Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ, Avrupa Birliği'nin Rum yönetiminden muhtemel bir kurtarma paketi karşılığında Kıbrıs'ta çözüm istemesinin faydalı olacağını söyledi.

Brüksel'de AB yetkilileriyle temaslarda bulunan Ertuğ, AA muhabirinin sorularını cevaplandırdı.

Yunanistan'daki borç silme operasyonunda büyük zararlar yazan bankalar nedeniyle ekonomik krizle karşılaşan Rum yönetiminin çözümü Rusya'da aramasını manidar bulan Ertuğ, "Bugün Rumlar Avrupa finansal destek sistemine muhtaç ama ne yapıyorlar? Bugün Avrupalı dostlarımıza bunu sorduk. Brüksel'e mi geliyor bu insanlar? Hayır, Moskova'ya gidiyorlar. Avrupa'yı bırakıyorlar, Rusya Federasyonu'na giriyorlar" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Özel Temsilciliği’ne de vekalet eden Ertuğ, "Güney Kıbrıs'ta Limasol kentinde 40 bine yakın Rus yaşıyor ve buna ilaveten sayısı 10 bini bulan offshore şirketleri var. Muazzam bir para aklama operasyonu devam etmektedir. Güney Kıbrıs her yıl yatırım adı altında Rusya'ya 7 milyar dolar göndermektedir. Avrupalı dostlarımız bunları biliyor ama hoşgörü gösteriyor. Böyle şeylerin hoşgörülmemesi lazım. Bir üyeysen üye gibi da ranacaksın" ifadesini kullandı.

Rusya'yı adeta finansörü gibi kullanan Rum yönetiminin buna karşılık "AB içinde adeta Rusya'nın Truva atı rolünü oynadığını" dile getiren Ertuğ, öte yandan Rusya'nın da BM Güvenlik Konseyi'nde Rum kesimini destekleyen ve aleyhteki önerilerde veto kartını kullanan bir politika izlediğini anlattı.

Ertuğ, AB'nin Kıbrıs'ta çözüm konusundaki samimiyetini ispatlamak için 8 yıldır askıda tuttuğu KKTC'ye izolasyonları kaldırma taahhüdünü hayata geçirmesi gerektiğini ifade etti.

Kıbrıslı Türklerin gerek Annan Planı referandumunda gerekse sonrasında çözümden ve AB'den yana tutumuyla "gerçek bir Avrupalı" gibi hareket ederken Rumların aksi yönde bir görüntü verdiğini anlatan Ertuğ, buna rağmen AB'nin kendilerine "üvey evlat ve hatta bunun daha da altında bir muamele yapmasını" eleştirdi.

Osman Ertuğ, "Biz AB'nin değerlerine sadık bir halkız ve onlara karşı bir tutumumuz yok. Ancak halkımızın haklı bir takım şikayetleri var. Bunları bizden duymaları, dinlemeleri ve ümit ederiz ki bu konuda artık hareket etmeleri lazım" diye konuştu.

"KURTARIN AMA ÇÖZÜME ZORLAYIN"

Rum yönetiminin Rusya'yla yürüttüğü kredi pazarlıklarından tatmin olmayıp Yunanistan örneğinde olduğu gibi kurtarılmak için AB'ye başvurması halinde, talep edilecek diğer reformlara ilaveten "Kıbrıs'ta çözüm şartıyla" kurtarılmasını isteyen Ertuğ, bugüne dek çözümsüzlük isteyen Rumları sürekli ödüllendiren AB'nin bu şekilde ilk defa çözümü teşvik etmiş olacağını dile getirdi.

Ertuğ, "Avrupa'da bu siyasi irade olduğu takdirde bu şart (kurtarma paketi karşılığında Kıbrıs'ta çözüm) önlerine tabi ki sürülebilir" dedi.

1968'den bu yana aralıklarla 44 yıldır devam eden Kıbrıs müzakerelerinde tartışılmayan hiçbir konunun kalmadığını belirten Ertuğ, BM'nin de son fırsat olarak gördüğü mevcut sürecin de heba edilmesi halinde hiçbir şeyin artık eskisi gibi olmayacağını vurguladı.

Ertuğ, elindeki mevcut imtiyazlarla çözümsüzlüğe oynayan Rum tarafının Kıbrıslı Türklerin diz çökeceği beklentisi içinde olduğunu kaydederek "Ama bunun olmayacağını bilmeliler. Bizim çökmemiz için Türkiye'nin çökmesi lazım ki öyle bir şey söz konusu değil. Bu tür fantezi beklentilerden uzaklaşırlarsa çözüme o kadar yaklaşmış oluruz" şeklinde konuştu.

"ANADOLU'NUN SUYU KIBRIS'IN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK"

Osman Ertuğ, çözüm arayışlarının sonuç vermemesi halinde nasıl bir yol izleyeceklerinin sorulması üzerine şunları kaydetti:

"Muhakkak gündemimizde çeşitli alternatifler var ama en açık seçik ortada olan mevcut durumun daha da kökleşerek yani iki devlet gerçeğinin daha da kökleşerek süreceğidir. Rumlar bunun bizim için bir bedeli olduğunu düşünüyorsa kendileri için de bir bedeli olacaktır. Bunu da nazarı dikkate almaları lazım. Çünkü biz de herhalde elimiz kolumuz bağlı duracak değiliz. Bizim de atacağımız siyasi ve ekonomik adımlar vardır.

Türkiye'den su getirilmesi gündemdedir. Bu petrol ve gazdan daha da önemlidir. İnanın 2014'te bu gerçekleştiğinde ki biz bunu aylaşmaya her zaman hazır olduğumuzu Rum tarafına sürekli duyuruyoruz, o zaman göreceksiniz ki Kıbrıs'ın kaderi çok radikal bir şekilde değişmeye başlayacaktır."

Rumların tek yanlı gaz ve petrol çıkarma girişimleriyle Türk tarafını baskı altına alma planlarının sonuç vermeyeceğini belirten Ertuğ, "Onlar petrol arıyorsa Türkiye'yle birlikte biz de petrol arayacağız. Hem karada hem denizde arayacağız, bulursak çıkaracağız. Ama her zaman 'biz işbirliğine hazırız, paylaşmaya hazırız, siz de hazırsanız buyurun, değilseniz herkes yoluna gider' diyeceğiz" ifadesini kullandı.

Rumların Akdeniz'de çıkarabileceği gazı en karlı şekilde pazarlayabilmesi için Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırması gerektiği şeklindeki uzman görüşlerini hatırlatan Ertuğ, "Aklın yolu birdir. Yol Türkiye'dedir. Bunu derken bizi bir tarafa bırakarak doğrudan Türkiye'yi muhatap alarak değil. Karşılarında Kıbrıslı Türkler vardır. Bu petrol ve gazda onların ne kadar hakkı varsa bizim de o kadar hakkımız vardır. Bu paylaşıma hazır olmaları lazım. O zaman biz tabi ki kendilerine, Türkiye üzerinden ihracat konusunda aracı oluruz" dedi.