Hergün 20 civarı vaka.

Güneyden çok hızlıyız.

Türkiye’den de oran olarak.

Yerel vaka uçtu.

Demek ki dalga şimdi vuruyor.

Dünya Sağlık Örgütü uyarıyordu.

Bizim hekimler uyarıyordu.

Sibel Siber, Erhürman, Akıncı, Ataoğlu uyarıyordu.

Hepsinden önemlisi HALK bağırıyordu.

Dinlemedi Tatar.

Ali Pilli dinlese ne yazardı zaten.

Nihayetinde dalga büyüdü ve tsunami oldu.

Ve Pandemi Hastanesi yok!

*****

Açılımlar Mayıs ile başlamıştı.

Aradan tam 4 ay geçti.

Ağzı dili olmayan Pandemi Hastanesi yapılamadı.

Aslında YAPILMADI.

Salgın madem arttı.

Ve bir hastanemiz madem ki yok!

O zaman sorumluları konuşalım.

Öncelikle Ersin Tatar.

Bellapais tepelerindeki evini Pandemiye bağışlasın.

Ali Pilli de Güzelyurt’taki evini.

Yeter yetmez ben bilemem.

Ama madem görevlerini yapmadılar.

Madem halkı umursamadılar.

Bağışlasınlar evlerini.

*****

Üç kişi mi yararlanır, 5 mi beni bağlamaz.

Marifet sorumlunun bedel ödemesi gerektiği.

Esas bedel elbette ilk seçimde ödenecek.

Ama ona daha var.

Önce önümüzdeki pilava bakalım.

Yani salgın ve Pandemi Hastanesine

İş başa düştü Ersin Tatar.

Hade çık ve önce özür dile.

Sözümü yerine getiremedim de.

Sonra da bağışla Bellapais’teki villayı salgına.

İkinci olarak da Pilli özür dilesin.

Yapamadım ben bu işi desin.

“Alın kliniği ve evi Pandemi için kullanın” desin.

Bekliyoruz.

Hade!