Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre Bakanlık'tan yapılan yazılı açıklamada, yağışın bol olduğu ilkbahar ve sonbahar aylarında mantarların daha sık görüldüğü belirtilerek, bu aylarda Türkiye'de mantar zehirlenmelerinin arttığı vurgulandı.

Mantar zehirlenmelerinin ölümle sonuçlanabileceğinin belirtildiği açıklamada; "Zehirlenmenin önlenmesindeki tek çare; doğal alanlarda yetişen mantarların kesinlikle yenmemesi ve mantar tüketilmek istenen durumlarda bandrolü ve son kullanım tarihi uygun olan kültür mantarının tercih edilmesidir'' denildi.

Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, mantar zehirlenmesinin halk sağlığı açısından ciddi bir sorun olduğu belirtilerek şunlar kaydedildi:

"Mantar zehirlenmesi doğal alanlarda yetişen ve yapısında zehirli madde bulunan mantarların taze, kurutulmuş veya konserve olarak, çiğ veya pişirilerek yenmesi sonucu gelişen ve organ yetmezlikleri, koma ve ölümle sonuçlanabilen ciddi bir zehirlenmedir. Mantar zehirlenmeleri özellikle ilkbahar ve sonbahar ayları gibi yağışların bol olduğu dolayısıyla daha fazla mantarın yetiştiği mevsimlerde daha sık görülür. İçinde bulunduğumuz bugünlerde de ülkemizde mantar zehirlenmelerinde artış izlenmektedir. Bu durum, yaygın kullanımı ve yarattığı sonuçlar göz önüne alındığında ülkemiz halk sağlığı açısından önemli bir sorun olarak değerlendirilmektedir. Birçok yenilebilir yabani mantar türü vardır. Fakat doğada yetişmiş mantarları toplayan kişi, bu konuda ne kadar uzman olsa da yine de zehirlenme ve ölümlerle karşılaşılabilir. Çünkü bazı mantarların çok küçük bir miktarı bile insanı öldürecek kadar zehirlidir ve zehirli mantarları zehirsizlerden ayırmak için genel bir kural yoktur. Zehirli mantarların tadı yenilebilen mantarlarınkinden farklı değildir. Etinin rengi, kokusu ve tadı ile bir mantarın zehirli olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu nedenlerle zehirli ve yenilebilen mantarları birbirinden ayırt etmek çok zor olduğundan yabani mantarlar toplanıp yenilmemelidir."

"KURUTULMUŞ MANTARIN ZEHİRLEMEDİĞİ BİLGİSİ YANLIŞTIR"

Bakanlık'tan yapılan açıklamada, mantar hakkındaki yanlış bilgilerin zehirlenmeleri arttırdığı kaydedilerek, "Mantarlar hakkındaki yanlış inançlar da zehirlenme olaylarını arttırıcı etki yapmaktadır. Zehirli mantarları salyangozlar ve diğer hayvanların yemediği, ağaçlarda yetişen mantarların zehirsiz olduğu, mantarı yoğurtla yemenin zehirlenmeyi önlediği, zehirli mantarların iç kısmının koparılınca mavileştiği ve kurutulmuş mantarların zehirlemediği gibi bilgiler yanlıştır. Bu bilgilere güvenerek mantar yemek kesinlikle doğru değildir. Zehirli mantar yenmesi sonrasında bulantı, kusma, ishal gibi mide-bağırsak sistemi bulguları, sersemlik, göğüs ağrısı, uykuya meyil, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüz ve boyunda kızarma, nabızda artış, ateş, ağızda metal tadı, karın ağrısı ve terleme gibi belirtiler gelişebilir, bunun sonucunda da karaciğer-böbrek yetmezliği ve koma hali hatta ölüm görülebilir. Ülkemizde görülen ciddi mantar zehirlenmelerinin yüzde 95'i, karaciğer ve böbrek yetmezliğine neden olan mantar türlerinden kaynaklanmaktadır" ifadeleri kullanıldı.

"ÇARE DOĞAL ALANLARDA YETİŞEN MANTARLARIN YENMEMESİ"

Açıklamada, zehirlenme durumunda 114 numaralı telefon hattının aranması gerektiği vurgulanarak, "Zehirlenme ile ilgili bilgi vermek, mantar zehirlenmelerinde kullanılan antidotu (panzehir) temin etmek için T.C. Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde, 114 telefon hattıyla Ulusal Zehir Merkezi (UZEM) 7/24 danışmanlık hizmeti vermektedir. Sonuçları düşünüldüğünde toplama mantar yemek, hayatınıza malolabilir. Zehirlenmenin önlenmesindeki tek çare; doğal alanlarda yetişen mantarların kesinlikle yenmemesi ve mantar tüketilmek istenen durumlarda bandrolü ve son kullanım tarihi uygun olan kültür mantarının tercih edilmesidir" denildi.