Tecrübeli çalıştırıcı basın toplantısında şunları söyledi; "Böyle bir durumda hakemlerle ilgili konuşmak çok kolay, ama ben genel olarak konuşmama şeklinde bir prensip edindim. Ümit ediyorum kulüp olarak Galatasaray Kulübü söylenmesi gereken şeyleri söyler, nasıl bir duruş sergilenecekse, her kurum, her kuruluş ve kişi için, Galatasaray bunu yapacak güçtedir. Başkanından, yönetimine, camiasından seyircisine sergileyecektir. Galatasaray ağırlığını, benim gibi bireysel söylemektense kulüp olarak sergiler."

Hakemlerle ilgili konuşması halinde ceza alıp takımını yalnız bırakabileceğini de hatırlatan Terim, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok enteresan bir durum var, bu soruya cevap olarak herhangi bir şey söylersem ceza yeme ihtimalim var. Kim için, ne için bu cezayı yeyip, takımımı yalnız bırakayım? Söylenecek o kadar çok şey var ki, bazen sessiz kalmak, çok şey söylemekten çok daha ağır olsa gerek. Buna ben değil, kulüp olarak tavır almamız gerektiğine inanıyorum. Kulübümüz de bu refleksi gösterecektir. Hakemlerle ilgili hakikaten de konuşacak bir şey yok." Geçtiğimiz hafta oynanan Medical Park Antalyaspor maçından sonra nazik bir tespitte bulunduğunu kaydeden Terim, Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Yusuf Namoğlu'nun konuyla ilgili açıklamasını kastederek, "Geçen haftaki hakemin adını ağzıma almadım, sadece oynanan dakikanın az olduğunu söyledim. Ben söyleyeceğim bir şeyi çok açık söylüyorum.

Telefonda bana soru soran basın mensubuna gizli gizli söylemiyorum, kodlamıyorum, açık söylüyorum. Benim söylediklerim yoruma açık değil, direkt söylüyorum. Kimseyi ilgilendirmez benim iyi oynadığım kötü oynadığım, 100 dakika oynarız gol atamayız. Ben açık ifade ediyorum, insanlar da bir şeyleri varsa, yürekleri varsa açık ifade etmeliler. Ayrıca, bu tür nezaketli davranışlara nezaketli davranılır" dedi. Gaziantepspor'u mücadelesi, emeği ve aldığı 3 puan nedeniyle kutlayan Terim, "Kendi oyuncularımın da alınlarını öpüyorum, kutluyorum, olabilecek mücadeleyi yaptılar" şeklinde konuştu. Terim, maçın kendileri için rahat bir şekilde başladığını belirterek, "Kalemizde bir tehlike de görmüyorduk. Ancak, önce Kazım, sonra son günlerin en formda oyuncusu Gökhan sakatlandı. 15-20 dakika içinde önemli değişiklikler yapmak zorunda kaldık. 11'e 11 devam etse olay çok başka olacak. Hem gol yeyip, hem eksik kalmak açıkçası kolay değil.

Bu maçta, bir maçta başımıza gelebilecek en kötü şeyler geldi" dedi. Hatalı goller yediklerini anlatan Terim, her gol için bir şeyler denilebileceğini ifade etti. Oyuncularına hem kızdığını, hem de övdüğünü belirten Terim, "Öncelikle 2-2'den sonra oyunu tutamadık. Ancak 2 kişi eksikten de beraberliği kabul etmeyen bir yapıya büründüler, bunun için de övüyorum" şeklinde konuştu. Sabri'nin gördüğü kırmızı kartı değerlendiren Terim, şunları söyledi; "Emek verirseniz, haksız yere gördüğünüz şeye tepki gösterirsiniz. Bu tepkinin fazlası olmamalıydı ancak bunu yaptıran nedenlere bakmak lazım. Futbolcu bir reaksiyon gösterecektir. Aylardan beri pres çalışıyoruz, ona göre almış topu, faul değil. Buna rağmen yapmaması lazım. Ama yaptıran sebebe bakmak lazım, bazen insanı çileden çıkarırlar, futbolcu da, insan olarak da. Sonuçta Türk Ceza Kanunu'nda tahrik önemli maddedir, bildiğim kadarıyla." Terim, hakemle ilgili soruların artması üzerine, "Beni asıl siz tahrik ediyorsunuz, en sakin olan insan olma konumumdayım, en azından şimdilik" yanıtın verdi.

