Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Parti Meclisi Üyesi Murat Kanatlı, Kıbrıs’ın kuzeyine Türkiye menşeli cemaatlere dayalı dini eğitim uygulama baskısının devam ettiğini ileri sürerek, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS)’ün baskıya karşı direnişine ellerinden geldikçe destek verdiğini, bundan sonra da destek vermeye devam edeceğini bildirdi.

Kanatlı, bugün Tahir Gökçebel başkanlığındaki KTOEÖS yönetimini kabul ederek bir süre görüştü.

Murat Kanatlı ile birlikte 4 YKP Parti Meclisi üyesinin hazır bulunduğu görüşmedeki konuşmasında, partinin genel kurulunu yeni yaptığını ve görev bölümünün daha yapılmadığını anlattı.

Kanatlı, Türkiye’deki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)’nin hükümette olduğu üç dönemi, çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemi olarak değerlendirdiklerine işaret ederek, çıraklık döneminde demokratik, kalfalık döneminden ustalaşma ve kendi siyasi anlayışlarını topluma dayatma, ustalık dönemlerinde ise gerçek baskıcı yüzlerini ortaya koyduklarını iddia etti.

Murat Kanatlı, Erdoğan ve AKP’nin üçüncü döneminin Kıbrıs’ın kuzeyinde külliye tartışmasıyla Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Kolej’in Türkiye’den Doğa  Grubuna  devredilmesiyle yaşanmaya başladığını belirterek, Türkiye’de uygulama konulan  4+4+4 eğitim modeliyle dini eğitimin ilkokullara kadar indirildiğini savundu.

Mahalle baskısının da kullanılarak seçmeli diye başlatılan din eğitiminin zorunlu hale getirilmesinin planlandığını anlatan Kanatlı, benzer bir zorlamanın Kuzey Kıbrıs’ta da dayatıldığını iddia etti.

Kanatlı, Kıbrıs’ta İslami eğitimin sadece okullarda değil, dernekler aracığıyla kültür alanında da yaşama getirilmekte olduğunu, Yunus Emre adıyla dernekler kurulduğunu ifade ederek, Kıbrıs’ın kuzeyinin Türkiye’de dini eğitim alanında çalışma yapan birden fazla cemaatin çalışma alanı olduğunu savundu.

Murat Kanatlı, Kuzey Kıbrıs’ta 190 cami almasına karşın bir cemevi bulunmadığını, bunun da devletin bir tek İslam diniyle ilgili olduğu sonucunu yarattığına işaret ederek, Alevilerin de kendi inançlarını eğitim müfredatına alınmasını istediğini kaydetti.

GÖKÇEBEL

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel ise konuşmasında, Ulusal Birlik Partisi (UBP) hükümetinin, anayasa ve yasaları hiçe saydığını öne sürerek, öğretmenlere yasadışı maaş kesiminin kabul edilemez olduğunu savundu.

Gökçebel, öğretmen ve sendikasının amacının para kesintisi değil, yasadışı uygulamalara dikkat çekmek olduğunu ifade ederek, eşit, demokratik, bilimsel eğitimin “içinin boşaltılmasına”, KTOEÖS’ün sesiz kalmadığını ve kalmayacağını kaydetti.

Tahir Gökçebel, hükümetin uygulamalarının yasadışı olduğuna ilişkin iddialara ilişkin belgeleri ve anayasanın ve yasaların ilgili kurallarını gösteren bir dosyayı da YKP’ye verdi.

Gökçebel, KTOEÖS’ün, “eğitimde direnen tek nefer kalan öğretmenin”, hükümetin, “yasadışı uygulamalarına, eğitimin bilimsel, demokratik, eşit içeriğinin boşaltılmasına” karşı direndiğini, bundan sonra da direnmeye devam edeceğini söyledi.

Yapılan kesintilerin, hükümetin siyasi ömründen yapılan kesintiler olduğunu ileri süren Tahir Gökçebel, hükümetin yasadışı uygulamalarla öğretmen ve sendikasının moral motivasyonunun bozulmak istendiğini, buna izin vermeyeceklerini kaydetti.