Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Anlı şanlı bir marketten içeri girdim ki içeride bağrışmalar var...

Adamın biri elini kolunu sallayarak görevlilere şiddetli bir şekilde bağırıyor!

Merak bu ya adama seslendim;

Hayırdır birader, diye!

Kazıklıyorlar diye sitem etti...

Maske takmak bu sıralar zorunlu ya!

Adam maskesiz gitmiş markete önce kasiyer kız sonra da market sorumlusu ile tartışıyor...

Adamın markete maskesiz gitmesine gösterilen tepkiler tamam, olması gereken neyse o ama sonrası tamam değil!

Market sorumlusu adama markette satılan maskeleri göstermiş...

“Bunlardan birini satın al sonra alışveriş yapabilirsin” deyince müşteri haliyle çılgına dönmüş!

“Tanesi 5 TL’den maske mi olur” diye haklı tepkisini ortaya koyuyor...

Sonra yemin billah ederek şöyle diyor;

“Abi yemin ederim konu 5 TL değil, bunların vatandaşı eşek yerine koyması...”

Elbette maskesiz sokağa çıktığı için yanlış yapmış ama...

Sinmeyip, duyarlı davranıp, sesini yükselttiği için de helal olsun dedim içimden!

Bağıra çağıra çıktı marketten...

Giderken de mırıldanıyordu;

“Bir daha buraya gelirsem lanet olsun...” diye...

...

Maalesef salgın günlerinde ülkenin durumunun özeti budur...

Devletin ilgili birimleri bu günlerde büyük özveri gösterip bir şekilde yapılan çalışmalar başarılı oldu...

Başarılı oldu çünkü hasta ve ölüm sayılarına bakarsak burada kesinlikle bir başarı vardır!

Ama dünyanın her yerinde olduğu gibi biz de bu dönem fırsatçılar türemiş ama bunların önüne geçilememiştir...

Bazı bakanlıklar pısırık kalmışlardır!

Bunlardan birisi de Ekonomi ve Enerji Bakanlığı olmuştur...

Sayın Taçoy hiç kusura bakmasın ama, memleketin her yerinde fırsatçılar kol gezerken yeteri kadar denetim yapılmamış, başta maske, kolonya, dezenfekte ürünleri fahiş fiyatla satılırken, gıda ürünlerinde de yüzde 50’lere varan keyfi zamlar yapılmış ama fırsatçılık yapan ve haksız kazanç elde eden bir Allah’ın kulu da bunun bedelini ödememiştir...

Taçoy’a sesleniyoruz;

Neden bu kadar pısırık kaldığınızı bilemiyoruz ama sırf işten yırtmak için ‘filan numarayı arayıp şikayet edin’ demekle bu işlerin önüne geçmek imkansızdır...

Devlet bu günlerde evde oturamaz!

İnecek sokağa memleketi adım adım geçecek ve denetleyecek...

Suçluları ensesinden tutup polise verecek!

Ay sonu geldi mi aldığı maaşı da hak edecek...

Hadi şimdiye kadar başaramadınız bari bundan böyle biraz kıpırdanın da sizi o makamlara getirenlere layık olunuz!

...

Bu da kutlama krizi!

Anlaşılan evde oturmaktan milletin canı bir hayli sıkıldı...

Aklı selim yorumları bir yana bırakıyoruz!

Ama sıkıldıklarını açıkça gösteren kişiler yorum yerine birbirleri ile üstünlük sağlamak için sosyal medyada meydan savaşı veriyorlar...

Ramazan ayı başladıktan sonra Cumhurbaşkanı Akıncı, kutlama mesajı yapmayınca yine karpuz gibi ortadan ikiye bölündük!

Her türlü eleştiri kabulümüzdün ama iş yine geldi vatan hainliğine kadar dayandı...

Bir de bunu aydın olarak tanıdığımız insanlar yapınca insan hayrete düşüyor!

Yani bize göre de Akıncı burada bir eksiklik yaptı...

Paskal kutlaması yapıp Müslüman aleminin mübarek ayını kutlasa sanki de bir yeri mi eksilirdi!

Hele de Güney Kıbrıs yönetimi başkanı Anastasiadis bile Müslüman aleminin Ramazan ayını kutluyorsa, Akıncı’nın suskunluğu biraz manidar kalmadı mı!

Geç değildir Sayın Akıncı;

İki kelam edip bu tartışmalara son noktayı koymak sizin elinizdedir!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali PİLLİ, bazı Kıbrıslı Türk doktorların test sonuçlarının pozitif çıktığı ama kendilerini karantinaya hastanede değil de evlerinde aldıkları yönünde yapılan ihbarlar son günlerde yoğunlaştı. Duruma ağırlığınızı koymazsanız iş işten geçmiş olabilir...

...

Sayın Hasan TAÇOY, salgın döneminde öyle yavaş davrandınız ki hem vatandaş ciddi bir şekilde kazıklanıyor hem de haksız rekabetten dolayı küçük esnafı çok ama çok kötü günler bekliyor. Biraz hareket lütfen, önlem almak için neyi bekliyorsunuz ki!

...

Sayın Mustafa AKINCI, Cumhurbaşkanlığı seçim tarihi artık tam bir muamma halini almışken şu seçim ofislerindeki tabelaları da bir kaldırsanız artık. Ülkenin en tepesindeki bir zat için biraz hassasiyet gösterme gibi bir sorumluluğunuz var...

...

Sayın Hasan UZUN, sizin mekanda mangalın hiç sönmediğini biliriz ama şu yasak döneminde dumansız mangalı icat etmek gibi bir sorumluluğunuz var değil mi? Kokuyu alıp da siyasiler dadanmasın diye zira ortalık toz duman oluyor her zamanki gibi...

...

Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, hemen her şeyin yasak olduğu böyle bir dönemde bazı gece kulübü sahipleri yanında çalışan kadınları el altından pazarlarken aynı anda ciddi sağlık sorunlarının da yaşanabileceği tahmin ediliyor. En azından bari kadınların muayenelerinin yapılmasını sağlayın!

...

Sayın Ömer ARHUN, salgın başlangıcında verdiğiniz 5 Milyon TL’lik katkı sözünüz bazıları unutmamış olacak ki bari bu paranın maske alımında kullanmanızı ileten mesajlar gönderiyorlar. Hiç de fena fikir olmasa gerek değil mi?

...

Sayın Ahmet SENNAROĞLU, belediye çalışanlarının maaş ödemeleri konusunda da uzlaşma sağlandığına göre artık bunu bir fırsat bilerek yeni bir dönem başlatabilirsiniz. Bu tarihi fırsat bir daha elinize geçmeyebilir...

...

Sayın Erkut AŞÇIOĞLU, millet yaptığı yardımları sosyal medyada reklam amaçlı kullanırken sizin özellikle de bebeklere yaptığınız gizli yardımlar gözlerden kaçmıyor. Allah ne muradınız varsa versin, çoğuna da örnek teşkil etsin...

...

Sayın Esat ALTAY, Cum günü yaptığınız açıklamalarla Kızılay için yapılan eleştirilerin bir çoğunu çürüttünüz ama bir de şu Surlariçinde alınan ve 175 Bin Sterlin ödenen harabe bina konusunda da bir

...

Sayın Kerem TİBUK, yıllardan beridir bu ülkenin ekmeğini yiyen bir işletmenini varisi olarak babanızın söylediğini iddia ettiğiniz açıklama tam manasıyla bir fiyaskoydu. Bu sözler elbette bir yerlere yazılıp günü geldiğinde önünüze çıkacaktır...