tıp-İş Başkanı Sayın Dr. Ahmet Varış’tan itiraf gibi bir açıklama geldi.

Haber Kıbrıs’a verdiği mülakatta, Kulak Burun Boğaz doktorlarının da pandemiye destek vereceklerini açıkladı.

Nasıl yani?

Üst solunum yolu enfeksiyonu belirtileri de veren Covid-19 ile mücadelede bugüne kadar kendileri yok muydu?

Meğer yoklarmış değerli okurlar!

Pandemi ile ilgili felaket tellallığında önde giden, durumun ciddiden de daha ciddi olduğunu haykıran, halkımıza ve siyasilere panik aşılayan bu zihniyet meğer pandemi mücadelesinde bu güne kadar hiç olmamış.

Peki neredelerdi?

Mesela Tıp-İş Başkanı kendi kliniğinde idi. Hatta saat 11:00’de bırakın devlette olmayı, özel hastanede hastasını ameliyat etmekle meşguldü.  Diğerlerini siz düşünün artık!

Son Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda alınan karar metnindeki bazı ifadelere dikkatinizi çekmek isterim:

Covid-19 ile mücadeleye toplamda 92 hasta odası ayrılmış! Hasta sayısı yetmeyince odalara ikişer üçer yatak koymuşlar!

Dahası, oksijen sistemi de yetersiz kalmaya başlamış!

Toplamda 24 yoğun bakım yatak sayısının ise yarısı dolmuş!



 

Belli ki pandeminin başından beri gerek Sağlık Bakanlığı, gerekse Tıp-İş bariz kış uykusuna yatmış!

Birbirleri ile danışıklı dövüş yapma ustası olmuş Tıp-İş ve Sağlık Bakanlığı, pandemi politikaları ile halkımızı uyutmakla meşgul iken, imdada Türkiye’nin yaptığı ama bir türlü beğenmedikleri Acil Durum  Hastanesi’nşn yetiştiği de su yüzüne çıkmış oldu!

Meğer Tıp-İş’in cephe politikası ile Sağlık Bakanı’nın hazırız böbürlenmeleri birer kandırmacadan ibaretmiş!

İki gün önce de Bakanlar Kurulu’nu adeta işgal ederek, önce halkımıza, sonra siyasilere korku politikası üzerinden baskı yaparak, kimseleri sokmadıkları kalelerindeki sözüm ona bilimsel verileri paylaşmadan sadece pandemide felaket senaryoları yazarak, süreci yönettiler ve yönetmeye de devam ediyorlar!

Tıp-İş ve Sağlık Bakanı’nın bu kandırma ve çıkar alışverişi ortamında başta siyasiler olmak üzere, hiçkimse önünü görmeye kalkmasın!

Davul da onların elinde, tokmak da!

İletişim: 0542-8529899