SARAY PANİKTE,SÖZCÜ BURCU BÜYÜK HAN REZALETİ KONUSUNDA KIBRIS TÜRKÜNÜN AKLI İLE DALGA GEÇMEYE KALKTI..AKINCI’NIN TESEDÜFEN AKEL’CİLERLE BULUŞTUĞUNU SÖYLEDİ.BÖYLE PİŞKİNLİK VE SAPTIRMA GÖRÜLMEDİ.HALK BUNU YUTMAZ,HESABINI SORAR…

CB Akıncı’nın Sözcüsü Barış Burcu 2 gündür yazılı açıklamalar yapmakta ve Saray’ı son günlerde içine düştüğü çıkmazdan kurtarmaya çırpınmaktadır.Saray kendi beceriksizlikleri,hataları ve teslimiyetçi politikaları nedeniyle düştüğü kör kuyudan çıkma gayretinde,panik içinde sağa sola saldırmaktadır.

Volkan gazetesi aylardır Akıncı’nın ‘ille de federasyon’ diye yanlış yolda olduğunu,Ruma güvenilmeyeceğini yazmakta,ve bu siyasetten vazgeçilmesi gerektiği çağrılarını yapmaktadır.

Sözcü Barış Burcu’nun iki gündür yaptığı açıklamalarına,bacası tutuşan Saray’ı tümüyle sarmakta olan alevleri söndürme çabasına geçmezden önce,CB Akıncı’nın büyük Han’daki rezaleti ile dün yazdıklarımı ve yine dünkü manşetimizde bu konuyla ilgili Ana Muhalefet Partisi UBP Başkanı Tatar’ın açıklamalarını anımsatmak isterim.

BÜYÜK HAN ,BÜYÜK HAN OLALI BÖYLE İHANET GÖRMEDİ…

KKTC Cumhurbaşkanı olduğunu unutan Akıncı, geçtiğimiz Cumartesi günü,Lefkoşa’nın göbeğinde,Büyük Han’da,makamının ve Halkımızın onurunu çiğneyerek, Rum Devleti adına Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılan ENOSİS’ci Rum Komünist AKEL partisinin, KKTC’deki gayrı meşru seçim kampanyasına katılma gafletini göstermiştir. Akıncı AKEL adaylarına destek vermiş ve Halkın Güneye geçerek AKEL listesine oy vermesini istemiştir.Akıncı tepkiler karşısında ise Büyük Han’a geçerken uğradığına ve orada rastgele Akel adaylarına rasladığını söyleyecek kadar gerçekleri gizlemeye kalkışmıştır.

Akıncı’nın Akel propagandası yaptığı sırada Baf şehitlerinin Güzelyurt’ta anma töreni yapılmaktaydı.Akıncı bu vatan topraklarımız için canarını seve seve veren Şehitlerimizi anma yerine,AKEL’in KKTC’deki yasalara aykırı seçim kampanyasına destek vermek için Büyük Han’a gitmeyi tercih etmiştir.Akıncı , bu davranışı ile yaptığı yemini bir kez daha çiğnemiş ve KKTC’nin şerefini ayaklar altına almıştır. Rum devletinin seçim kampanyasına katılan Akıncı’nın KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın meşruiyeti artık çok rahat tartışılmalıdır.Bana göre Akıncı’nın cumhurbaşkanlığı artık meşru değildir ve kesinlikle Kıbrıs Türk Halkını temsil etmemektedir…

Akıncı’nın destek verdiği TDP li belediye başkanı Mehmet Harmancı ile Akıncı’nın eşi Meral Akıncı’nın da katıldığı Büyük Han’daki yasadışı AKEL seçim kampanyasına, AKEL’den aday olan Akıncı’nın gayrı resmi danışmanı ve tercümanı işbirlikçi Niyazi Kızılyürek de katılmıştır..

Bilindiği gibi Akıncı, bir süre önce AKEL Genel Sekreteri Kiprianu ile Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Barış Burcu'nun evinde uzun süren bir görüşme yapmıştı…

Niyazi Kızılyürek’in de katıldığı toplantıda Kızılyürek’in AKEL’den aday gösterilmesinin kararlaştırıldığına dair iddialar ileri sürülmüştü…Akıncı’nın önceki gün, aralarında Kızılyürek’in de bulunduğu AKEL adaylarına destek veren toplantıya katılması bu yöndeki iddiaları doğrulamış bulunmaktadır.

TATAR’IN BÜYÜK HAN REZALETİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMASI VE SORDUĞU KAHREDEN SORULAR…

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar,yaptığı yazılı açıklamada Cumhurbaşkanı Akıncı, CTP ve TDP’nin Rum Komünist AKEL Partisi’nin Avrupa Parlamentosu’nda Kıbrıs Türk’lerine ait 2 sandalyeyi gasp etmek için aday gösterdiği Niyazi Kızılyürek’in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki propagandasını yapmalarının yanlış olduğunu vurguladı.Tatar şu kahreden soruları sordu:

Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı neden Niyazi Kızılyürek’le birlikte görünüyor, ona ve AKEL’e destek veriyor havası yaratıyor?

