Bizim vatandaşın hallerine bazen şaşıyorum...

Ülke sorunlar yumağıyla boğuşurken bir çoğu için varsa da yoksa seçim!

Sanki bu ülkede döviz yine tırmanışa geçmemiş gibi...

Sanki kadın cinayetleri ve asayiş olayları tavan yapmamış gibi!

Okullarda yaşanan kepazelikler ayyuka çıkmamış gibi...

Tüm yaşanan sıkıntılar birkaç gün gündem olup unutuluyor ama siyaseti her şeyden çok seven vatandaş seçim sonuçları kadar hiçbir şeyi bu kadar yakından takip etmiyor...

Sağolsunlar bizi de bir yerlerde kıstırınca ilk soru genelde şöyle oluyor;

Seçim sonuçları ne olur, diye...

Hatta bazen o kadar çok bunalıyoruz ki ‘yeter artık kardeşim memleketin başka bir sorunu yok mu da seçim bağımlısı haline geldiniz” diye şakaya vurup kızgınlığımızı dile getiriyoruz...

Ama şunu da ekliyoruz;

Seçilen ne yapacak, ya da şimdiye kadar o koltukta oturanlar ne yaptı da bundan sonrakiler ne yapacak!

Doğru değil mi ama, bu ülkede çok seçim yaşadık, seçim öncesiyle seçim sonrasında yapılanlar hep birbiriyle çelişmedi mi?

Lütfen adaylığını açıklayanların söylediklerini mercek altına alınız...

Ve sormak gerek kendi söylediklerine kendileri inanıyorlar mı diye!

...

Dün sabah ofise giderken dikkatimizi çekti...

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Genç TV’nin eski binasına seçim ofisi tabelası asılıyordu...

Büyük ve iri puntolarla da ‘Akıncı Gönüllüleri’ yazılıydı tabelada!

Etkilenmedik desek yalan olur...

Ustaca düşünülmüş bir siyaset dehasının eseri olsa gerek!

Akıncı’nın seçim politikalarını kim hazırlıyorsa artık onu bilemeyiz ama belli çok ustaca hazırlanmış olgularla karşılaşacağız bu kez...

Tamamen bilinç altına hitap edecekler!

Siyasilerden daha çok halkın istencini ortaya koyacaklar...

Haliyle vatandaşı böyle etkilemeye çalışacaklar!

Bundan sonra sadece Akıncı’nın değil diğer tüm adayların da seçim politikalarını, profesyonel seçim taktiklerini belli ki zevkle izleyeceğiz...

...

Seçimler konusunda yıllarda beridir siyaseti ve siyasileri takip eden birisi olarak kafamızda bu seçim öncesinde bir takım soru işaretleri oluşmaya başladı!

Adaylar o kadar çok güzel nutuk atıyor ki eminiz kendi söylemlerine kendileri de inanıyor...

Çünkü bunun başka türlü olması imkansız!

Örneğin iki sol aday sürekli çözümden yana tavır koyuyorlar ki zaten ikisi de çözüm yanlısı olarak kendilerine lanse etmişler, bundan da siyasi rant elde ediyorlar...

Dikkat ederseniz tek seçenek ülkeyi çözüme ulaştırmak!

Aslında söylediklerinin altını da fazla dolduramıyorlar...

Oysa artık sol adaylar bile çözüm ötesi projeler de üretmek durumundadırlar!

Bu ülkede çözüm gerçekleşmezse alternatifleri nedir?

Ben bir seçmen olarak bunu da duymak isterim...

Bunu da açıklasınlar, korkmalarına da hiç gerek yok!

50 yıllık bir sorun bu kez de sonlandırılamazsa çözümsüzlüğe karşı alternatif çözüm önerileri nelerdir?

...

Aynı konu sağ adaylar için de geçerlidir...

Sağdaki 3 aday da aslında genelde çözüme inanmayan ama bunu bir türlü dile getiremeyen parti başkanları!

Eveleyip geveliyorlar...

Federasyon tezine pek inanmasalar da bunu dile getirmekten çekiniyorlar!

Fikirlerine elbette saygı duyarız ama onların da parmaklarının ardına saklanmalarına gerek yoktur...

Bu ülkede eğer federasyon olmayacaksa ki onların tezi de budur. Bunun alternatifi nedir?

Bu konuda çözüm önerileri nelerdir!

Örneğin gerçekten KKTC’yi tanıtma yolunda mantıklı bir alternatifleri var mıdır?

Bunları seçmene inandırabilirler mi?

Yoksa bu konuda yol haritalarını Ankara’nın belirleyeceği politikalara göre mi belirleyeceklerdir...

Çıkıp anlatın bunları vatandaşa!

...

Bize göre çok ciddi bir konu daha...