Terim, bu maçın normal analizini yapabilmek için her şeyin eşit olmasının gerektiğini, sadece sayısal olarak eşitliğin de buna yetmeyeceğini söyledi. Oyunun kırılma anlarıyla ilgili bir soru üzerine de Terim, metrekare olarak aynı yerde iki oyuncunun atıldığını anlatan Terim, "Hak eden atılmalıdır, itirazım yok. Benim oyuncum, ya da başka oyuncu, savunacak değilim. Gerekli cezaları da göreceklerdir. Oyun içinde 2 değil, bana göre 22 tane kırılma anı var. 2 tane herkesin görebileceği kırmızı kart, bunu herkes görebilir. Ama 22, 32 kırılma anı var, bunu iyi analiz etmek lazım. Futbol konuşmalıyız, benim hatalarım, oyuncularımın yaptığı iyi şeyler konuşulmalı ama maalesef bu konular gündeme geliyor. Ama bazen olayı belirleyen de bu konular oluyor. Futbolun içinde kalalım. Benim de bir istiap haddim var." Maçta sakatlanan Kazım'ı iki gündür kontrol ettirdiklerini vurgulayan Terim, ancak bu oyuncun yine de sakatlığının nüksettiğini bildirdi.

Terim, "Takım tıkır tıkır işlerken, birden bire Kazım'ın değiştiğini ve Gökhan Zan'ın da sakatlığı nedeniyle kenardayken gol yediklerini" dile getirerek, "Kolay değil, eksik kalıp, sakatlarla bezenmiş bir takım olmak kolay değil. Kazım'ı iki gündür kontrol ettirip, tekrar sakatlanması şanssızlık. Maçta, nefes alacak, olayı tekrar yönlendirecek bir an bile yoktu" ifadesini kullandı. Galatasaray'ın böyle yaralardan güçlenerek çıkacağını vurgulayan Terim, "Lider olma ihtimali olan bir takım, kaybettikten sonra hayata küsecek hali yok. Galatasaray, çok kimseyi sevindirmez, Galatasaray'ın kendi içinde o gücü vardır.

Yenilecektir Galatasaray ama Galatasaray'ın ağır yara almasını bekleyenlerin, daha çok beklemesi gerekecektir. Galatasaray, güçlü ve kenetlenmiş çıkacaktır. Hem takım, hem kulüp, hem camia olarak" dedi. Gökhan Zan'ın 3-4 haftada bir sakatlanan bir oyuncu olduğunu vurgulayan Terim, "Sahamızın bize verdiği ağır darbeler oldu. Maalesef bu devam ediyor. Futbol hayatında, 3-4 hafta bir sakatlanan Gökhan'ın, 3-4 aydır sakatlanmaması müthiş başarıdır. Bekliyordum zaten, bu maça denk geldi. Kötü şeyler hep üst üste geldi. Ben bu sakatlıkları doğal karşılıyorum, saha dışında bir nedeni varsa, bunu da araştırırız" ifadesini kullandı.

Stattan Florya'ya gidip orada kalacaklarını anlatan Terim, "Bu programı daha önce yapmıştık. Hasar tespitini tüm birimlerle toplanıp Florya'da yapacağız. 3 gün sonra maç yapacağımız için, sakat arkadaşlarımızın yetişeceğini pek düşünmüyorum. Kırmızı kartlar görenler de olmayacak. Onlarsız Kayseri'ye gideceğiz. Daha çok işin başındayız, Galatasaray her sıkıntıdan kendine önemli mesajlar çıkaran bir yapıya sahiptir. Bu mekanizma çalışacaktır. En iyi şekilde Kayseri'de çıkıp mücadele edecektir" şeklinde konuştu.

Kulüp başkanı Ünal Aysal'ın verdiği röportajda kendisi için söylediklerini değerlendiren Terim, "Başkanımızı dinledim, çok güzel röportaj oldu. Esasında birçok teklif var, diğer tekliflere sıcak bakmak istiyorum. O konuları halletmek için. Türk futbolunun bir yerinde olmak istiyorum. Bazı şeyleri halletmek için oralarda olmak istiyorum. Ancak o güne daha var" dedi.

Terim, Galatasaray'ın bir değişim içinde olduğunu da kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ocak ayında da, önümüzdeki haziranda da değişecektir. Değişmeli... Görüşü, uygulaması da oyuncuları da değişecektir. Bu olmalıdır. Hep söylüyorum, bu araları kayıpsız geçersek, yapabileceklerimizi başkan ve teknik heyet olarak daha kestirmeden uygulayabiliriz. Yapılacak devrimler, daha rahat uygulanabilir. Bu isteğe, arzuya, coşkuya, arada bir de müsaade edilirse, galibiyete ihtiyacımız olacak. Galatasaray, güzel, doğru yönde değişecektir.