Bu bir tesadüf mü yoksa planlı bir şov mu?

Nasıl olur da CTP milletvekilleri ve İlçe Başkanı Niyazi Kızılyürek’i Gazi Mağusa’da kapı, kapı, dükkan dükkan gezdirip oy istiyor?

Neden, Girne Düşünce Derneği diye KKTC Yasaları altında kurulan bir Dernek Dome Otel’de Kızılyürek’le basın toplantısı düzenleyip propaganda yapıyor?

Nasıl olur da CTP’nin yayın organı Yenidüzen, Rum yönetimi gibi, Kıbrıs Türkü’ne Güney Kıbrıs’a gidip Kızılyürek için oy kullanılması çağrısı yapar?

TDP Genel Başkanı, Milli Eğitim Bakanı Sayın Cemal Özyiğit nasıl l olur da bir hafta önce Kızılyürek’i kabul eder ve doğru bir şey yapmış gibi davranır?

Nasıl olur da Devlet televizyonu BRT, Kızılyürek için ısmarlama, özel program yapar ve KKTC’ye zarar verecek, haklarımızın gasbı anlamına gelen pek çok şeyi propaganda olarak ileri sürmesine olanak tanır?

Hükümet’e soruyorum... Kızılyürek’in yaptığı KKTC’ye ve Kıbrıs Türk Halkı’nın hak arama mücadelesine zarar vermiyor mu?

Niye bu yanlış yolda yürümekte ısrar ediyorsunuz?

BURCU’NUN KIBRIS TÜKÜNÜN AKLIYLA ALAY EDEN TRAJİKOMİK AÇIKLAMASI… MİLLET BUNLARI YEMEZ…AKINCI TEHLİKELİDİR. DURDURULMALIDIR.

Büyük Han rezaleti ile ilgili Barış Burcu CB Akıncı’yı savunmaya çalışan yazılı bir açıklama yapmak zorunda kalmıştır.Burcu, Akıncı’yı savundukça bir o kadar daha kötü duruma düşürdüğünü farkında değildir.Yazıklar olsun.

O mevkilerde oturanların bu duruma düşmesi oldukça üzücüdür. Burcu açıklamasında şöyle demektedir: “Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, fırsat buldukça Arasta’ya yürümeyi, esnaf ve yurttaşlarla sohbet etmeyi sever; bunu da genellikle Cumartesi günleri, öğleden önce yapar. Büyük Han’da kahve molası da bu ziyaretlerin bir parçasıdır.

Geçtiğimiz Cumartesi günü de Sayın Cumhurbaşkanımız eşi ile birlikte Büyük Han’a uğramış ve hemen her hafta orada buluşan Kıbrıslı Türk, Kıbrıslı Rum, Maronitlerden oluşan grupla, davetleri üzerine oturup sohbet etmiş, kahve içmiştir.

Tesadüfen aynı sırada Büyük Han’da bulunan Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek ve birlikte olduğu kişilerle de sohbet etme imkanı bulmuştur.Böylesi bir karşılaşmayı bile istismara yönelerek ‘AKEL propagandasına katılım’ olarak takdim etme gayretkeşliği, inanılır gibi değildir.

Sözcü Burcu bunları külahıma anlatsın.Akıncı Arasta’da yürümeyi severmiş de,Büyük Han’a uğramış da orada Rum Devletinin seçimlerine katılan Enosisçi Akel’in adayı Kızılyürek’e rastlamış…

Yani tamamen rastlantı! Önceden planlanmış bir durum yok!Burcu’nun bu mizansenini yiyecek,yutacak aklı başında tek bir Kıbrıs Türkü çıkmaz…

Zaten o anda Akıncı’nın Arasta’da dolaşması,şamali yemesi yerine Güzelyurt’taki Baf Şehitlerini anma töreninde olması gerekmiyor muydu?

Arasta’da dolaşacağına,Büyük Han’da Enosisçi AKEL’cilerle sohbete dalacağına, vatanımız için,özgürlüğümüz için canlarını seve seve veren Şehitlerimizin ailelerinin yanında olsa;Şehitlerimizi yad etse daha doğru olmaz mıydı?Cumhurbaşkanına yakışan bu değil midir?Görevi ve sorumluluğu bunu gerektirmiyor mudur?Akıncı hatalarına bir yenisini eklemiştir. Akıncı’nın gözü dönmüştür.Kendi hedefine ulaşmak için Akıncı’nın yapamayacağı yoktur.Akıncı Kıbrıs Türkü için tehlikedir. Durdurulmalıdır…

HALK AKINCI’YA GÜVENMEMEKTEDİR? İLK FIRSATTA AKINCI’DAN KURTULACAKTIR…

Sözcü Burcu açıklamasının son bölümünde ise şöyle demektedir:

Hemen her gün tek amaç ve görevleri Cumhurbaşkanı’na seviyesizce saldırmak olanların ilgili ilgisiz her şeyi çarpıtıp istismar ederek yürüttükleri algı operasyonu ile elde edebilecekleri hiçbir şey yoktur.

