Zorlu Töre, hükümete eleştiriler getirerek ülkeyi UBP anlayışına göre yönetemediklerini, halkla partinin arasını açtıklarını ileri sürdü. gündemi değerlendiren Zorlu Töre, UBP’nin tekrardan şaha kalkarak halkın gönlünde yer alması için önümüzdeki kurultayın bir şans olduğunu halkın bunu iyi değerlendirmesi gerektiğine işaret etti. 

19 Nisan 2009 seçimlerinden sonra iktidara gelen UBP Hükümetinde her şeyin kötüye gittiğini söylemenin mümkün olmadığını belirten Töre, olumlu ve iyi uygulamaların olduğunu da belirtti. Töre, bunların en önde geleni ve Kıbrıs Türk halkının yaşamını olumlu etkileyecek olanının su ve elektrik projesinin hayata geçirilmesi olduğunu ifade ederek, ‘Yine 2000 gencimize kırsal kesim arazileri verilerek hayat tutunmaları konusunda adımlar atılmıştır. UBP bir bütündür, Ulusal Birlik Partili olmak gönül işidir, biz partiye ve partililerimize sahip çıkmalıyız, şimdi birlik bütünlük ve kardeşlik zamanıdır. Partiyi kişi ve kişilere endekslememelidir. Biz partimizin KKTC’yi en iyi şekilde idare etmesi, yüceltmesi için çalışmaktayız. Bu halk UBP’yi ülkeyi iyi idare etmesi için seçmiştir ve ona oy vermiştir. Ancak halkın bizlere oy vermek suretiyle bu ülkeyi yönetme amacıyla seçmesi karşısında halka karşı yanlışlar yapıldığında bu yanlışların düzeltilmesi yönünde bizlere de görev düşmektedir” dedi. Önemli olanın kişiler değil UBP olduğuna vurgu yapan Töre, ‘Yapılan bazı hatalardan dolayı kimse de UBP’ye küsmesin, oy verenden delegesine kadar herkesin birlik beraberlik içinde elbirliği ile UBP’nin yeniden şaha kalkmasını istiyoruz. Bu iş bugünkü yönetimle olmazsa veya beceremezlerse ki şu anda yapamıyor görünüyorlar, altı ay sonra yapılacak bir kurultayda demokratik bir biçimde bu işi yürütecek yönetim iş başına gelecektir” ifadelerini kullandı. 

TEK BİR MİLLETİZ 

Töre, Sosyal Sigortaların idamesi için yeni bir yasa çıkarıldığına, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alma çalışmaları kapsamında muhaceret yasası çıkarılarak yürürlüğe konulduğunu da anlatarak, ‘Bunların yanı sıra ben bir milletvekili olarak zaman zaman çıkışlar yaparak bazı yasaların çağdaş olmadığını özellikle vatandaşlık ve muhaceret yasalarındaki eksiklikler yüzünden çok sayıda kişinin canının yandığını mağdur edildiğini söylüyorum.Hatta Star Kıbrıs’ta yer alan bir haberde de yıllardır burada yaşayan bir ailenin kızının 27 yaşına geldiğini ancak vatandaş olamadığından yaşanan sıkıntıyı dile getirdiğini okudum. Yine burada doğum büyüyen ergenlik çağına gelip anne babasının velayetinden kurtulan çocukların vatandaş olamadıklarından dolayı çektikleri sıkıntı şahsen beni çok üzmektedir’ şeklinde konuştu. 

VATANDAŞLIK YASASI TEKRARDAN GÜNCELLENMELİ 

Zorlu Töre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan herkese, vatandaş olsun veya olmasın insanca yaşam ortamı sağlamanın en temel görevleri olduğunu söyleyen Töre,. Son çıkan muhaceret yasasına insani boyutundaki eksikliklerinden dolayı itirazlarının olduğunu, ve af yasasının bu şekilde çıkmasıyla birçok insanın mağduriyet yaşayacağı konusunda partisi ile ilgili bakanı uyardığını belirtti. 

HALKIN HASSASİYETLERİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI 

Başbakan İrsen Küçük’e verilen ve basına da yansıyan öneriler konusunda ise Töre şunları söyledi: “12 maddelik yazıda halkın yaklaşımlarının dikkate alınmasını istediğimiz hassasiyetler vardı. Bunların içinde yer almayan ve yukarıda bahsettiğimiz af ve muhaceret yasasında yaşanan sıkıntıları dahi gündeme getirmedik. Aslında bunlarda o 12 maddede yer alacak ciddi insani maddelerdi. Örneğin ülke gündemini aylardır meşgul eden bir petrol dolum tesisi olayı yine alçı taşı ocağı açma izni, nitekim daha geçen hafta hükümet petrol dolum tesisi işinden vazgeçildiğini açıkladı. Oysa bu konuda biz aylar önce yanlış yapıldığını halkın hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak karar verilmesi gerektiğini çok söyledik. Makam arabaları alınması konusunda ilk karşı çıkanlardan biri ben oldum parti içinde. Bizlere bu iş için para ayrıldığını söyledikleri zaman, üreticinin aylardır alamadığı doğrudan gelir desteğinin ödenmediği, süt paralarının zamanında verilmediği, mağduriyet yaşayan vatandaşlara yapılacak devlet yardımının yapılmadığı, arazisini istimlak ettiğimiz vatandaşlara hak edişlerinin yapılamadığı bir ortamda, makam araçları alınmasının yanlış olacağını söyledik.” 

 

DEVLET İDARESİNDE DEVAMLILIK ESASTIR 

Töre ayrıca şunları da kaydetti: “Devlet idaresinin sürekli olduğu ve geçmiş hükümetlerin taahhüt ettiği, işleme koyduğu faturaların ödenmemesi vatandaşın devlete karşı olan güvenini sarsmaktadır. Devlette devamlılık esastır, bu borç eski hükümetten kalma, benim bir yükümlülüğüm yoktur ödeyemem deme lüksüne sahip değiliz. Maliye bakanımız çıkıp ekonomi uçuyor KKTC ekonomisi iyi durumda ama herkes tasarruf etsin ve ayağını yorgana göre uzatsın mali disiplin uyguluyorum derken bakanlarımız ve bürokratlarının yurt dışı gezilerinin çokluğu, özel günlere çiçekler gönderme ve makam arabaları alınması konusunda örnek olmalıyız. Ekonomide uçtuğumuzu görmek için çarşı ve sokaklarda dolaşmamız gerekir. Esnaf, üretici, dar gelirli, emekli, asgari ücretliyi dinlersek ekonominin uçup uçmadığını daha iyi anlayabiliriz. Sadece büyük tüccarların birikimlerine, Merkez Bankası mevduatına bakarak ekonomi uçuyor demek değildir.”











KAYNAK : STAR KIBRIS