Devletin özele köprü olarak kullanıldığı bir sağlık sistemimiz var.

Özel sevklerden alınan komisyonların havada uçuştuğu bir sağlık sistemimiz var.

Topu topu 3-4 saatlik mesaiden medet umulan bir sağlık sistemimiz var.

Sıfır kilometre hastaneyi bile verimli çalıştıramayan bir sağlık sistemimiz var

Medikal firmalarla doktor ilişkilerinin buz dağının altında olduğu bir sağlık sistemimiz var.

Akademik ünvanların keyfi dağıtıldığı bir sağlık sistemimiz var.

Özetle ülkemizde, kendi olmasa da adı olan, yürümese de ite-kaka giden bir sağlık sistemimiz var.

Bir de sahte sağlıkçılar var.

Sağlık sisteminin bu çarpıklığını zemin bulup yeşeren bir sağlık sistemi bu.

Class-3 tıbbi cihaz olarak bilinen, Sağlık Bakanlığı’nın izni ve doktor kontrolü olmadan kullanılması yasak olan lazer cihazlarının, farklı meslek grupları tarafından illegal ve toplum sağlığına zarar verecek şekilde kullanıldığı bir durum da var!

Yurt dışından alınan kurs belgesini dayanak gösterip adının önüne Dr. koyarak halkı kandıran, reçete, istirahat yazan elle tedavi ediciler de var!

Yaşam koçu, enerji terapisti adı altında, psikolojik danışmanlık yapan, değil insanların enerjileriyle, hayatlarıyla, sağlıklarıyla oynayanlar da var!

Bitkisel tedavi adını kullanmasa da, içeriği bilinmeyen kremleri, içecekleri ‘’bir umuttur’’ diyerek başta kanser hastaları olmak üzere modern tıbba alternatif arayanları hedeflemiş umut tacirleri de var!

Masaj hizmeti adı altında, ellerinde derme çatma cihazlarla apartman dairelerinde, kendi evlerinde fizik tedavi uygulamaları yapmaya çalışanlar da var!

Birkaç hafta sonu alınan kurslarla, ellerine şifa gelen(!) ve bu şifayı hizmet karşılığı makul bir ücretle hastalara aktaran şifacılar da var!

Sonra da kalkıp diyoruz ki, Güzelyurt’ta sahte diş hekimi çıkmış ve aylarca insanlarımızı kandırmış.

Ne var ki bunda?

Bu kadar sahte sağlıkçılar cennetinin olduğu yerde, devletin sağlık sisteminin çürümüşlüğünü düzeltmek adına hiçbir şey yapamadığı bir yerde, sahte diş hekimini olması hiç şaşırtıcı gelmiyor!

‘’Az bile!’’ dedirttiriyor!

Sağlık Bakanlığı’nın ve Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin uykuda olduğu bir cennette, sahte sağlık hurilerimiz etrafa neş’e saçmaya devam ediyor…