Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Başbakan Saner, pahalılıkla ilgili soruya cevap veriyor.

Dikkatinizi çekerim sorunun muhatabı bir "Başbakan"...

Soru şu; "'marketlerdeki pahalılıkla ilgili hükümet herhangi bir adım atacak mı?"

Cevap aynen şöyle,

"Sokağa çıkıp Ayşe teyzeye, Fatma ablaya sorsak hemen söylerler. Sabah kahve içerken onlar, otomatik piyasa denetimi zaten yapıyorlar diye düşünüyorum. Market fiyatlarını dostlarıyla, arkadaşlarıyla paylaşarak, kendileri uygun gıdanın nerede olduğunu bulmalarıdır."

Bu tuhaf cevap "ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler 'in" kibar halidir.

Gidin ucuz satan yeri bulun, pahalı satandan almayın.

Serbest piyasa kardeşim...

İsteyen istediği fiyata satar!

Yahu burası Afganistan mı?

Burada bir devlet bir otorite yok mu?

Siz çoban, bu halk koyun mu?

Kurlardaki artışı ve pandemi koşullarını fırsat bilip halkın tepesine binenlere sayın Saner'in söyleyecek iki çift sözü yok mu?

Maalesef ülkemizdeki siyasilerin bir çoğunda 'ağzına geleni söyleme, düşünmeden konuşma' hastalığı var.

Danışmanların ve yardımcı ekiplerin seçilmişlere bu konuda ciddi yönlendirmeler ve müdahaleler yapması gerekiyor.

Ne yazık ki siyasetçilerimiz 'kasaba politikacılığı' gömleklerini bir türlü çıkaramadıkları için kendilerini geliştiremiyor ve bulunduğu makamda eğreti duruyor.

Ama bu eğretiliği de düzeltecek olan yine içimizdedir.

Seçmendir bu sorunu çözecek olan.

Ve günü geldiğinde Ayşe teyzeler, Fatma ablalar bunu kahve içerken konuşmalı eş ve dostlarıyla paylaşmalıdır.

Bizim inancımız ve beklentimiz de budur...

***

Kıb-tek konusunda Başbakan rahatsızmış...

Ben de rahatsızım...

Ayşe teyze Fatma abla da rahatsız...

Ne farkımız kaldı şimdi...

Bu rahatsızlık karşısında Başbakan'ın çoktan harekete geçmesi gerekmez miydi?

İhalesiz alım konusu bugün çıkmadı ya ortaya...

'Rahatsızım' demek ne demek?

Siz oraya rahatsızlıklarınızı anlatmak için mi yoksa bunları çözmek için mi geldiniz?

Şihayet ve temenni makamı mısınız icraat makamı mı?

Karar verin artık...

***

Okullar açıldı Covid konusu doğal olarak tekrar alevlendi..

Hele bir de 15 yaşındaki bir yavrumuzun yoğun bakımda olduğu haberi bizleri hem çok üzdü hem de endişelendirdi.

Dualarımız yoğun bakımdaki tüm hastalarımızla.

Yavrularından merakla haber bekleyen çocuğumuzun ailesine sabır, sağlık personelimize de kolaylık diliyor güzel haberlerini bekliyoruz.

Bu hassas ortamda yetkililerimizin, hastaların sağlık durumuyla ilgili bilgileri hasta yakınlarından önce basınla paylaşmamaları hususunda dikkatli olmalarını bekliyoruz.

İşin heyecanı ve 'çocuk' hasta bazen üzücü gözden kaçmalara sebep olabilir.

Öte yandan evde kalan kovid hastalarının sorun yaşadıklarında ulaşması için kendilerine veren telefon numaralarına cevap verilmediği yönünde de şikayetler alıyoruz.

Doktorlarımızın sırtındaki yükün farkındayız ama Sağlık Bakanlığı'nın hasta - sağlık merkezi iletişimi konusunda iyileştirme çalışmaları yapması gerekiyor .

***

Okulların açılmasıyla bulaşın artacağı haklı endişesi var.

Ancak burada çözüm okulların kapalı tutulması değildir.

Bakın Türkiye Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer geçtiğimiz gün dikkat çeken bir açıklama yaptı.

Özer, "Okulların açık kalması milli güvenlik meselesidir, Okulların en son kapanan yerler olması için tüm vatandaşlarımızın fedakarlık yapması gerekiyor.” dedi.

Bu arada hatırlatalım Türkiye'de öğrencilere test zorunluluğu da yok.

Bizde okula giden çocuklar test olmak zorunda. Yani her çocuk kontrolden geçiyor.

Okul olmasaydı bu çocuklar test olamayacak hem kendilerini hem büyüklerini riske sokacaktı. Okul bir avantaj yani…

Testler konusunda yapılması gereken ise testlerin okullarda yapılmasına olanak sağlamaktır.

Test konusu kuyrukta beklemek yüzünden öğrenci ve velilere eziyete dönüşmemeli...

***

Artık her yerden pozitif vaka haberi geliyor...

Bir dairede pozitif vaka çıkıyor, bütün daire bir hafta kapanıyor.

Burada bir tuhaflık var.

Hem vatandaşın işi aksıyor, hem de personel zorunlu izine çıkıp halkın arasına karışıyor.

Bu durumu daha mantıklı bir hale getirecek önlem alınması gerektiğini düşünüyoruz.

Bu uygulamanın sürdürülebilir ve verimli olmadığı çok açık.

***

Okulların açılmasıyla trafik çilesi başladı.

Şikayetler artı. Aslında bu çile zaten vardı.

18 aylık sürede pandemi dolayısıyla unutmuştuk.

Şimdi normale döndük...

