Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Önce salgın dönemi…

Ardından başlayan ekonomik sıkıntılar!

Sonra Cumhurbaşkanlığı seçimleri…

Ardından yapılan suçlamalar ve tartışmalar…

Şimdi kurultay heyecanı ve yeni hükümet senaryoları…

Toplum olarak sanki de tek derdimiz, tek tasamız bunlarmış gibi!

Oysa o kadar çok şeyi gözden kaçırıyoruz ki…

Buna biz basın mensupları da dahiliz!

Ama şükürler olsun ki bizi uyaran okurlarımızın gözünden kaçmayanlar da var…

Onlar olmasa bir hiç olduğumuzu da düşünmeden edemiyoruz!

Bu ülkede insanlar ne kadar çok duyarlı ve toplumsal olaylara sahip çıkarsa, bizleri uyarıp gözden kaçanları gözümüzün içine sokarsa, gelecek için daha her şey bitmemiş demektir…

Başka bir vesile ile bizi G.Mağusa’dan arayan ve şikayetini dile getiren bir kadın okurumuz…

Geçenlerde sitemlerini de dile getirdi!

Bu olayı niye kaleme almadığımızı sordu, bu soru karşısında mahçup olsak da onlardan ihbar gelmediği müddetçe çok da fazla bilgi sahibi olamayacağımızı söylemekle yetindik…

Öyle değil mi ya;

KKTC’nin hangi köşesinde olursa olsun, okuyucu dibinde olan çirkinliklikleri bize iletmezse, bizi bu olayların paşine düşmeyi teşvik etmezse, nereden duyacağız nereden bileceğiz ki!

Onun içindir bize yapılan eleştiri ve sitemlere asla üzülmez aksine memnun oluruz…

Eğer bir okur sabahın ilk saatlerinden sonra kaleme aldığımız konuları okuduktan sonra beklentilerini de dile getirip hatta zaman zaman eleştirisini bile yaparsa bu bizi ancak güçlendirir, derecesiz memnun eder…

Telefondaki ses, ‘lütfen üzerine gidin’ diye konuşunca her zaman olduğu gibi bunu görev bildik ve küçük bir araştırma ile çirkin ama çok çirkin, aynı zamanda devletin de bir ayıbı ortaya çıkmış oldu!

Daha birkaç gün önce ‘sapık baba’ başlıklarının atıldığı iğrenç ötesi olay…

14 yaşındaki öz kızına defalarca tecavüz eden mahluktan bahsediyoruz!

Mahkeme haberlerine göre suçunu da kabul etmiş…

Elbette bunun bir bedeli de olacak ve mahkeme kararıyla belirlenecek!

Peki ya daha öncesi?

Adamın küçük oğluna cinsel organını gösterip, bir de bunu sosyal medyada paylaşması!

Söylenene göre adam alkol bağımlısıymış…

Ama bu bile sapık bir ruh hastası olduğu gerçeğini kesinlikle örtemez!

Burada soru şudur;

Bu pislik insan ötesi kişinin durumu devletin ilgili kurumları tarafından da bilinirken, devlet kendine düşen görevi ne kadar yerine getirdi?

Bu adam tedaviye kaç kere gitti, bunu takip eden oldu mu?

Madem ki alkol bağımlısı ve sapık olan bir kişilik var ortada, bunun reşit olmayan küçük çocuklarının güvenliği hangi kurum tarafından güvence altına alındı?

Babalarının sapık olduğu tescillenen iki çocuğu devlet güvencesi altına almak hiç mi kimsenin aklına gelmedi!

Bu bir devlet ayıbı değil de nedir Allah aşkına?

Kimse kırılmasın, gücenmesin lütfen…

Biz bir türlü sosyal devlet olamadık!

Kimbilir belki de olmak bile istemedik…

Siyaset hep ön planda oldu!

Ama kasaba siyasetinden başka bir şeyi beceremedik…

Onun için devletin birimlerinden çocukları sahiplenmesini istemek belki ütopik bir görüş olabilir ama bu onların boyunlarının borcudur!

Kabul etseler de etmeseler de…

MESAJ KUTUSU

Sayın Rifat GÜNAY, salgın döneminde 3 ay boyunca kredi taksidi almayan bankalar şimdi bunu acısını fazlasıyal çıkarmaya başladı. Hemen herkesin borcu katlanarak yeni bir kriz oluşmaya başladı. Bankalar kazansın ama böyle durumlarda müşteri haklarını koruyacak bir makam var mı acaba?

Sayın Tufan ERHÜRMAN, seçim kaybettiğiniz halde nedense bir çok partili ve partisizin gönlünü kazanmak böyle bir şey olsa gerek değil mi? Bu arada yeni hükümet senaryolarında olmayacağınız konusunda kararlı olduğunuz da konuşuluyor, doğrusu da bu olsa gerek değil mi?

Sayın Tolga ATAKAN, Ercan’da sırf tasarruf olsun diye klimaların tamamen kapatıldığı yönünde şikayetler gelmeye başladı. Yolculardan daha ziyade çalışanlardan şikayetler gelmeye başladı, bir araştırın bakalım işin astarı yüzü neymiş!

Sayın Hasan TAÇOY, UBP Kurultayında en güçlü adaylar arasında gösteriliyorsunuz. Lefkoşa’da sıkıntı yok ama diğer bölgelerde de ağırlığınızı göstermeniz gerektiği yönünde partililerinizden mesajlar gelmeye başladı, haberiniz olsun istedik…

Sayın Menteş GÜNDÜZ, yeni hükümet döneminde Meclis Başkanlığı’na sizin de aday olacağınızı öğrendik. Bu konuda siyasi kulislere başlamışsınız bile. Demek ki bu makam için şimdi en az 4 aday var, bakalım diğer vekil arkadaşlarınızın tercihi ne olacak?

Sayın Ali ÇAYGÜR, maçlarda kalecinin pozitif vaka çıkması durumunda öyle bir açıklama yaptınız ki en azından böyle gergin günlerde bir çoğunun gülümsemesine neden oldunuz. Bürokratlar hep ciddi olacak değil ya, bu milletin gülmeye de hakkı var, vatandaş adına teşekkür ederiz…

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, Sunat bey genel başkanlığa aday olmazsa bölgenin temsil edilmesi adına adaylıkta ısrarlı olacağınız konuşulmaya başlandı. Hoş biz sizi Dışişleri Bakanlı için düşünüldüğünüzü biliyorduk ama, ba makam da en doğal hakkınızdır tabi ki…

Sayın Tahir TOPAL, bir kez daha vergi şampiyonluğunu kimseye bırakmayarak kırılması güç bir rekora imzanızı attınız. Bir çok kelli ferli iş insanı umarız bu durumdan kendine de pay çırarır ve asıl memleket sevgisinin ne olduğu bilincine sahip olur. Tebrik ederiz…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, genel başkanlık yarışında kesin kararınızı dün verdiğiniz ve tüm bakanlık üst düzey görevlilerini toplayarak onlarla kritik bir toplantı gerçekleştirdiğinizi öğrendik. Bu arada eğer Mağusa’da aday çıkmazsa şansınızın büyük olduğu konuşuluyor. Gazanız mübarek olsun o zaman…

Sayın Abdullah İŞKEY, seçim öncesinde hazırlamaya başladığınız helvayı seçim sonrası başka bir aday için kavurmaya başlamanız özellikle bölgenizde tartışma konusu olmuş. Kime niyetti kime kısmet oldu değil mi? Hayırdır inşallah?