Çevre Koruma Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer, yatırımın bir bölgeye yapılıp yapılmamasına karar verenin daire olmadığını, sadece çevreye uygun olup olmadığına ilişkin Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporunu değerlendirdiklerini kaydetti.

Ünlüsoyer, Yedikonuk bölgesine yapılması öngörülen Petrol Dolum Tesisleri için hazırlanan  ÇED raporunun Daire bünyesinde faaliyet gösteren ÇED Raporu İnceleme Değerlendirme Komisyonu tarafından onaylanması nedeniyle bugün düzenlenen protesto eylemini değerlendirdi.

Çevre Yasası altındaki tüzüğe göre ÇED’in, faaliyetlerin çevre üzerinde yapabileceği etkilerin belirlenip tespit edilen olumsuz etkilerin önlenmesi için koşulların belirtildiği, belli işletme modelleri için talep edilen değerlendirme raporu olduğunu anlatan Ünlüsoyer, yapılacak faaliyet sonucu doğabilecek çevresel etkileri azaltmak veya önlemek için yatırımcının ÇED raporu sunması gerektiğini, raporun da Mimar ve Mühendis Odaları Birliğine kayıtlı 3 mimar/mühendis tarafından hazırlanması gerektiğini vurguladı.

Ünlüsoyer, ÇED raporunun, yatırım büyüklüğüne göre Çevre Koruma Dairesinin soru formatına göre hazırlanması gerektiğini de belirtti.

Raporu değerlendirmekle yükümlü ÇED Raporu İnceleme Değerlendirme Komisyonu’nun,  Çevre Koruma Dairesi Müdürü başkanlığında 9 üyeden oluştuğunu anlatan Ünlüsoyer, komisyonun ilgili yasalarda belirtilen tüm daire ve kurumlardan görüş aldıktan sonra rapor için olumlu veya olumsuz şeklinde karar vermekle görevli olduğunu kaydetti.

Ünlüsyer, raporun “düzmece” olarak nitelenmesinin de doğru olmadığını, çünkü kurum ve kuruluşlardan alınan raporların raporun düzmece olup olmadığını ortaya koyduğunu ifade etti.

Değerlendirme yöntemi ile ilgili örnek de veren Ünlüsyoer, Petrol Dolum Tesisinin yapılacağı yer olarak Lefke bölgesinin gösterildiği ÇED raporunun, Ekonomi ve Enerji Bakanlığınca yasalar çerçevesinde öngörülen 200 metrelik emniyet şeridi içerisinde hastane ve evlerin bulunmasından dolayı komisyon tarafından olumsuz bulunduğunu hatırlattı.

Tesisin kurulması planlanan sahil şeridinin, Natura 2000 ağı ile Avrupa Birliği tarafından potansiyel koruma alanı seçildiğine ilişkin iddialarla ilgili olarak da Ünlüsoyer, tesisin yapılacağı bölgenin Özel Koruma Bölgeleri veya Avrupa Birliği tarafından potansiyel koruma alanları arasında olmadığını kaydetti.

Söz konusu tesis için öngörülen yerdeki bölge denizinin fog balığı bölgesi olduğu iddialarının da yanlış olduğunu ifade eden Ünlüsoyer, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü tarafından yapılan kıyı araştırmasının, bölgede fog balıklarının   bulunmadığını gösterdiğini kaydetti.

Ünlüsoyer, “Tesisin yapılmasına karar veren merci Çevre Koruma Dairesi değildir. Bu tesisin yapılıp yapılmayacağı hükümet politikasıdır. Bir olumsuz rapor gelseydi komisyon onu dikkate alarak değerlendirme yapacaktı” dedi.