Anne, baba ve iki küçük çocuk. Güzel bir çarşamba  akşamını,  dışarıda ailece yemek yiyerek geçirmekti amaçları..

Restoran'ın pek de  öyle pahalı olmadığı belli. 4 kişilik bir aile oturup yemek yiyecekler. Yaşları 7 ve 11 olan çocukların yiyeceği belli zaten. Evebeyinler ise kendilerine balık çocuklara da , 1 adet balığı ikiye bölüp bir  tabak salata iki  meyve suyu,  iki soda ve de bir tabak kızarmış patates .

Gece boyunca masa da sadece bu saydıklarımız vardı. Bu kadar detay verebiliyoruz çünkü,  tam yan masada da biz tanıklık ediyorduk çocukların neşelerine.

Her ailenin tamamen hakkı olan ve çok tabi olan bir durum.  Ailece bir akşam  restaurant'a yemek yemek. Güzel ve kaliteli zaman geçirmek. Fakat sanıyoruz ki artık bunlar çok eskilerde kalacak. 

Bu sözünü ettiğimiz aile gece sonu gelen hesap için  hem anne, hem baba kredi kartını verip ödeyebilmişler hesabı. İçler acısı bir durum. Çağrılan garsona hesap'ta bir yanlışlık olmalı diyen baba,  1200 TL hesap mı olur diyince , çocukların masa da duran meyve suyunu  içmekten vazgeçtiklerini gördük. 

Zam ateşini söndürecek ne var elinizde?... Bu ateş de gün geçtikçe büyüyor ve yakıp kavuruyor. Aileler çok zor durumlar yaşıyor. Dışarıda yemek yemenin zül olduğunu görüyoruz artık. Tatile çıkan çocukları gezdirip eğlendirmek ne mümkün.  

 Tüm elzem ihtiyaçlar, bir yana asıl önemli olan ve insan hayatının  büyük bir bölümünde yer alan gıda ve beslenme de artık zorlanıyor  duruma geldi. Çocuklardan,  hiç bir şeyi eksik bırakmak mümkün değildir. 

Hangi anne,  baba çocuğuna " HAYIR  ALAMAYIZ " diye bilir  ki. Ama ne yazık ki artık bu durma gelindi. Her şeyin ateş pahası olduğu dönemlere girmekle birlikte, iki ay sonra eğitimin başlayacağını ve bir  çok ailenin de çocuklarının eğitim masrafını,  karşılayamayacağı apaçık görünüyor. 

Herşeyi dövize endeksli yapıp üç gün önce aldığımız ürün, üç  gün sonra farklı fiyata reyonlarda yerini muhafaza ediyor. İnsanların,  alım gücü diye bir şey kalmadı
 alabilmek ne mümkün çünkü. 

Ayakkabı almazsın, kıyafet almazsın , hadi dışarı da çıkmazsın, plajda gitmezsin ama o evde, o mutfakta o tencerede,  yemek pişmeli. 

%50 hayat pahalılığının geldiği gibi, fazlası ile gideceğini de biliyor artık bu insanlar. Ekonomik paketler,  çözümler, hayat pahalılığı ,  halkın refahı önemli değil mi?... iki  ay önce gelmiş kuru bakliyatın , defa kez zam yiyerek ateş topuna döndüğü reyonların denetimsizliği ile mi halkın refahı sağlanacak. 

MECLİS  TATİLE GİRDİ AMA VATANDAŞ RESTAURANT'A GİDEMİYOR...

KARAKUŞ