“ÇÖZÜME ULAŞILAMAMASININ TEK SORUMLUSU BM’DİR”
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, partilileriyle bir araya gelerek, gündemdeki konular ve müzakere süreciyle ilgili görüş alışverişinde bulundu.
DP Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, Kıbrıs sorununa çözüm bulunamamasının sorumlusunu içte arayan bir takım muhalefet partileri olduğuna dikkat çekerek, bu suçlamalardan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
Denktaş; “Bu ülkede çözüme ulaşılamamasının tek sorumlusu Rum tarafına tek yanlı olarak ‘adanın bütün temsilcisi sensin” diyen BM’dir” dedi.
Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’ın Şubat 2013’te yapılacak olan Rum Başkanlık Seçimleri’nde yeniden aday olmayacağını resmen açıklamış olmasına değinen Denktaş, “Hristofyas aday olmayacağına göre oy kaygısı da yok. O halde kahramanca çıksın ve haklılığımızı kabul ederek çözümü bulsun. Dünya’da bu konuda Hristofyas’ı cesaretlendirsin. Bakalım bir şeyler paylaşacak mı bizimle. Emin olun paylaşmayacak” dedi.
Rum tarafının, Kıbrıs Türk halkını adada Türkçe konuşmayı bilen AB vatandaşları olarak görmek istediğine dikkat çeken Denktaş; “Rum bizi AB toprağında, Helen adası içinde Türkçe konuşmayı bilen AB vatandaşları olarak görmek istiyor, bize verdikleri tek hak bu. Ancak ben bunu kabul etmem, Kıbrıs Türk halkı bunu kabul etmez” dedi.
Serdar Denktaş, Kıbrıs Türk halkının Ada’nın iki sahibinden biri olduğunun da unutulmaması gerektiğine vurgu yaptı.
AP Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda’nun Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin başlıklarının açılabilmesi için; ‘Türk askerinin çekilmesi şart koşulsun’ sözlerini de eleştiren DP Genel Başkanı; “Güven artırıcı önlemler de gündemdeyken sırf iyi niyet göstergesi olarak bir bölükte olsa asker çekmeyelim. Bir bölüm asker çekmeye kalktığımız anda bilin ki Girit’te yaşanan burada da yaşanacak” dedi.
Rumların, Ada’da Türk askerini çekmek istemesindeki gerçek nedeninin, Türk askerini BM kontrolüne tutmak olduğunu olduğuna inanç belirten Denktaş söyle devam etti: “Hedef, Türk askerini BM kontrolü altında tutmak. Ardından, ‘BM askeri burada güvenliği sağlıyor dolayısıyla Türk askerine gerek yok’ baskısında bulunmak ve günün sonunda Kıbrıs’ı Helenleştirmek. Bu hedefe varmalarındaki tek engel devletimiz olan KKTC’dir.”