Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Aradan tam 90 gün geçti…

Daha hükümetin bile haberi yokken bir müteahhit firmanın sahibi pandemi hastanesinin kendi şirketi tarafından yapılacağını ilan etti!

45 gün de süre verdi…

Projesi bile hazırdı!

Çünkü perde gerisinde iş çoktan bitirilmişti…

Kendisine kimlerin söz verdiği halen bilinmiyor!

Ama hükümetin içinden birilerinin olduğu kesin…

Eğer bu firma yapsaydı hastaneyi tabi ki şaibeli olacaktı!

Şimdi ise ha keşke yapsaydı demeye başladık…

Haksız hukuksuz olsa da yapsaydı da en azından hükümetin çok geç de ‘bulaşıcı hastalık’ ilan ettiği bu günlerde pandemi hastanemiz olsaydı!

Çünkü bizi buralara kadar düşürdüler…

Yasal olmasın da hastanemiz olsun diyoruz toplum olarak!

Ciddi bir devlet olsak zaten yeniden vakaların başladığı bu dönemde en azından içimiz rahat olurdu…

Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin son alınan Bakanlar Kurulu kararından sonra omzundaki yük şimdi daha fazla…

İyi niyetinden de hiç kuşkumuz yok ama onun ve ekibinin alacağı her yanlış karar bu toplum için bir facia olabilir!

Elbette kendisini eleştirebiliriz ama bunda insaflı olmak gibi de bir zorunluluğumuz var…

Önceki gün mecliste çok manidar bir açıklama yaptı!

Kafalar yine karıştı…

Pandemi hastanesi konusunda istekte bulunmuş ama bu istek yerine getirilmemiş!

Konunun biraz detaya ihtiyacı var…

Kimden ne zaman istemiş buna kim karşı çıkmış!

Bakanlar Kurulu’nu işaret ediyor sanırız…

Yani bu demek midir ki olmazsa olmaz olan pandemi hastanesi kararına hükümet üyeleri karşı çıktı!

O zaman kimler karşı çıktıysa isimleri de versin…

Ekranların karşısına geçince hastaneden yana olanların perde gerisinde neden karşı çıktıklarını herkes öğrensin!

Bu konuda Pilli’nin hala elinde bir kozu vardır…

Madem ki salgın konusunda Bakanlar Kurulu kendine tam yetki verdi, buyursun yapsın hastaneyi, hem de hiç beklemeden!

Bu konuda da akla hemen şu soru geliyor;

Bakan Pilli Sağlık Bakanlığı fonunda bulunan 30 milyon TL’yi acaba pandemi hastanesi yapımına aktarmayı istemiyor mu?

Çünkü bölge halkına sözü var…

Güzelyurt hastanesi yılsonuna bitirilecek diye!

Peki pandemi hastanesi bile yokken sırf seçim bölgesindeki yarım inşaatı bitirmek ne kadar mantıklı…

Bu mudur sizin devlet ciddiyetiniz!

Bölgede siyasi erkiniz eksilmesin diye pandemi hastanesini yine siyasi rant aracı olarak mı kullanacaksınız…

Pilli bunu yaparsa bölge halkının sevgilisi olabilir!

Peki ya ülke geneli?

Yoksa siz ülkenin değil de sadece bölgenin bakanı mısınız diye sormazlar mı adama…

Gazetemiz yazarı Dr. İlker İpekdal hem bir tıp adamı hem de sağlıkta yaşananların tam da göbeğinde olduğu için pandemi hastanesi konusunda iki mükemmel yazı kaleme aldı…

Madem ki pandemi hastanesi çok acil buyurun size Kolan dedi!

Çünkü istihbaratına göre bu hastane çoktan pazarlık masasına konuymuş, telekonferans sistemi ile üç aşağı beş yukarı rakam bile belirlenmişti…

Ama gelin görün ki bizim ülkede bu tür konular gündem gelince avantasız da olmuyor işte!

15 senelik, ısıtma soğutma sistemi doğru dürüst çalışmayan, cihazlarını modernleştirmeyen bu hastanenin değeri ansızın 10 Milyon Euro oluverdi…

Çünkü burada amaç ülkeye bir pandemi hastanesi filan kazandırmak değildi!

Devlete bir kazık sokup bundan ceplerini doldurmak…

Bazı siyasiler, iş insanları ve aracılar hemen bunun üzerine atladı!

Oysa söz konusu hastanenin biçilen paranın yarısı kadar bile etmeyeceğini bile bile…

Sonra yine araya birileri girdi, iş insanları alsın bu hastaneyi devlete kiralasın dedi!

