Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu As Başkanı Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu, üniversitelilerin spora olan ilgisinin az olduğunu belirterek, ''Bir hekim olarak söylüyorum; egzersiz yapmayan, düzenli hareket etmeyen insanların sağlığı büyük ölçüde tehlike altında'' dedi.

Sunguroğlu, ''Türkiye Üniversiteler Kros Şampiyonası'' için geldiği Adana'da yaptığı açıklamada, 16 yıllık geçmişe sahip federasyonlarının kurulduğu yıldan bu yana Türkiye'deki tüm üniversitelerde çeşitli branşlarda spor etkinlikleri düzenlenmesi ile ilgili görev yaptığını ifade etti.

30'dan fazla spor branşında Türkiye şampiyonaları düzenlediklerini anımsatan Sunguroğlu, aynı zamanda dünya şampiyonalarına milli takımları götürdüklerini ve sporcuların bu uluslararası müsabakalardan ülkeye madalyalar ile döndüklerini kaydetti.
Federasyonlarının kurulduğu yıldan itibaren Türkiye'de üniversite sporlarının çok hızlı geliştiğini anlatan Sunguroğlu, ''1999 yılında Dünya Üniversite Yaz Oyunları'na katıldığımızda hiç madalya alamamıştık. Ama 2001 yılından bu yana katıldığımız her dünya üniversite spor oyunlarında çok sayıda madalya ile dönüyoruz. Örneğin 2007 Bangkok'ta dünya üniversiteler voleybol şampiyonluğunu elde etik. Sporcularımızla katıldığımız birçok müsabakadan altın, gümüş, bronz madalyalar ile döndük. Türkiye, tekvando, güreş başta olmak üzere üniversite sporlarında çok iyi yere geldi'' dedi.

Sunguroğlu, Türkiye'nin dünyada bu geldiği yeri perçinlediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

''2005 yılında dünya üniversite yaz oyunlarını İzmir'de yaptık. Yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Geçen yıl dünya üniversite kış oyunlarını Erzurum'da yaptık. Bunlar olimpiyatlardan sonra dünyanın en büyük spor organizasyonları. Türkiye bunu başardı. Dünyanın en başarılı sporcularını en iyi üniversite sporcularını Türkiye ağırlıyor ve bunu mükemmel bir şekilde başarıyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda da bu başarılar artarak devam edecek.''

Surguroğlu, Erzurum'da geçen yıl yapılan Dünya Üniversiteler Kış oyunlarını tek gümüş madalya ile tamamladıklarını hatırlatarak, ''Türkiye kış sporlarında oldukça yeni. Geçen yıl ev sahibi olmamıza rağmen gümüş madalya ile yetindik. Ama bundan sonra o da gelişecek. Nitekim bu yıl federasyon olarak Ilgaz ve Uludağ'da çok güzel kayak yarışları yapacağız. Bu da zamanla gelişecek. Ama diğer branşlarda Türkiye oldukça başarılı'' diye konuştu.

Bu yıl Türkiye Üniversite Spor Oyunları'nı mayıs ayında Eskişehir'de yapacaklarını hatırlatan Sunguroğlu, gelecek yıl ise bu müsabakaları Adana'da yapmayı planladıklarını bildirdi.


''Üniversite gençliğinin spora ilgisi az''


Sunguroğlu, üniversite gençliğinin spora yeteri kadar zaman ayırmadığını belirterek, şöyle devam etti:

''Üniversitelilerin spora olan ilgisi az. Bu acı bir durum. Ne yazık ki üniversite gençliği yeteri kadar egzersiz yapmıyor. Bir hekim olarak söylüyorum; egzersiz yapmayan, düzenli hareket etmeyen insanların sağlığı büyük ölçüde tehlike altında. Sağlıklı yaşam için hareket etmek şart. Dolayısıyla sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur. Üniversite gençliğinin de hareket etmesi, egzersiz yapması, fiziksel aktivitede bulunması şart. Spor, kalp ve ruh sağlığımızı koruyor ama ne yazık ki ülkemizde çok fazla spor geleneği yok. Çocuklarımız spor yapmıyor, annesi, babası da spor yapmıyor. Dolayısıyla spor yapmama kötü alışkanlığı maalesef var. Biz bu alışkanlığı kırmaya çalışıyoruz. Zamanla toplum bilinçleniyor. Bu konuda çalışmalar yapan, gayret eden kurumlar var.''

Sunguroğlu, federasyon olarak başlıca görevlerinin üniversite gençliğini spora yönlendirmek olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Hemen hemen tüm üniversitelerde müsabakalar düzenleyerek üniversite gençliğini spora yönlendirmeye, özendirmeye çalışıyoruz. Sponsorlar buluyoruz, o sponsorlar bu oyunlara gelip konserler, organizasyonlar, festivaller düzenliyor, hediyeler dağıtıyorlar. Hiç olmazsa gençlerimiz seyirci olsunlar.

Bizim federasyon olarak en güzel başardığımız görevlerden birisi doğulu, batılı, güneyli, kuzeyli tüm çocuklarımızı bir araya getiriyoruz. Onları bu kardeşçe yarışma ortamında buluşturuyor, birleştiriyoruz. Dolayısıyla doğusuyla, batısıyla, güneyiyle, kuzeyiyle Türkiye bir araya geliyor çocuklar ayrı gayrı olmadığını, hepsinin bu ülkenin çocukları olduğunu bir kere daha burada yaşayarak görüyorlar.''