“KOŞULLARI SADECE RUM TARAFININ BELİRLEYECEĞİ BİR MASADA ANLAŞMAYA VARMAK MÜMKÜN DEĞİL”

KILIÇ: “YEŞERTMEYE ÇALIŞTIĞIMIZ TOHUMLAR MEYVELERİNİ GETİRECEK”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, koşulları sadece Rum tarafının belirleyeceği bir masada anlaşmaya varmanın mümkün olmadığını belirtti.

KKTC’de temaslarda bulunan Türkiye Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ı kabulünde konuşan Eroğlu, “Zaman uzadıkça bizi müzakere masasında tutamayacaklarını, bunun da bir zaman aşımına uğrayabileceğini, çünkü Türkiye ile bağlarımızın her geçen gün güçlendiğini görecekler. İnsafa gelirlerse anlaşma olacak. Eğer ortaya koydukları insafsızlık devam ederse, demek ki anlaşma olmayacak. Ne açıktayız, ne de uçurumun başında... Çok şükür kendi kendimizi yönetecek durumdayız. Bir devletimiz, iki bayrağımız var” dedi.

Zaman zaman değişik seslerin çıkabileceğini ancak önemli olanın, Kıbrıs Türk halkı ile Kıbrıs Türk gençliğinin Anavatan Türkiye’ye, anavatandaki kardeşlerine olan bağlılığı olduğunu kaydeden Eroğlu, “Bu gerçeğin bilinmesi lazım. Anavatansız biz bir yerlere varamazdık. Mücadele verdik, direndik, dayandık ama 1974 müdahalesi olmasaydı bu emeklerimiz boşa gidecekti” dedi.

Eroğlu, gençler arasında köprü kurmaya yönelik toplantılardan çıkacak sonuçların fevkalade önemli ve anlamlı olacağına işaret ederek, Kıbrıs Türkü’nün ambargolar altında yalnızlığa itilmeye çalışıldığını ve gençlerin Avrupa’daki gençlerle müsabaka yapmasının dahi engellendiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, şöyle devam etti:

“Bu nasıl medeni Avrupa’dır? Bu Avrupa’da insan haklarından nasıl söz edilebilir? Suçlu olan Rum tarafı, ancak haksızlığa uğrayan Türk tarafı. Suçlu olan Rum tarafı, ancak AB’a alınarak mükafatlandırılan Rum tarafı… Böyle bir dünyada yaşıyoruz.”

Kıbrıs müzakerelerine de değinen Eroğlu, Rumların bütün ayak oyunlarına rağmen Türk tarafının taviz vermesinin beklendiğini söyledi. 1974’ün üzerinden uzun zaman geçtiğini ve kuzeyde artık kendi kendini yöneten, Türkiye’nin desteği üzerinden eksik olmayan bir KKTC hükümeti ve halkı olduğunu kaydeden Eroğlu, dünyanın bu gerçeğe rağmen toplu soykırımı önleme düşüncesiyle müdahale eden Türkiye’yi ‘Kıbrıs sorununu çöz da gel’ sözleriyle AB kapısı önünde tuttuğunu belirtti.

Eroğlu, “Demokrasinin beşiği olduğu söylenen ve demokrasi denince mangalda kül bırakmayan ülkeler bu adaletsizliği bize, 250-300 bin kişilik Kıbrıs Türkü’ne yapıyor. Hep adalet bahsediliyor ancak demek ki adalet de ülkelerin kendi menfaatlerine göre kararlaştırılıyor. Böyle adalet, adalet değildir” dedi.

Anavatan Türkiye ile el ele, gönül gönüle yürüdüklerini ve devletin temellerinin her geçen gün sağlamlaştırıldığını kaydeden Eroğlu, “Sorunsuz ülke yok. İnşallah sorunlar da asgariye iner ama sorunlar bitecek diye de kendi devletinden vazgeçmenin  bedeli çok ağır olur. Bunu özellikle gençlere aktarmak gerekir” şeklinde devam etti.

ACIMASIZ AMBARGONUN UYGULANDIĞI 2 OĞRAFYA: GAZZE VE KKTC

Türkiye Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç da, Kuzey Kıbrıs Türk gençliği ile Türk gençliği arasında tarihin derinliklerine uzanacak köprüler inşa edilmesi anlamında önemli bir adımın Gençlik Kurultayı’nda atıldığını söyledi.

Kılıç, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun konuşmasında ortaya koyduğu esas ve hususların, çalıştaya katılan gençler açısından da KKTC’nin kuruluşuna giden haklı davayı idrak etmeye yönelik çok önemli bir hayat dersi olduğunu kaydetti. Kılıç, “Yeşertmeye çalıştığımız tohumlar meyvelerini getirecek” dedi.

KKTC ve Kıbrıs Türk halkına yönelik sürdürülen haksız ambargolardan duyduğu üzüntüyü yineleyen Kılıç, “Dünyada acımasız ve hukuksuz ambargoya maruz kalan iki coğrafya var. Biri KKTC, diğeri de Gazze. Her iki ambargo da insani değildir, vicdani değildir, hukuki değildir, medeni değildir, beşeriyetin gerekleriyle bağdaşan uygulamalar asla değildir” şeklinde konuştu.

Kılıç, AB’nin KKTC’ye yönelik taahhütlerini yerine getirmesini talep etme hakkı olduğunu çünkü KKTC halkına sunulan, tanıtılan her türlü çözüm önerisinin arka planında ambargoların mutlak surete sona erdirileceği vaadi bulunduğunu ancak bu sözlerin yerine getirilmediğini söyledi.

Avrupa medeniyetine karşı çok ciddi bir güvensizlik ve önemli kaygılar oluştuğuna işaret eden Kılıç, KKTC’ye karşı uygulanan ambargolardan spora yönelik olanını kabul edebilmenin mümkün olmadığını belirtti.

Suat Kılıç, “Spor barıştır, kardeşliktir, uzlaşmaktır, paylaşmaktır, kucaklaşmaktır ve maalesef Kuzey Kıbrıs Türk gençliğinin  herhangi bir takım bünyesinde ya da bireysel olarak dünyanın hiçbir yerinde, hatta Türkiye’de bile uluslararası etkinliklere katılma hakkı tanınmamaktadır. Bu durum kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.

Kılıç, şöyle devam etti:

“Rum kesiminin dönem başkanı olmaya hazırlandığı bir AB, Fransa Cumhurbaşkanı’nın bizzat yürüttüğü girişimlerle Türk milletine soykırım iftirasını yapıştırmaya çalışan ve bu konuda sessiz kalan bir AB vizyonu, bundan sonra daha fazla güven vermeyecektir. Her zaman olduğundan daha fazla sorgulanacaktır. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, her dönem olduğundan daha fazla Kıbrıs Türk halkının yanında olacaktır.”

Kabulde TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça ile Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst de hazır bulundu.