2012’den bugüne kadar ülke, 7 Hükümet ve dolayısıyla 7 Başbakan gördü.

Geçen 7 yıllık sürede 7 Hükümet, herhalde bir dünya rekoru olurken 2012’den bugüne kadar görev yapan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlarının sayısı ise 8.

7 Hükümeti oluşturan partiler; UBP, CTP-DP-TDP, CTP-DP, CTP-UBP, UBP-DP-Bağımsızlar , CTP-HP-TDP-DP VE UBP-HP.

Bugün mecliste yer alan partilerden YDP dışındaki tüm partiler geçen sürede Hükümette yer almış.

Başbakanlar ; İrsen Küçük, Sibel Siber, Özkan Yorgancıoğlu, Ömer Kalyoncu, Hüseyin Özgürgün, Tufan Erhürman ve Ersin Tatar.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanları ; Ersan Hamza Saner, İsmail Başarır, Ahmet Kaşif, Hasan Taçoy, Tahsin Ertuğruloğlu, Asım Akansoy, Kemal Dürüst ve Tolga Atakan.

Ve geçen sürede ülkede yaşanan seçimlerde, Hükümet olmaları halinde Ercan ihalesini iptal edeceklerini beyan eden partiler ise CTP-BG, DP-UG ve TDP.

HP Genel Başkanı Kudret Özersay ise yaklaşık 2 yıl önce Ercan ihalesinin 4 yıl uzatılması ile Devletin zarara uğratıldığını gerekçe göstererek eski Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst ile de ilgili suç duyurusunda bulunmaya kadar tepkisini ileriye taşıdı.

Özetle geçen 7 yıllık sürede, köprülerin altından çok sular akarken tüm iddialara rağmen, Devlet ile yapılan anlaşmanın hükümlerini yerine getirmemesine rağmen yerinde taş gibi duran tek bir aktör var, Ercan ihalesini kazanan şirket Taşyapı ve patronu Emrullah Turanlı.

Ve özetle 1 Emrullah Turanlı eşittir, 7 Hükümet, 7 Başbakan ile 8 Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı.

Önce ihaleyi kazanan ve havaalanı yapım liyakatına sahip olan ortak firma Terminal Yapı ile kavga ederek kapıyı gösterdi.

Zaman zaman Hükümetlere kafa tutup Bakanların adını telaffuz ederek “her şeyi biliyor, açıklasın” diye gazeteleri gezdi.

Hükümetlere, borç verdiğini övünerek her kapıda anlattı.

Kuzey Kıbrıs’ı aspir bitkisi ile tanıştırarak binlerce dönümlük ekim için Devletten araziler ve teşvikler istedi.

5 yıldızlı otellerin lobilerinin loş köşelerinde ağır misafirlerini kabul etmekten de geri durmadı.

Havacılık üniversitesi kurmaya da soyundu bir ara.

Allah’tan 1974’ün havacı şehidimiz Fehmi Ercan’ın adını havalimanından söküp atmak aklına gelmedi diye züğürt tesellisi ile avunduk durduk.

Ve bizler, hepimiz, başka ne yaptık avunmak dışında ?

Sadece seyrettik.

Hesap sormak aklımıza bile gelmemiştir, 7 Hükümetin 7 Başbakanı ile 8 Bayındırlık ve Ulaştırma  Bakanından ve o günden bugüne hala Meclisin tamamına yakını oluşturan değişmeyen yüzlerden.

İlk defa dondurma yiyen çocuk gibi, toplum olarak uçak körüklerinin ülkeye getirilmesini bayram havasında karşıladık.

Ve yıllar önce bitmesi gereken yeni Ercan havalimanında inşaat, ağır aksak halen devam ediyor.

“Harç bitti, yapı paydos” misali ama tatlı bir masal gibi.

7 cüceler ve pamuk prenses masalı edasında.

Kim pamuk, kim cüce, kim prenses belli değil.

Tüm roller iç içe karışmış.

Ve bizler seyretmeye devam ettikçe, daha çok masallar kulağımıza fısıldanır, ninnilerle ile tatlı tatlı uyurken.

Ve suçlu, sadece masalların kahramanları, masallar üzerinden gazel okuyanlar olmaktan çıkar, seyrettikçe biz.

Suçlu, ne Taşyapı ve Terminal yapı ile onların patronları, ne de Aziz Nesin’in Zübük romanının karakterlerini aratmayanlar olur.

Tek suçlu, sen, ben, o yani biz olur.

77 kere maşallahlarla Hükümetler gelip geçerken, Bakan koltuklarında oturanlar nöbet misali devir teslim yaparken, muhalefette gazel okuyanların sesi iktidarlarda duyulmazken, Kıbrıs Türk’ünün sırtından ceplerini dolduranlarında ardı arkası kesilmez.

Ercan Havalimanın örneğinde olduğu gibi.

Ve Ercan havalimanı örneğinde yaşananlar aslında yılların aynası değil de nedir?

Görebilene veya görmek isteyene elbette.

Allah rahatlık versin, tap tatlı rüyalar olsun.