Devlet dairelerinin ve okulların şehir içinde olması, yetersiz yollar ve toplu ulaşım olmadıkça bu sorunla yaşamaya devam edeceğiz.

Trafik sorunu kovid'ten daha büyük bir tehdit desek haksız sayılmayız.

Gün geçmiyor ki bir ölüm haberi gelmesin.

Alkollü sürücüler, karanlık yollar..

Resmen göz göre göre cinayet işleniyor bu ülkenin yollarında...

Kurultaylara harcanan gayreti trafiğe versek yollarımız Hollanda gibi olur inanın...

***

Kalkanlı yaşam evi ülkemiz için büyük bir kazanım büyük bir umut..

Ancak son zamanlarda kulağımıza hoş şeyler gelmiyor.

Aylık bakım ücretlerine zam yapıldığı ve 2 Bin TL olduğunu öğrendik.

Hatta sosyal yardım maaşı alanlardan bile para alınıyor.

Devletin zor durumdaki yaşlılarından bu şekilde para alması bizi üzdü..

O parayı zorlukla verenler var...

Yaşam evinde hemşire ve personel eksikliği de olduğu söyleniyor.

Sağlık sorunu yaşayan büyüklerimizin doktor kontrollerinin de yapılamadığı ya da sürekli ötelendiği gelen haberler arasında.

Sağlık Bakanlığımızın covid telaşındayken yaşlılarımızı unutmaması gerekiyor...

Konunun takipçisi olacağız...

MESAJ KUTUSU

Sayın Emine DİZDARLI, Kıb-Tek’e yapılan 26 istihdam konusunda ilgililer bunun doğru olmadığını beyan eden açıklamalarda bulundu. Bu konuda cevap hakkınızı kullanmak ister miydiniz? Umarız kaynaklar sizi yanlış bilgilendirmiyordur?

Sayın Erol UÇANER, Acil Durum Hastanesi yoğun bakım servisinde bulunan hastaların aileleri iletişim konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirten mesajlar göndermeye başladılar. Konuya duyarlılık gösterip bu konuda girişimde bulunmanız isteniyor…

Sayın Okan DONANGİL, sizi arayanlar son günlerde telefonlarınıza cevap vermediğinizden hatta çoğu zaman kapalı olduğundan sitem ediyorlar. Bulunduğunuz makam önemli olduğu için daha duyarlı olmakta yarar görüyoruz…

Sayın Ünal ÜSTEL, okulların açılmasıyla birlikte öğrenciler de artık test yaptırdıkları için hastane koridorlarında uzun kuyruklar oluşmaya başladı. En azından öğrencilerin okudukları okullarda bu hizmeti alması için velilerden yoğun istekler geliyor, haklı yönleri de bir hayli fazla…

Sayın Bülent KUTAY, Girne bölgesi partilileriniz UBP İlçe Başkanlığı adaylığı açıklamanıza rağmen her hangi bir girişimde bulunmadığınızı kendilerine uzak kaldığınızı belirtiyorlar. Uzun bir süre partiden uzak kalınca aradaki mesafe de açıldı mı dersiniz?

Sayın Resmiye CANALTAY, Lefkoşa Kuzey çevre yolu göz kamaştırıyor ama burayı kullanan sürücüler aydınlatma ve radara da ihtiyaç olduğunu belirtmeye başladılar. Zira bazı hızlı sürücüler hem kendi hem de başkalarının hayatını riske atacak sürüşler yapıyormuş…

Sayın Ahmet ÜNSAL, KKTC Din İşleri Dairesi Başkanı olarak Türkiye’de bir takım deniz ürünleri hakkında yayınlanan yasaklamanın KKTC’de de geçerli olup olmadığını soran mesajlarınız geliyor. Bir açıklama yapacak mısınız yoksa sessiz kalmayı mı tercih edeceksiniz?

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, son zamanlarda bakanlığınızda artan istihdamlar konusunda yaptığınız açıklamadan dolayı teşekkür ederiz. Eğer ihtiyaç olduysa tabi ki 4 sözleşmeli istihdam etmek kadar doğal bir şey olamaz…

Sayın Ahmet SOYALAN, polis teşkilatının ve özellikle de narkotik ekiplerinin artan başarıları son günlerde dikkatlerden kaçmıyor. Bir de içerideki çürük elmaları gecikmeden temizleyebilirseniz büyük bir amme hizmeti yapmış olacaksınız…

Sayın Ali PİLLİ, bölgenizde son zamanlarda siyasetteki dengelerin hızla değiştiği onun için de kurultayda işaret edeceğiniz adayın şansının hayli yüksek olduğu konuşulmaya başlandı. Bu konuda geçmişin muhasebesi elbette olacaktır değil mi?

Sayın Hakan GÜNDÜZ, yurt dışında okuyan kızınızı fazla duygusal olduğunuz için uğurlamaya bile gidemediğinizi öğrendik. Birçok anne ve baba bu konuda hayli sıkıntı yaşıyor ancak onların geleceği için bu ayrılıklar da kesinlikle şat, Allah kavuştursun…

Sayın Burcu DOLMACI, uzun bir bekarlık döneminden sonra dünya evine girdiğinizi memnuniyetle öğrendik. Enişteyle birlikte sağlık ve mutlu bir ömür boyu geçirmenizi temenni ederiz. Bundan sonra Allah utandırmasın artık…

Sayın İbrahim BENTER, medya ile iletişimde bazı aksaklıklar olsa gerek bu sıralar eleştiriler bir hayli artmaya başladı. Bu konuda eksikliğinizi tamamlarsanız kendinize onlara çok daha iyi anlatabilirsiniz…