Koop-Sen, işverenin “yasa ve tüzük tanımaz” tutum içinde olduğu gerekçesiyle  örgütlü olduğu banka ve iştiraklerde süresiz grev uyarısında bulundu.

Sendika Başkanı Mehmetali Güröz yazılı açıklamasında,  Koop-Sen’in kurulduğu 1976 yılından beri Kıbrıs Türk Kooperatif  Merkez Bankası Limited ve iştirakleri Koop-Süt, Koop-Levazım, Koop-Yem ile Harup fabrikalarında çalışanlarla ilgili  Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası ltd.’le toplu sözleşme imzalandığını  anımsatarak, “bazı yerlerde toplu iş sözleşmesinin delinmesi ve yok sayılması anlamına gelen kararla sıkıntılar yaşandığını” ifade etti.

Güröz, “Toplu iş sözleşmesinin tek taraflı fes edilmesi ve yok sayılması” gerekçesiyle sendikanın açtığı dava neticesinde, “toplu iş sözleşmesinin tek taraflı uygulanamayacağına” dair mahkemenin ara emri aldığını belirtti.


“AGRESİF OLACAĞIZ…”

 

Koop-Sen’in, finansal bir kuruluşta örgütlü olmasının getirdiği bilinçle eylem ve beyanatlarında dikkatli davrandığı, tepkisini ölçülü göstermeye özen gösterdiği ve agresif sendikacılık yapmadığını kaydeden Güröz, “Ancak son 1 yıldır özellikle iştiraklerde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle sesimizi daha güçlü bir şekilde çıkaracağımızdan ve agresif olacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

Özerk bir yapıda olan banka ve iştiraklerin birer devlet kuruluşu olmadığı, dolayısıyla TC hükümetleri ile yapılan protokollerde yer alamayacaklarını sayısız kere dile getirdiklerini, buna rağmen özelleştirme adı altında banka ve iştiraklerin sözkonusu protokollere ısrarla konulduğunu savunan Güroz, “Banka ve iştiraklerin devlet ile tek bağı 1983 yılından beri kayyum tarafından yönetiliyor olmaları, dolayısıyla hükümetlerin işgali altında olmalarıdır” ifadelerini kullandı.

Kooperatif Merkez Bankası’nın genel kurulunun yapılıp gerçek sahipleri olan kooperatif şirketlerine devrinin yapılması halinde devlet ile suni olarak oluşturulan bu bağın da ortadan kalkacağını ileri süren Güröz, şunları kaydetti:


“KOOP-SÜT’İN SATILMASI GÜNDEMDE…PAZRLIKLAR BİLE YAPILDI”

 

“Devletin kooperatifteki işgali yetmezmiş gibi Kooperatif Merkez Bankası’nın yüzde yüz sahibi olduğu Koop-Süt’ün yabancı süt imalatçılarına satılması gündeme gelmiştir. Hatta pazarlıklar bile yapılmıştır. Bu pazarlıkları bertaraf etmek ve Kıbrıs Türk halkının öz kuruluşu olan Koop-Süt’ün satışını engellemek ve işletmeye derin bir nefes aldırmak için geçen yıl yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde maaşların yüzde 23 oranında geri çekilmesine ‘evet’ dedik. Ayrıca diğer iştiraklerin ve bankanın da rekabet edebilirliğini sağlamak amacıyla bankadaki maaşlardan yüzde 15, Koop-Yem ve Harup fabrikasındaki maaşlardan yüzde 18, Koop Levazımdaki maaşlardan ise  yüzde 23 oranında indirime gidilmesine  rıza gösterdik.”


“KOOP-SÜT İDARİ HATALARDAN DOLAYI FİNANSAL ZORLUKLAR YAŞIYOR”

 

Güröz, özellikle Koop-Süt’te maaşların geri çekilmesinin iştirake 2.5 milyon TL tasarruf sağladığını, ilk 6 ayda bu kuruluşun kara geçtiği ancak  yıl sonu itibarıyla zarar ettirildiği iddiasında da bulunduğu açıklamasında, “ Koop-Süt yaşanan idari hatalardan dolayı finansal zorluklar yaşamaktadır” dedi.

Göröz, “Çiğ süt üretim kapasitesi düşürülmüş, satışlar yüzde 40 oranında azaltılmış, fabrikanın küçülmesine sebebiyet verilmiştir. Dolayısıyla yüzde 23 maaş kesintisi fabrikayı kurtarmaya yetmemiştir. Yine bu yıl 30 mart 2012 tarihli Kooperatif Merkez Bankası yönetim kurulu kararı ile maaşlarda yüzde 21.27 oranında kesinti kararı üretilerek toplu iş sözleşmesi yok sayılmıştır. Ayrıca yönetim kurulu İhtiyat Sandığı işveren katkısını %4 oranında düşürme kararı üretmiş ve bu kararı 30 mart 2012 tarihinde sendikamıza tebliğ etmişlerdir. Bu karar toplu iş sözleşmesinin delinmesi ve yok sayılması anlamına gelmektedir” ifadelerine de yer verdi.


“PERSONEL TÜZÜĞÜ DEĞİŞTİRİLİYOR…”

 

Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası ve iştirakleri ilgilendiren personel tüzüğünü değiştirmek için de bir dizi çalışmalar başlatıldığını iddia eden Güröz,  “Bu türden bir yapılanma ve uygulanmak istenenlerin Koop-Sen tarafından kabul edilmeyeceğini ve bunların yürürlüğe konması halinde süresiz grev dahil her türlü eylemi yapacağımız hususunda işverene yazılı bir şekilde bildirdik” dedi.

Sendika olarak Koop-Süt’ün yapısının düzeltilmesi için yöneticilere finansal, pazarlama ve yönetimsel sorunlarla ilgili birtakım öneriler de sunduklarını, ancak bunların dikkate alınmadığı; sendikaya yapıcı gözle bakılmadığı görüşünü savunan Güröz, “Bu yaşanan olumsuzluklar neticesinde Koop-Sen yargı yoluna başvurmuştur. Bu çerçevede Avukatımız Hasan Esendağlı aracılığıyla toplu iş sözleşmesinin tek taraflı fes edilmesi ve yok sayılması gerekçesiyle sendikamız tarafından dava açılmıştır” diye ekledi.


ARA EMRİ KARARI…

 

Güröz, bu dava neticesinde, Toplu İş Sözleşmesinin tek taraflı uygulanamayacağına dair mahkemenin ara emri kararı verdiğini belirterek “Bu demektir ki işveren toplu iş sözleşmesini tek taraflı fes edemez, yok sayamaz ve sözleşmenin maddelerinde keyfi değişiklikler yapamaz. Yüce adalet bu kararla çalışanların hakkının koruyucusu olmuştur. Hukukun üstünlüğüne her zaman inanan sendikamız bu davanın takipçisi olup davayı gerekirse daha da yukarılara taşıyacaktır” ifadelerine yer verdi.