Onun da olacağı filan yok zira evdeki hesaplar çarşıya tutmadı…

Sağlık örgütlerin de sürekli gündeme getirdiği gibi…

Daha fazla gecikmeden bu ülkeye acil olarak bir pandemi hastanesi kazandırılmalıdır!

Fondaki para da siyasi hırslara yenik düşürülmeden projesi bile yanlış olan bölge hastanesine değil, ülkenin genelini ilgilendiren pandemi hastanesi için harcanmalıdır…

Akıl, mantık ve duygularımız bize bunu emreder!

Şimdi karar vereceksiniz, ya bölgenizin bakan olacak ve öyle kalacaksınız ya da ülke bakanı olmayı tercih edip salgın gibi hassasiyet gerektiren bu hayati kararı hiç gecikmeden vizyona sokacaksınız…

Sizin yanlışlarınızın faturasını toplum olarak ödemeyelim diye!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali PİLLİ, bakanlığın fonunda duran parayı ülke geneli değil de bölge yarına kullanmak gibi bir hataya düşerseniz gün gelir bunun faturası size kesilir. Yıllardır durumu idare eden bölge halkınız biraz daha bekleyebilir. Gelin inattan vazgeçin ve bu parayı ülke yararına kullanın…

Sayın Dursun OĞUZ, isim yapmış ünlü bir firmanın mezbahasına yaptırdığınız operasyon ülke genelinde büyük ses getirdi. Umarız bunun devamı da gelir ve geçmişteki bir takım kaçak et konularının da üzerine cesaretle gidilir. Kendini devletin üzerinde görenler kimlermiş toplum olarak hep birlikte öğreniniz…

Sayın Mustafa KALFAOĞLU, başhekim olmanız sebebiyle ameliyat yapmanıza mani olmak isteyen meslektaşlarınız ve meslek örgütleri hangileri. Acaba diyoruz bazılarının hesaplarını bozarak onları çok mu mutsuz ettiniz! Umarız tuttuğunuz yoldan çıkmazsınız…

Sayın Sezai SEZEN, Kuzey Kıbrıs Kızılay’ı başkanlığınız hayırlı uğurlu olsun. Göreve başladıktan sonra eski hesap kitapları da gündeme getirip bilinmeyenleri ortaya dökmeniz bekleniyor. Bundan böyle gazanız mübarek olsun!

Sayın Mehmet HARMANCI, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi bazı siyasi partiler sadece Akıncı’nın peşine değil sizin de peşine düştüler. Size özel muhalefet için özel ekipler belirleniyor, şimdiden gardınızı almayı öneririz, zira şakaları da yok!

Sayın Ali ÇIRALI, Sanayi Odası kalkışmasında sizin de adınız anılmaya başlandı. Ha keşke siz de bazı yatırımlarınızı süt ve hellim üzerinize yapsaydınız da ekonomik olarak bu kadar daralmasaydınız. Bu arada başkan adaylığı da gündemde mi, yoksa bu kez gençleri mi destekleyeceksiniz!

Sayın Meriç ERÜLKÜ bilançolarında oynama yapan bir bankanın peşine öyle bir düşmüşsünüz ki bu konuda resmen intikam yemini ettiğiniz söyleniyor. İntikam soğuk yenen bir yemektir ama gerekçelerinizde de muhakkak ki haklısınız değil mi?

Sayın Ulaş GÖKÇE, sosyal medya paylaşımlarınızda Akıncı’ya karşı ciddi bir eleştiri kampanyası başlattığınız gözleniyor. Bu arada rakipler de boş değil size özel karşı atağa geçmeye hazırlanıyor. Bakalım ipi kim göğüsleyecek, biz de merak etmeye başladık…

Sayın Doğuş DERYA, ülkenin uzun bir zamandır kumar lobilerine teslim olduğu bir gerçek ama nedense bunların üzerine de kimse gitmeye cesaret edemiyor. Bunun için de sanırız biraz cesaret biraz da Donkişot ruhu gerek değil mi?

Sayın Özlem GÜRKUT, salgın dönemindeki açıklamalar ve eylemlerden sonra son olarak mahkeme süreciyle siyasette artık kapılar sizin için sonuna kadar açıldı. Elbette önce sağlık ama meclise girmek için sizin başınız da kel değil ya!

Sayın Özdemir BEROVA, UBP Girne İlçe Başkanlığı göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. En karışık bölgelerden biriis olduğu için bu dönem sorumluluğunuz fazlasıyla büyük. Allah kolaylıklar versin...