Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Financial Times gazetesine, Kıbrıs sorununun çözümsüzlük gerekçesini şu sözlerle özetliyor: “Onlar Yunan, onlar Hristiyan. Biz farklı bir ırkız. Türkçe konuşuyoruz, dinimiz İslam, vatanımız Türkiye."

Tatar'ın bu sözünü gayet mantıklı ve yerinde bulan bir kesim de var...

Bu sözden ırkçılık çıkaran da var...

Sayın Tatar bu açıklamasına gelen tepkiler üzerine 'u dönüşü' yaparak ben 'ırk' kelimesini kullanmadım dedi.

Farz edelim ki Tatar bu kelimeyi kullandı...

'Irk' kelimesinin başlı başına 'ırkçılık yapmak' anlamına geldiği de nereden çıktı.

Bir ülkenin Cumhurbaşkanı ağzından çıkan sözü bilmez mi.

Orijinal içeriğe göre 'ırk' anlamına gelen kelimenin kullanıldığı görülüyor.

Peki Cumhurbaşkanı niye rüzgara göre tavır değiştiriyor.

Çok mu zor evet ben bu kelimeyi kullandım ama burada bir toplumu bir toplumdan üstün kılan bir anlamı ifade etmedim. Farklı olduğumuzu kastettim demek...

Tufan Erhhürman, Tatar'ı eleştirdi ve tepki gösterdi.. Niye ırk kelimesini kullanmış..

Cumurbaşkanı Tatar da hemen düzeltiyor ve ikinci 'kızma bana' vakası yaşanıyor...

'Irk kelimesini kullanmadım Hocam' diyor

Bırakın bu kelime oyunlarını dostlar..

Bu adada yaşananların sebebi Rum yönetiminin ırkçı kafası 'en iyi Türk ölü Türktür' zihniyeti değil miydi...

Popülizm yapıyorsunuz...

Ülkenin ne dertleri var bizi nelerle uğraştırıyorsunuz...

Kıbrıs Türkü ırkçılık yapmayı bilmez ama ırkçılığa uğramanın ne olduğunu iyi bilir.

Ersin Tatar'a tekrar gelecek olursak pot kırmaya çok müsait bir yapısı var.

Bazen gerçekten Cumhurbaşkanı olduğunu unutuyor. Çevresindekilerin arada sırada kendisine görevini ve konumunun ağırlığını hatırlatması gerekiyor.

Önüne gelene sosyal medyadan cevap yazan bir Cumhurbaşkanı...

Şaka gibi..

Yakında face'ten oyun isteği falan gönderirse şaşırmayın...

Bir muhtarın bile sosyal medyada bu kadar vakit geçirdiğini zannetmiyorum...

Eminim çok daha önemli işleri vardır...

Biraz dikkat Sayın Tatar dilimizde tüy bitti artık.

***

Bu ülkenin başı boş olduğunu dün Başbakan Ersan Saner'in utanç veren açıklamasıyla bir kez daha teyit ettik.

Başbakan Saner, KIB-TEK Müdürlüğü’nün, “Elektrik birim fiyatlarına yüzde 30 oranında zam yapılması” yönündeki talebine ilişkin “Maalesef ben de medyadan öğrendim." dedi.

Ve ekledi...

"Demek ki politikada bazen böyle şeyler olabiliyormuş."

Politikada böyle şeyler olmaz sayın Saner...

Böyle şeyler, ciddiyetin olmadığı, otoritenin olmadığı ve artık kayışın koptuğu ortamlarda olur.

Şimdi biz sizin yüzde 30 zam olmayacak sözünüze güvenebilir miyiz?

Zamdan haberi olmayan Başbakan yarın çıkar da yüzde 40 zam şart derse inanın şaşırmayız...

MESAJ KUTUSU

Sayın Hüseyin CAHİTOĞLU, partinizin Güzelyurt ekibi bastırdı ve sizin de Başbakanlık Müsteşarlığınız kesinleşmiş oldu. Hayırlı ve uğurlu olsun, bu makamda hem de böyle hassas bir dönemde sorumluluğunuz hayli ağır…

Sayın Ersan SANER, son bir haftadır kurultay dengelerinde sizin adınıza önemli gelişmeler yaşandığı ve bununla birlikte destekçilerinizde de hayli artış olduğu gözlemleniyormuş. Bu sıralar kendi bölgenizi de boş bırakmamanız tavsiye ediliyor…

Sayın Ersin TATAR, bu sıralar yaptığınız açıklamalara çok daha özen göstermeniz gerekiyor. Zira artık açıklamalardaki kelimeler cımbızla çekiliyor ve herkes kendine göre yorumlarda bulunuyor. Bir de her gün birkaç açıklama yapmak zorunda olmasanız gerek değil mi?

Sayın Nahit ÖNCÜ, UBP G.Mağusa İlçe başkanlığı adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Haber bölgenizde hızla yayıldı ve şimdiden destek almaya başladınız. Artık oturma değil kapı kapı gezme zamanıdır, boş vaktiniz neredeyse hiç olmayacak…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Gezici büyükelçi makamı için 12 adayın kıyasıya yarıştığı ve torpil dahil her yolu denediklerini duyduk. Elinizi vicdanınıza koyun adayları tek tek inceleyin doğrusunu mutlaka bulacaksınızdır…

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, UBP kurultayı öncesi sizin Haspolat’taki ofis aday ve partililerin en çok uğradığı mekan haline gelmiş. Bu nedenle işaret edeceğiniz aday yarışa bir adım önde başlayacak gibi görülüyor hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Erol UÇANER, Acil Durum Hastanesi Başhekimi olarak yaptığınız açıklamaların sizin değil de bakanlık tarafından yapılması için uyarı aldığınızı duyduk. Toplayın verileri akşamları bakanlık açıklamasına dahil etsinler ne şiş yansın ne de kebap…

Sayın Ahmet SOYALAN, belediyeler yaklaşan yerel seçimler nedeniyle denetlemelerde ceza yazmayı durdurunca bu konuda da yük polis teşkilatının üzerine yüklenmiş. Umarız bunu fırsata çevirir eksik personel sayısını da tamamlarsınız…

Sayın Fikri ATAOĞLU, Çevre Dairesi müdürü ve ekibini uyarmakta yarar var zira sokağa çıkma yasa başladığı saatten sonra bile bazı düğün salonları şiddetli bir şekilde ses kirliliği yaratmaya devam ediyorlar…

Sayın Cihan ERDOĞAN, bizim ırkımız farklı (!) olduğu için bölgede ki bazı vatandaşlar yabancı birisinin ismini cadde ismini hazmedememiş olabilirler. Artık bölge insanı olarak bir masa etrafında toplanıp kendi sorunlarınıza çözüm üreteceksiniz…