Adaylar seçim ziyaretlerinde sanki de hep bir ağızdan Cumhurbaşkanının sadece Kıbrıs konusuyla değil iç konularla da ilgilenmesi gerekliliğine vurgu yapmaktadırlar!

Yani demeleri şudur;

Biz Cumhurbaşkanı olunca sadece çözüm peşinde koşmayacağız halkın içeride yaşadığı sorunlarla da boğuşacağız...

Bu konuşmalardan bizim anladığımız budur!

Başka bir şeyi kastediyorlarsa da çıkıp bize onu anlatsınlar...

Onlara o zaman şu soruyu yöneltiriz biz de!

Peki ülkede tüm yükümlülükleri Cumhurbaşkanı üstlenecekse hükümetlerin görevi ne olacaktır...

Soru gayet net ve basittir aslında!

...

Sonuçta bu seçimlerde seçmen sorgulayıcı olmak zorundadır...

Seçim öncelerinde verilen vaatlerin bir çoğunun boşa söylenmiş olduğu bilincinde olarak!

Seçim sonuçlarını merak ederek karşısına çıkan herkese ‘seçim sonuçları ne olacak’ diye sormak belki halkın gerçek nabzını ölçmek için bir gösterge olabilir ama bu soruyu sormak yerine her bir adayı mercek altına alıp kararını ona göre vermek, duygusallıktan uzak olmak bu ülkenin geleceği için daha sağlıklı olacaktır...
Şunu da unutmamak gerekir ki bu konuda ülke insanının kafası bir hayli karışıktır ve seçim sonucunu da sessiz çoğunluk belirleyecektir!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, yeni merkezi cezaevinin asansörlerinin izinsiz adaya getirilmesi konusunda epey bir karışıklık yaşanmaya başlandığını duyduk. Başka bir bakanlığın birimi bunlara izin vermeme konusunda direnecekmiş, haberiniz olsun istedik!

...

Sayın Ali PİLLİ, yoğun bakım ünitesini tam donanımlı hale getiren G.Mağusa Hastanesi bir an önce kendilerine görev verilmesi için heyecanlı bir bekleyişe girmişler. Hemşire ve hasta nakillerinin bir an önce yapılmasını bekliyorlar. Zira gecikirseniz özel hastanelerin faturalarını ödeme güçlüğü yaşayabilirsiniz...

...

Sayın Ali ÇAYGÜR, Lefkoşa’da Tren yolu polikliniğinde bir çok hekimin 3-4 saat hasta muayene ettikten sonra kendi kliniklerine koşturduklarını biliyor muydunuz? Bu konuda bakanlığın denetimleri yoğunlaştırması bekleniyor!

...

Sayın Buran ATAKAN, devletin çeşitli kademelerinde istihdam edilen eski CAS çalışanları arasında seçimlerden sonra gönderilecekleri söylentileri dolaşmaya başladı. Hükümetle bu konuda şimdiden irtibata geçmenizi isteyen yoğun mesajlarınız geliyor.

...

Sayın Kemal Deniz DANA, Spor Dairesi yönetim kurulu başkanlığından ayrılma kararı aldığınız yönünde bir takım söylentiler yapılmaya başlandı. Bu konuda resmi bir açıklama yaparsanız iyi olacak sanki değil mi!

...

Sayın Erhan ARIKLI, seçim gezilerinde sürekli olarak ‘yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatı’ derken ne demek istediğiniz anlaşılmamış olsa gerek ki bu konuda çeşitli sorular yöneltiliyor. Daha önce bizim bilmediğimiz bir hükümet dönemi filan mı oldu yoksa!

...

Sayın Mustafa AKINCI, korona virüsü artık Güney Kıbrıs’ta da görüldüğüne göre kapı kapatma sırası bize geldi değil mi? Hükümet ile masaya oturup bu konuyu derinlemesine bir analiz yapın deriz. Bakalım güneydeki refikiniz bu kez ne yapacak!

...

Sayın Sibel SİBER, kara anı nihayet geldi çattı ve bugün düzenleyeceğiniz basın toplantısıyla adaylık konusunda son noktayı koyuyorsunuz. Bu arada eğer aday olmazsanız kime destek vereceğiniz de önemli zira seçim sonuçları at başı gidecek diyenler bir hayli fazla...

...

Sayın Yusuf KISA, ekonomik sıkıntılara siz de yenik düşüp gazetenize 2 TL’lik bir zam yapmak zorunda kalmışsınız. Vatandaş elbette anlayışlı olacaktır değil mi? Hayırlara vesile olsun artık...

...

Sayın Kemal BAĞZIBAĞLI, bakanlıkta yaşanan bir takım çarpık ilişkiler üzerine soruşturma başlatmanız isteniyor. Zira bakanlık çalışanları fazlasıyla huzursuz ve konunun bir an önce neticelenmesini istiyor, bizden iletmesi!