Çok açık gerçek şudur ki, halkımız Sayın Cumhurbaşkanımıza güvenmektedir” Burcu’nun açıklamasının son paragrafında söylediklerini üstümüze aldık.

Burcu şunu bilmelidir ki Volkan gazetesinin amacı/hedefi Devletimiz KKTC’nin korunması,gelişmesi ,Rum hegemonyasına karşı halkımızın direncinin,moralinin yüksek tutulması ve adadaki varlığımızın ebediyen sürdürülmesinin sağlanmasıdır.

Adadaki varlık mücadelemizde, Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs Türkü ile birlik,beraberlik ve dayanışmasının pekiştirilmesidir.Kıbrıs’a gözünü dikmiş emperyalizmle savaşmaktır. Emperyalizmin içimizde satın aldığı kendini bilmezlerle mücadele etmektir.Statükocu çözüm çeteleri ile, çözüm diye diye milyonlarca doları cebine indirenlerle, savaşmaktır.

Kıbrıs Türkünün adadaki varlığını sürdürmek adına kazanılmış haklarımızın korunması için varımızı yoğumuzu ortaya koymaktır.Teslimiyetçilerin,Rum sevicilerin devletimizi Ruma peşkeş çekmelerini engellemektir.Bu bağlamda da aylardır CB Akıncı’nın siyasetini yanlış bulmakta,tehlikeli bulmaktayız.

KKTC’yi yıkıma götürecek siyasetinden vazgeçmesi çağrıları yapmaktayız.

CB Akıncı ise inatla Crans Montana’da çökmüş,başarısız olmuş bir süreci devam ettirmek istemektedir.

Akıncı tutarsız davranmakta, dün dediğinin bugün tersini yapmaktadır.

Akıncı’nın ödün ve tavizler vermesine rağmen anlaşma olamamıştır. Sözcü Burcu, önceki gün yaptığı başka bir açıklamada,Rum lider Anastasiadis’in Crans Montana sonrasında kafa karışıklığı yaratacak tutarsız şeyler söylediğini belirterek, “Farklı alanlarda farklı kişilere konuştu. Bir ara, gevşek federasyon, en son da desanralize federasyon dedi. Anastasiadis bu tutarsız yaklaşımlarıyla inandırıcılığını yitirdi” tesbitini yapmıştır.

Sözcü Burcu’ya sormak lazım; böyle tutarsızlıklar içerisinde olan bir kafa yapısında olanlarla federasyon mümkün müdür?

Anlaşma mümkün müdür?

Siyasi eşitliğimizi kabul etmeyen, karar almada Kıbrıs Türkünün haklarını tanımayan, başta hidrokarbonlar olmak üzere ve hiçbir kaynağı/değeri paylaşmak istemeyen,en önemlisi olası bir anlaşmada devleti paylaşmak istemeyen bir zihniyetle ne anlaşması yapacaksınız?

Burcu’nun müzakere etmek tabu değil dediği,CB Akıncı’nın Guterres Çerçevesi ile ödün vermeye hazır olduğu Türkiye’nin garantörlüğü konusundaki zaafiyetini ve teslimiyetçi tavrını dahi kafi görmeyen, ilk günden ‘sıfır asker-sıfır garanti’ diye tutturan Enosisçi bir zihniyet ile ne tür bir anlaşmaya varılacaktır?

Ruma harita vererek,KKTC topraklarının önemli bir bölümünü hediye etmeye razı olan Akıncı’yı biz tenkit etmeyelim de kim etsin?

Saray’a gelen yabancılara yaranmak, şirin görünmek için şanlı bayraklarımıza sahip çıkmayan, saklayan Akıncı’yı biz tenkit etmeyelim de kim etsin?

KKTC’yi, topraklarımızı, bayrağımızı savunmak ne zamandan beri seviyesizlik olmuştur?

Ayıptır Ayıp...

KKTC halkı Büyük Han’da meşruiyetini önemli ölçüde yitirmiş Akıncı’ya güvenmemektedir. Parayla yaptırılan ve emperyalizm hayranlarına yayınlatılan anketlerle Cumhurbaşkanını göklere çıkarma teşebbüslerine Kıbrıs Türkü inanmamaktadır.

Seviyesizlik budur...

Densizlik budur...hadsizlik budur...Kıbrıs Türkü ilk fırsatta kime güvendiğini kime güvenmediğini gösterecektir. Devletini, bayrağını, Anavatanım diyemediği Türkiye’nin adadaki varlığını müzakere masasında pazarlık konusu yapan Akıncı’ya dersini verecektir.

HALK AKINCI’DAN KURTULACAKTIR.