Şekerin “tatlı zehir” olduğunu gösteren kanıtlar artıyor. Bu araştırmaların sonuncusu Fransa’da, Sorbonne Paris Cité Üniversitesi’nde yapıldı. Neticeleri de dünyanın en güvenilir profesyonel tıp dergilerinden birinde, British Medical Journal’da yayınlandı.

NTV Gazetesi Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'nun köşe yazısı......Netice şu: Günlük şeker tüketimi arttıkça kansere yakalanma riskiniz artıyor. Her gün 100 ml, yani haftada ortalama 2 büyük kutu şekerli içecek tüketenlerde kansere yakalanma olasılığı yüzde 18 daha fazla. Araştırma önemli, çünkü oldukça uzun bir süre (5 yıl) ve çok sayıda olgunun (100 bin kişi) takip edildiği ciddi bir çalışma. Araştırmacılar, meyve suyu, şeker eklenmiş çay, kahve, enerji içeceği, kolalı, gazlı meşrubat ayırt etmeden içinde yüzde 5’ten fazla şeker bulunan her türlü içeceği “şekerli içecek” olarak kabul etmişler. Bu araştırmanın neticelerine pek çok noktadan, özellikle de meyve suyu konsantrelerini, kolalı-gazlı meşrubatları “mutluluk suyu” gibi pazarlayanlardan pek çok itiraz gelecek. Ama gelin şu gerçeği kabul edelim: Sağlık için tehdit olduğu kesinleşen aşırı şeker tüketimine ciddi bir sınır getirmenin zamanı çoktan gelmiştir.

NE KADAR ŞEKERE İZİN VAR?

Öncelikle şu noktanın altını bir daha ve kalın bir çizgi ile çizelim: Haftaya şeker konusu ile başlamak, daha ilk günden ağzınızın tadını azaltmayı ben de istemezdim. Benim de fikrim aslında sizinle az çok örtüşüyor. Ama doğruları söylemek ve yazmak söz konusu olduğunda görev bize düşüyor.

Meselenin özü şu: Tatlısız olur mu? Olmaz. “Ben ağzıma tatlının gramını bile sokmam!” diyen biri doğru söyler mi? Söylemez! Şekerin diğer adının “tatlı zehir” olduğu kesin mi? Kesin. Fazlasının bizi hasta ettiği doğru mu? Doğru. Peki birazına, minik bir miktarına da mı izin yok? Var! İyi haber şu: Rakamlar ülkelere ve kurumlara göre değişse de uzmanlar erkekler için günde 8-10, kadınlar için 6-8 gram şekere izin veriyor. Peki bu rakamın karşılığı ne? 1 çay kaşığı şeker 2,5; 1 kesme şeker ise ortalama 4 gram şeker içeriyor. 1 tatlı kaşığı bal da 2 adet kesme şekere eşdeğer sayılıyor. Yani çayınıza, kahvenize şeker eklerken, balın, pekmezin tadını denerken ölçüye dikkat edilecek. Bunlardan biri ile yetinilip diğerleri pas geçilecek. Ha, bir de meyve şekeri, doğal früktoz meselesi var. Onda da günlük hakkınız 15- 20 gramla, yani günde 2-3 küçük elma, 1-2 orta boy incir ile sınırlı. 

FAZLA ŞEKER NEDEN MAHVEDER?

Şeker sadece kilo aldırdığı için değil, insülin direncini gıdıklayıp şeker hastalığına zemin hazırladığı, karaciğerinizi yağlandırıp damar sertliğini hızlandırdığı, eklemlerinizi aşındırıp kıkırdaklarınızı hırpaladığı, Alzheimer dahil her türlü bellek bozukluğuna zemin hazırladığı, kolesterolü oksitleyip yoldan çıkararak pıhtı oluşumunu kolaylaştırdığı için de zararlı. Araştırmalar gösteriyor ki şeker kansere de davetiye çıkarabilen tatlı bir zehirdir. Bizi kötü yaşlandıran yanlışların da en etkilisi aşırı şeker tüketimidir.

TELOMERİNİZ NE KADAR?

Telomer bilimi yaşlanma süreci ve yaşlılığın nasıl geçeceği ile ilgili araştırmalar yapan yeni bir çalışma alanı. Eğer kromozomlarınızın ucunda sağlam ve yeteri kadar telomere sahipseniz sadece biraz daha uzun yaşam şansı yakalamakla kalmıyor, yaşlılığınızı daha az hastalıkla geçirme, hastalıklarınızı daha kolay yenip daha çabuk iyileşme fırsatı da yakalıyorsunuz. Sağlam ve güçlü telomerleri olanların, kısa ve hasarlı telomerleri olanlara oranla yaşlılık hastalıklarına, özellikle de diyabete, Alzheimer’a, kanserlere daha az paçalarını kaptırdıklarını gösteren çok sayıda çalışma var ve bunlara sürekli yenileri de ekleniyor. Telomer uzunluğunun yaşam tarzı seçimleriyle birebir ilişkili olduğu da net ve açık gösterilmiş. Örneğin yandaki listede “beslenme ve telomer uzunluğu” dikkate alınarak kısa ve uzun telomerle ilişkili besinler özetlenmiş. Listeyi* lütfen dikkatle inceleyin ve şunu asla unutmayın: Sadece iyi beslenenlerin değil, düzenli egzersiz yapanların, uyku süresine ve kalitesine dikkat edenlerin, inançlı, maneviyata, huzurlu bir hayata önem verenlerin de telomer uzunluğu bakımından şansları artıyor.

(*): ‘Telomer Etkisi’ (Doğan Kitap, 2018)

TELOMERİ KISALTAN BESİNLER

- Kırmızı et

- İşlenmiş et ürünleri

- Beyaz ekmek

- Şekerli içeceklerin hepsi

- Gazlı-kolalı içecekler

- Doymuş yağlar

- Omega-6 zengini bitkisel yağlar

- Aşırı alkol tüketimi

TELOMERİ KORUYAN BESİNLER

- Posa zengini gıdalar, tam tahıllar

- Sebzeler

- Kuruyemişler

- Baklagiller

- Deniz yosunu

- Meyveler

- Omega-3 zengini balıklar

Kaynak:(ntv-Prof. Dr. Osman Müftüoğlu)