“DOĞRU BİR ZEMİNE DAYANMAYAN MÜZAKERE SÜRECİNDE GELİNEN AŞAMA ŞAŞIRTICI DEĞİLDİR”

“BAŞARISIZLIK KANITLANDI… MEVCUT ZEMİNDE DEVAM KIBRIS TÜRK HALKINA EN BÜYÜK HAKSIZLIK”

Demokrasi ve Güven Partisi (DGP) Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu, “Müzakere sürecinin geldiği aşama, Partimiz açısından şaşırtıcı değildir. Zira bizler, baştan beri müzakere sürecinin doğru bir zeminde olmadığı inancındayız” dedi.

Ertuğruloğlu, gelinen aşamada, müzakerelerin, başarısızlığının kanıtlandığını; Kıbrıs Türkü’nü mahkum eden mevcut zeminde devamını öngörmenin, Kıbrıs Türk halkına yapılabilecek en büyük haksızlık olacağını ileri sürdü.

Parti basın bürosunun açıklamasına göre, Cumhuriyet Meclisi’nin 7 Haziran’daki Kıbrıs konusunda gelinen son durumla ilgili genel görüşmeye, yurt dışında bulunması nedeniyle katılamayan Ertuğruloğlu, partinin konuya ilişkin görüşlerini, kayıtlara geçmesi için Meclis Başkanı Hasan Bozer’e yazılı sundu.

Ertuğruloğlu, Kıbrıs konusunda anlaşma varma hedefiyle BM gözetiminde süren müzakerelerde Kıbrıs Türk tarafı, Anavatan Türkiye ile birlikte, uzlaşma tutumunu ortaya koyarken Kıbrıs Rum tarafının, geleneksel hedefine ulaşıncaya kadar, konuyu sürüncemede bırakma taktiğini bu dönemde de sürdürdüğünü kaydetti.

Görüşmelerde istenen ilerlemenin sağlanmadığının BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon tarafından da kabul edildiğini ifade eden Tahsin Ertuğruloğlu, “Ocak 2012’de yapılan Greentree zirvesinde, ‘son aşama’ sözleriyle, görüşmelerin sonsuza kadar süremeyeceğini vurgulayan Genel Sekreter, yine aynı zirvede, uluslararası konferans toplanmasından da bahsederek, olumlu bir tutum sergilemiş olmasına karşın, bu girişimleri de, Rum tarafının konuyu sürüncemede bırakma taktiğine yenik düşmüştür” dedi.

Tahsin Ertuğruloğlu, süreç içinde Rum lider Hristofyas’ın Annan Planı’nın da gerisinde taleplerde bulunduğunu, anlaşmaya karşı kampanyalar yaptığını kaydederek, şu görüşleri belirtti:

“İŞİ SÜRÜNCEMEDE TUTMA POLİTİKASI”

“Temmuz 2012’de AB Dönem Başkanlığı’na getirilecek olan Kıbrıs Rum tarafı, bu dönemi de atlatma hedefiyle, bir kez daha işi sürüncemede tutma politikasını izlemekte, sorumluluğun da Türk tarafına atılmasını sağlamak için yoğun çaba sarf etmektedir. O nedenle, son dönem müzakere sürecinin detayları hakkında görüş belirtmenin bir anlamı olmadığı düşüncesindeyiz.

Müzakere sürecinin geldiği aşama, Partimiz açısından şaşırtıcı değildir. Zira bizler, baştan beri müzakere sürecinin doğru bir zeminde olmadığı inancındayız.”

“EGEMEN EŞİTLİK”

DGP Genel Başkanı Ertuğruloğlu, Kıbrıs konusundaki temel politikalarının, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini içeren, egemen eşitlik temelinde yeni bir ortaklık ve bu ortaklığın temel kuruluş koşullarının, AB’nin birincil hukuku haline getirilmesi olduğunu kaydetti.

“Bu amaca uygun bir anlaşmaya varabilmek için müzakerelerin yürütülmesi gerekli olmakla birlikte, temel sorunun müzakere masasında mevcut olan eşitsizlikten kaynaklandığı inancındayız. 44 yıldan bu yana, çeşitli evrelerle sürdürülmüş olan müzakere süreçlerinin her hangi bir sonuca ulaşamamasının nedeni budur” diyen Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının, egemen devlet sahibi bir halk olarak, müzakerelerde ve muhtemel bir anlaşmada “kurucu devlet” statüsüyle yer alması gerektiğini, bunun Kıbrıs’ın gerçeği olduğunu vurguladı ve bir anlaşmaya “kimin kim olduğu” tanımlanarak gidilmesini istedi.

Oluşacak tek uluslararası kimliğe sahip yeni ortaklığın, iki egemen eşit kurucu devlet temelinde olması gerektiğini ifade eden DGP Başkanı, “Bugüne kadar izlenen ve adanın gerçeklerine dayanmayan bir zeminle, masadan haklarımızı, güvenliğimizi ve geleceğimizi garanti edecek bir anlaşmayla kalkmak mümkün değildir” dedi.

“KIBRIS TÜRK HALKINA EN BÜYÜK HAKSIZLIK”

Aynı zeminde, yeniden başlayacak bir sürecin, yöntemi ne olursa olsun, aynı akıbete uğrayacağını, sonuçta Kıbrıs Rum tarafının, uluslararası alanda tanınmış olmanın rahatlığı içerisinde, adanın tümünde hakimiyetini elde edeceği konjonktürün oluşmasını bekleyeceğini ifade eden Ertuğruloğlu, gelinen aşamada, müzakerelerin, başarısızlığının kanıtlandığını; Kıbrıs Türkü’nü mahkum eden mevcut zeminde devamını öngörmenin, Kıbrıs Türk halkına yapılabilecek en büyük haksızlık olacağını belirtti.

“VERİLEN ARADA YENİ SÜRECİN BAŞLAYACAĞI ZEMİN ELE ALINMALI”

Ertuğruloğlu, görüşmeler sürecinde verilen arayı, olası yeni bir sürecin başlayacağı zeminin ele alınması açısından bir fırsat olarak değerlendirdiklerini kaydederek, bütünlüklü bir politika izleyememiş olmanın bir zafiyet olduğunu ifade etti.

DGP Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu, yeni politikalar geliştirilebilmek için iç sorunların halli ve güçlü bir devlet yapısı gerektiğini de belirterek, partisinin gelinen aşamada birinci önceliğinin devletin yeniden yapılandırılması olduğunu bildirdi.